1965 yılında, Ortaokul talebelerine yardım derneği kuruluyor. Dernek binası yapımı başlıyor, iki yılda bitiyor. Şehir merkezi dışından gelen ortaokul öğrencilerinden muhtaç olanlar, bu dernek binasında(yurdunda) kalırlardı. Bu bina, Akçalar Cami karşı köşesinde, vergi dairesi binasının olduğu yerdeki önceki bina idi. 1977 yılında, dernek yönetimi derneğin adını Buldan Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği olarak değiştirmiştir. İlerleyen yıllarda, derneğe ait binada kalan öğrenci olmayınca bu bina 1995 yılında okul yapılmak üzere, Milli Eğitim Bakanlığına şerhli hibe ediliyor. Tapudaki şerhe göre bina amacı dışında kullanılırsa, ismi verilen üç kişiden birinin dilekçeyle müracaatı üzerine anlaşma geçersiz sayılacaktır. Birkaç sene sonra Anadolu Lisesi, şu andaki Kredi Yurtlar Kurumu bahçesindeki, İmam Hatip Lisesi binası olarak yapılan, şu andaki yıkılmış olan binaya geçince, şerhteki isimlerden birisi dilekçe ile müracaat ederek, binayı geri alıyorlar. Askerlik şubesi yapılmak üzere, Milli Savunma Bakanlığına teklif ediliyor. Resmi yazışmalar yapılıyor “Tamam” diye sonuçlanıyor. Buldan’daki resmi işlemlerin tamamlanması için yazışmalar yapılırken, belediyeden bir evrak alınması gerekiyor. Zamanın belediye başkanı o binayı “Öğretmen Evi olarak düşünüyorum” diyor. Dernek yönetimi, öğretmen evi olarak veremeyeceklerini söyleyince belediye evrak vermiyor. Milli Savunma Bakanlığı da bu gelişme üzerine Askerlik şubesini, Sarayköy Askerlik şubesi ile birleştirerek Sarayköy’e kaldırılıyor. Dernek binası, şerhli olarak Maliye Bakanlığına veriliyor. Maliye Bakanlığı binayı yıkarak yerine yeni bina yapıyor. Bu bina 2020 yılından itibaren Buldan Vergi Dairesi olarak hizmet veriyor. Buldan Öğretmen Evi 1995 yılında Buldan ve Yenicekent Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi binası çatı katında hizmete giriyor. Sonra vergi dairesi binası bitişiğindeki, şu anki Toplum Sağlığı hizmet binasına taşınıyor. Kuruluşundan itibaren Buldan öğretmen evinde yaşanan tatsız olaylar nedeniyle kapanıyor.
Kaynakça- Habip Tok, Suavi Uyum(1954)
METEOROLOJİ
1962 yılında kurulan Buldan Meteoroloji memurluğunun cihazları belediye bahçesine konmuş. Meteoroloji memurunun ayrılmasından sonra 1963 yılında Bahtiyar Demirel memur olmuş. Meteorolojiye ait cihazlar Dispanser bahçesine taşınmış. 1990 yılında yeni dispanser binası yapılırken, meteoroloji cihazları Ticaret Lisesi bitişiğindeki şimdiki Anadolu Lisesi binasının yapıldığı boş arsaya yerleştirilmiş. 1993 yılında Bahtiyar Demirel’in emekli olmasından sonra Buldan Meteoroloji memurluğu kapatılmış.
Kaynakça- Bahtiyar Demirel(1942)
KOPARANLI YENGE
Koparan, Güney ilçesinin, Buldan Karaköy’üne komşu bir köydür. 1900 lü yılların başında, Kızılışıklıyörüklerinden bir oba, Uşak- Denizli- Aydın bölgesinde göçebe hayatı sürdürürken, sonradan Bostanyeri köyüne yerleşen Ervar ailesinden bir genç Koparan’dan bir Yörük kızı ile evleniyor. Birkaç sene sonra Balkan savaşı çıkınca, savaşa gidiyor. Geri gelmeyince Koparanlı gelin Sazak köyüne, kuma olarak kocaya varıyor. Buldan Yunanlılar tarafından işgal edilince, o zaman Buldan’a bağlı olan Sazak köyünü de kontrol ediliyor. Bir gün keçi otlatan Koparanlı geline, yalnız rastladıklarında Yunan askerleri tecavüz ediyor. Konu Koparanlı gelinin kocasının ailesi tarafından öğrenilince, aile bireyleri toplanarak bir karar alıyorlar. Bu karara göre, “Koparanlı gelin Yunan askerleriyle kötü ilişkiler kurmuştur, ailenin namusuna leke getirmiştir, öldürülmesi gerekir!”. ailenin erkekleri olan kocası, kayınpederi ve kayınları Koparanlı geline öldüresiye dayak atıyorlar. Zavallı gelin “Benim zorla ırzıma geçtiler! Ben böyle kötü biri değilim!” dediyse de en sonunda öldü diye bir eşeğin üstüne koyarak Kumralı Paşa kabrinin yanındaki Sarıkaya denilen uçurumdan 30 metre yükseklikten aşağı kayalıklara atıyorlar. Koparanlı gelin ölmemiş, baygın halde imiş. Aşağı düşerken kayalıklardaki çam ağacına takılmış. Ağaçta asılı halde iken ayılmış. Günlerce bağırmış, yardım istemiş. Yardım eden olmamış. Köylüler Koparanlı gelinin ailesinin şerrinden korkuyormuş. Bağıra bağıra ölmüş. Bostanyeri köyünden, birkaç erkek günler sonra cesedi ağaçtan indirerek Sarıkaya’nın dibine kazdıkları mezara gömmüş.
Bu olaydan sonra Koparanlı gelinin ölümüne karar veren aileden kayınpeder Menderes nehri üzerindeki köprüden kendini atmak suretiyle suda boğularak intihar etmiş. Kocası da yakalandığı hastalıktan kurtulamayınca Menderes nehrine kendini atarak suda boğulmuş. Kayını da köydeki birkaç kişi tarafından vurularak öldürülmüş.
Kaynakça- Musa Ervar(1937), Durmuş Çiçek(1937-2019) Kemal Gel(1950)
ÖNEMLİ NOT- Sevgili okurlarım. Bu son yazımla sizlere veda ediyorum. Hatalarımdan dolayı özür dilerim. Hakkınızı helal edin!
Bilgine sağlık, Almanya'dan selamlar.