- Maşallah bi de para yok diyorlar, her evin önünde iki araba duruyo, yer gök araba doldu, yollardan bile gelip geçilmez oldu gari, dedi Çıkrıkçıların Üsen, yanında oturan Cinbekirlerin Kemal’e.
Bayramların Ali, sesine cevap verdi Kahveci Halilibramın.
- Efecim sen bize bire dene kekik yapıve. Hu Koronadan korunalım galan.
- Üle akıdeş, bi çaaşıya bazara gidiyoz, arabılaadan geçimeyoz, eskilerde eşeğin yerine araba aldı, diye söze başladı Cinbekirlerin Kemal. Gelen kekikten bir yudum aldı, başladı muhabbete,
- Eşek dedim de aklıma geldi, ben ufacıkken dedem ırahmetliğin bi eşeği vaadı. Ben de anca dedemgillerin evine gaçar giderdim. Bene bek seveeledi. Nenem de ben ne seviyosam ondan bişiriveriydi. Dedem bağa eşeklen varaa gelirdi. Emme eşeğe hiç bakmaz, nenem bakaadı, zovallıcık tek başına hakından gelemezdi, zaten beli iki büklümdü. Dedem bağdan geldi miydi, eşeği dama daka, ondan sonra kim bakaasa baksın, umurunu gideemezdi. Eşek de iyice gocamış, bakımsızlıkdan bi deri bi kemik galdıydı. Bi gün evin önünden Cambaz dede geçik giddeedi.
Bazarlığını ettile, Cambaz dede çekdi gitti kuskunundan bizim eşeği. Aradan on beş gün üç hafda gada geçdi, Cambaz dede bi eşeklen geggeli emme, sen göösen katır gibi maşallah. Dedem hööle bi yon bakdı.
“ Üle akıdeş haggedden sen eşekden anleyyon, nerden buldun bu küheylanı” diye sordu. Cambaz dede “Benim bi esker akıdeşi vaa, Enigöl’de, ille benim eşeği satıve, ben bırakdım galan bağ, dağ işlerini dediydi, ordan alıkgeliveedim, zırf senin için, sene yolda belde gomaz, epey hızmat ede sene” dedi.
Dedem çıkaadı veedi eşeğin parasını, dama dakdı. Sabaalan eşeği damdan çıkaadık, nenem heybeleri yükledi, daha “ Deh” demeden bizim eşek yöneldi bağ yoluna. Şaşdık galdık emme neyse, biz de aakasından yörüdük, vaadık bağa. Eşek doğru bağ evinin dibinde durdu, heybeleri endirdik. Dedemlen nenem ikindiye gada bağ hızmatı işledile. Akşama yakın heybelere İstanbul amudunlan doldurduk, gene “Deh” demeden bizim eşek yola goyuldu. Kendiliğinnen eve gada gitti. Bigün böle iki gün böle, dedem anleyveedi durumu. “Üle bu eşek bizim eşek ya, ya hinayet Cambaz ya, benim eşeği gine bene sattı” deye söve söve goşdurdu gitti Cambaz dedenin oraya. Meğersem Cambaz dede bizim eşeğe veemiş apaayı, veemiş suyu, iyice beslemiş, tımar etmiş, semerini de yenilemiş, bizim eşeği bize satmış, Enigöl’den esker akıdeşimden alıg geldim diye bize yalan söylemiş, hinayet dürzü.
Kalemine sağlık.
Kalemine, yüreğine,diline sağlık ;yöresel dilimizle çok güzel anlatmışsın.Teşekkürler,sağol Varol
Helal olsun akideş,güze hikaye olmuş