Çopurların Üsen, elinde kıyma torbasıyla girdi geldi Moramıdın Kahveye. Oflaya puflaya oturdu sandalyesine. Masada oturan Çarıklı Musa, sordu buna:
-İyena sen de kriz yok yalım, gine gitmişsin kasaba.
-Üle akıdeş öyle deme ne yicen işcen, garı güvey gelcek Cuma günü,accık gıyma alıve dedi de, ondan aldım yarım okka gıyma, diye cevapladı Çopurların Üsen.
-Bu yaşdan sonra dikkat et bakalım akıdeş, öyle paldımsız yiyip dökme. Bi gılık oluverisin, dedi Aşgellerin Kemal.
Çayları getirdi kahveci Halilibram. Muhabbet derinleşmeye başlamıştı artık. Aşgellerin Kemal, dalga geçmek için Çopurların Üsen’e:
-Bene bak, enkinden bide bilen ettirirsen kaveye getir ge de dağıt biyon, anan baban hayrı olsun emi.
Çopurların Üsen kızgın kızgın baktı buna,
-Ülen aldığımız bi avuç gıyma zati, sen de hayalden hak deb duruyon. Sen al ge biyon da senin hayrını yiyelim.
Çarıklı Musa, oturduğu sandalyesinden gerindi iyice.
-Bene bakın ben size pis boğazlıkdan bi şey annadıverem de dinlen biyon, dedi ve başladı anlatmaya:
- Bi hoyun bizim gonşu evin önünde adak kesibbamış. “Abey bene yaadım et, hunu keselim” dedi. Ben de “Eh” dedim. Başladık hayvanı kesmeye, deriyi soyduk, tam gaanını yaadık, öbür yanda oturan bi gomşumuz vaadı, saf bi adamcık, o çıkdı geldi.
“Golay gelsin, bereketli olsun”, dedi dineldi başımıza. Neyse ben de bi yandan göynek yağını sıyırıyom. Saf gomşuya “Bene bak iç yağ yirmin, olduğu gibe sene verelim buna” dedim. “Nasıl yincek bu” deyince, “Akıdeş bunu ısıtcen, iyice eriyince zeytinyağı gibe lıkır lıkır işcen” diye tarif ettim.
Adamcık hemen aldı eline yağı, doğru evine gitti. Biz neyse gari, hayvanı kesdik, parçaladık, bitirdik, eve gittik. İkindin bi kapı çalınıbba emme gümbür gümbür. “Üle ne olubba” deye goşdurdum vaadıydım, bizim saf gomşunun garısı gıpgırmızı olmuş.
-Gelive Musa abey, benim adama bi haller oldu. Davul gibe oldu garnı, sığınebba. Siz buna ne yidirdiniz içirdiniz”.
Ben hemen goşdum vaadım, haggatten de adam bili bilmez yatıp duru. Aklıma geliveedi hemen, “ Bu dedim, göynek yağını sızdırdı, hepsini de içdi bitirdi yalım” dedim
Neyse ordanbi taksi ünnedik. Attık sırtımıza, doğru hamama. Yatırdık göbek daşına, göbeğine göbeğine ıscak sula döktük. Sağa çeviriyoz, sola çeviriyoz. Göynek yağı garnında top olup galmış. Üle eğnihanmın hepsini silcek süpürcek. Ara sıra kaldırıyoz buna. Hamamın içinde yörüdüyoz. Yatırıyoz tekrar göbek daşına, ovuleyoz gaanına erisin yağlaa deye. Gülelim mi ağlayalım mı nişliceğimizi şaşırdık. Adam orda can veriyo, biz gülmeyelim deye dişimizi sıkıyoz.
Gece yarısına gada accık epeyce oldu, kendine geldi. Aldık vaadık gari evine yatırıveedik. Üç beş gün kendine gelimedi. Onunkinden sende bili bilmez yime emi, hey akıdeş.