Bir çatırtı duyuldu Moramıdın Kahvesinde. Ölülerin Kamil, hınzır hınzır güldü. Masada üç ihtiyar sohbet ederken Ölülerin Kamil usulca yellenmişti ama epeyde ses çıkarmıştı.
- İnsan bi ıraat ol akıdeş der yahu, dedi Ölülerin Kamil yanıbaşında oturan Gerellerin Ali’yle Postaların İbram’a.
- Deyelim demesine de insan bi haber verir hey akıdeş ben yellencem, deye. Tamam, hepimiz yelleniyoz da bu gada tantanalı olmeyyo. Senin ki maşallah adamın ödünü koparcak cinsinden ya, diye söylendi Gerellerin Ali.
- Geldi mi dutmucekmissin, goyveecekmişsin. Tokturla öyle dermiş demi akıdeş, diye sordu Postalların İbram.
- Valla ben yellencem bille hiç dutmam. Goyverim gider. Eveli sobaala yokdu, dedemlen nenemlen bir oturuyduk. Onlada ocağın başına düneele, biz soğukdan üşürdük. Yer yatağı serilir, içi buz gibi olur, biz üşüdük dedikçe anam ırahmetlik “Yatan insanın yatağına otuz dokuz dene osuruk boocu vaamış, goyverin cıbaala” derdi. Eveli insancıkla gışın ıscak yüzü mü görüyoodu. Yatağın içine girdi miydi, ısıtcen deye verip zartlatıyodu, dedi Ölülerin Kamil.
- Benin ki bi şey değil akıdeş. Ben esgerliği Erzurum’da yapdım. Ağşama gada garın gışın içinde üşüdürdük. Ağşam koğuşun içinde millet veri yellenirdi. Zart ordan zurt burdan çatırtıla kopaadı. Bi gün koğuşa girdik. Bizim Adanalı Ümmet deye bi akıdeş vaadı. Bi gün hiç unudmam, ben bi yellendim miydi beş dene donu yırtarım, dedi. Millet yok gari gıçındaki bi donu bile yırtımazsın deye bunlan dalga geçtile. Durun çüşün demeye galmadan iş iddiaya bindi. Depodan beş dene esger donu buldula geldile, keydirdile buna. Yırtarsa bi kasa gazoz alıvecekle buna, eğer yırtımazsa Ümmet koğuşa bi kasa gazoz ısmaalıcek gari. Neyse Ümmet keydi esger donlarını üsd üsde. Yatağına yattı, dirsek keyfi uzandı. Başladı garnını ovuşdurmaya. Aradan epey bi zaman geçti Ümmet’te tık yok. Millet başladı dalga geçmeye, Ümmet ne oldu, gazozla gidipba deye söylenmeye başladı. Biz muhabbet edip duruyduk, amanın bi gümbürtü koptu. Koğuşun çatısı bile yıkıldı sandım. Gümbürtüyü duyan koşdu geldi koğuşa. Ümmet, yattığı yerden kıs kıs gülüyoodu galan. Doğruldu ayağa kalkdı, bi bakdık donların hepsi de telef olmuş. Velhasıl bi kasa gazozu gazandı deyus gıçınnan. Bide ne debba ya, - Guru fasulleylen, bulgur yiseydim, o zaman görürdünüz siz Irak, İran, Suriye nasıl sallanıyordu, valla yıkardım oraları, hey akıdeş”