Dışarıda lodos vardı. Hava güzeldi ama Moramıdın Kahvesindekiler, rüzgârdan dolayı dışarıda oturamamışlardı.
-Böyle gaba örüzgeelik havalarda başıma ağrıla giriyor akıdeş benim, dedi Ekdilerin Musa.
Aynı masada oturan ve uyur uyanık konuşan Arapların Osman, gülerek cevap verdi Musa’ya.
-Hurdan hem bene hem de Kemal’ e çay ısmaalaasan ben sene okuyverin, dua ediverin, başcazın ağrısı geçee, dedi.
Çırakların Kemal, sinsice güldü Arapların Osman’a.
-Tabi ya, Osman abe, sen dua et, ben âmin deyem, geçiveesin başcazının ağrısı Musa akıdeş.
Çaylar söylendi, ama Ekdilerin Kemal’in derdi başının ağrısı değildi. Muhabbet çıkarmak istiyordu.
-Deyve bakam, ne duası ediveecen bene, dasdayı annat bakam, dedi Ekdilerin Musa.
Çayları kahveci Halilibram getirdi. Çayların şekerlerini Ekdilerin Musa topladı cebine kattı.
-Madem çayları bene ısmaaladdınız, şekeeleri de ben alam, alıncek gibe değil bi okka şekee nereye vaadı, diye söylendi bunlara.
Muhabbet başladı.
Arapların Osman, çayından bir yudum aldı, başladı konuşmaya.
-Anam ırahmetliğin başcazı seninkinden bek ağrırdı. Mahallede bi goca garı vaadı. Anca ona üç, beş guruş para verir, musga yazdırıydı. – Bek iyi geliyo bu garının musgaları- derdi hep. Bigün akıdeşleelen top oyneb duruyduk. Anam beni ünledi sokağın başından. –Hemen nenenin yanına git, hu parayı da al, anamın başı bek ağrıyıbba, hemen bi musga yazıveesin, al ge- dedi.
Eh ana, dedim parayı cebime gattım emme doğru sokakta maça devam ettim ben. Zaten yenilip duruyduk, bi de başımıza anamın muskası çıkdı deye sövdüm süpürdüm gari. Neyse ağşam ezeni Allah-u Ekber deyesiye gada, eyvah dedim ben. Elimi cebime attım, para düşmüş, bu vakitten sonra goca garıya da gidemem. Nişliyem neelere giden deye düşünürken çöplerin yanına vaadım. Hinayetliğe kafam çok çalışır.
Bi laylom toobayı yırttım, gazete kâğıdını koopaadım. İçine gattım, üsdünden iplen sıkı sıkı bağladım. Tam goca garının yapıveediği musgala gibi oldu. Eve vaadım, anacım başına yazmayı dolamış, kütük gibebi düğüm atmış beni beklep duru. – Ana nene yemek bişiribbaamış. Ondan ötüüre bekleddi bene, anan yazmasının içine saasın hemen dedi, dedim. Anam yazmasını çözdü, içine benim musgayı saadı, bi vurdu kafayı. Horul horul uyudu. Sabaalan kalkdım bi bakdım anam hova çağırıp duru. Bi yandan Yaş çam saadım eşeğe- türküsünü çığırıyo, biyandan da – Göödün mü bi de ne işe yareycek musga deyodun,, bu garının yazıveediği musgalaa bene bek iyi geliyoo, Allah razı olsun- deye deye epey dua ediveedi goca garıya.