-Ben ne bilem hey akıdeş, bu işin bu gada uzuceğini, diye anlatıyordu Oğlaşların Üsen, karşısındaki sandalyede oturan Meleklerin Kemal’e.
Oğlaşların Üsen, kış gelmeden evin kiremitlerini aktartmak için usta tutmuş ancak çatıyı açan ustalar oyun etmiş, günlerdir gelecekler diye bekliyordu. Derdini Moramıdın Kahvesinde gelene gidene anlatıyordu.
-Akıdeş, kereste alcen, kiremit alcen, bene para vee dedi, çıkaadım needeyse hepsini veedim. Hesap kitap etsek beş guruş boocum yok. Biyon geldi, kiremitleri değnedi, topladı yığdı bi yere. Ben dilme kesdiren gelem,deye bi gitti, gidiş o gidiş, ne gelen vaa, ne giden. Her gün ağşam evine varıyom. Üsen abe,sabaalan eekenden geliyon senin oraya deyo, beni yollayyo eve. Bıktım iyer olsun, diye anlattı derdini.
Kutupların Hilmi, yan masadan dinliyordu muhabbeti. Sürüdü geldi sandalyesini.
-Dakma kafaya Üsen abe, gelir yata, acelesi yok, hem bak havalaa bek güzee gitte, yağmur yaş olmebba, diye söze girdi.
Meleklerin Kemal, eski muhabbetleri çok iyi anlatırdı. Sohbeti dinlenirdi.
-Boş ve sen onu buna, biyon bizim o yanda ne oldu ya, ben size annadıveren de dinlen gari, diye girdi söze.
- Benim gonşu vaadı, babışçı. Sinirsek bi adamdı. Evine meediven çakdırcen deye marangozu ünnemiş. Marangoz sabaalan gelmiş eve. Marangoza tarif etmiş meediven yerini. Bizim gonşu dükken açcen deye işine gitmiş. Öğlen vakti yemek yiyen deye eve gelince bi bakmış, evin içinde binbir iki garı, kimi cıbarını gucaklamış, kimi kim eline yün şişi almış örgü örüp duru, kimi peşdimal üslüğünü gerinmiş çıkmış gelmiş.
Senin anlıceğin, mahallede ne gada garı va, hepsi bir çıkmış gelmiş adamın haney altında toplanmış. Marangoz elinde keser havaya kaldırmış, bekleyip duruymuş. Daha meediven çakılmayı bırak, tahtala yerine bile gonmamış.
“Ne vaa burda ne oluyo”, deye haykırmış babışcı. Garısı usulcacık, “Adam meedivenin yeri hööle mi olsun, bööle mi olsun deye gonşuları ünledim geldim, onlaalan bir nereye çakılceğine düşünübbarız, deyesiye gada bir gürlemiş senin ki “Ülen bu gada garıyı topluceğine, anan namussuzunu ünlüseydin ya, o bütün garılardan iyisini bilirdi", demiş, çekmiş gitmiş bazara sinirinden.