[email protected]
Son dönemlerde en popüler sözcükler arasında geliyor trend. İngilizce’ den dilimize geçmiş. İlk dönemlerde sadece moda dünyası için kullanılıyordu. Yeni sezonun trend giyimleri veya bu senenin trend kıyafetleri gibi. Sonraki yıllarda moda dünyasındaki kullanımının ötesinde birçok değişik alanda da kullanılmaya başlandı. Bir eşya için, bir tasarım için, bir kent için, bir mimari proje için hatta dijital dünyada ve televizyonda bir program için de kullanılıyor. Daha da ötesi insanlar için, onların yaşamları ve düşünceleri üzerinden bile trend olmak ifadesinin kullanımı oldukça yaygınlaştı. Türk Dil Kurumu’ na bakıldığında trend sözcüğü eğilim olarak tanımlanmış. Trend olmak söz grubu ise eğilim gösterilen bir durum hakkında popüler hale gelmek şeklinde karşılık bulmuş.
İşte tam da bu noktada; doğasıyla, tarihiyle, kent kültürüyle, el sanatlarıyla, tarihi evleri ve sokaklarıyla, Tripolis Antik Kentiyle, dokumacılık tecrübesiyle, yöresel yemekleriyle, sebzesi meyvesiyle, hoşgörülü, yardımsever, çalışkan, çok farklı alanlarda başarı ortaya koymuş sıcakkanlı insanlarıyla, ezgileriyle, türküleriyle trend olmayı ve trend kalmayı fazlasıyla hak eden Buldan’ımız için artık “Trend Buldan’’ zamanıdır.
Bu hedefe ulaşmanın görev ve sorumluluğu Buldanlılar olarak hepimizin omuzlarındadır. Buldan’da veya Buldan dışında yaşayan tüm Buldanlılar, bulundukları yer, yaptıkları meslek ne olursa olsun, hangi yaşta olurlarsa olsunlar ellerinden gelen katkıyı ortaya koyarak Buldan’ımızın tanıtımı için emek vermelidir. Buldan Belediyesi’nin, Doğal Hayatı Koruma Derneği’nin, Ticaret Odası’nın, Ziraat Odası’nın, Esnaf Odası’nın, Gazetemiz ‘Buldan’da Yaşam’ başta olmak üzere tüm yerel basının ve basın emekçilerinin, diğer sivil toplum örgütlerinin ve duyarlı tüm Buldanlıların çok değerli çabaları takdirle izlenmektedir. Tüm kesimlere çalışmaları ve gayretleri için teşekkür etmeliyiz. Zira Necmeddin Okyay’ın dediği gibi; Marifet iltifata tabidir. Doğru iş yapanı, güzel iş yapanı takdir etmek, teşekkür etmek, başarıyı övmek, daha başarılı olunmasını sağlar. Elbette biz de böyle bakıp Buldan için yapılanlara teşekkürlerimizi sunacağız. Ancak yeterli görmeyeceğiz. Çünkü Buldan’ın çok daha fazlasını hak ettiğini hepimiz biliyoruz. Buldan’ın yakın gelecekte turizm pastasından daha fazla pay alması için el birliği ile çalışılmalı, siyasi çekişmeler bir kenara bırakılmalı, tüm kesimler Trend Buldan hedefine varabilmek için özveri göstermelidir.
Geçmiş yıllarda sadece Buldan Bezi ve Buldan Bezinden mamul giysiler, işlemeli ev tekstil ürünleri ve havlular bornozlar Buldan’ın tanıtımı için kullanılıyordu. Tarihi evlerin ve sokakların mistik dokusu, Yayla Gölü’nün doğal güzelliği, Tripolis Antik Kenti, yöresel yemeklerin ve yöreye özgü sebze meyvelerin lezzeti yerel olarak biliniyor ancak tanıtıma ve turizme konu edilemiyordu. Artık şimdi hem genel turizm anlamında hem de kültürel miras turizmi anlamında Buldan’ın yurt içi ve yurt dışında geniş kitlelerle buluşturulması için seçenekler artmış durumdadır. Ülkemizde ve dünyada turizme bakış açısı yeniden şekillenmiş olup her belde, ilçe veya şehir bu anlamda büyük bir çaba içindedir. Rekabet oldukça artmış durumdadır. Buldan bu anlamda elindeki sayısız fırsattan süratle yararlanmalı ve bu sürecin Buldan halkına ekonomik kazanç olarak yansıması sağlanmalıdır. Şüphesiz ki Trend Buldan hedefine ulaşmak için lokomotif görevinde Buldan Bezi, Buldan işlemeleri ve dokumaları olacaktır. Ancak bu trenin vagonları uzun olmalıdır. Daha önceki yazılarımda üzerinde durduğum, sonrasında da Buldan Belediyesi’nin girişimlerini başlattığı Buldan’ımız için Sakin Şehir unvanı alabilmek yolunda atılması gereken adımlar süratle atılmalı ve süreç tamamlanmalıdır. Buldan’da mutlaka bir Kent Müzesi kurulmalıdır. Tarihi evlerin, sokakların devam eden restorasyonları tamamlanmalı, koruma altındaki diğer evler ve sokaklar da bu restorasyon programlarına dahil edilmelidir. Marka değeri olan ürünlerin sayısı ve çeşitliliği arttırılmalıdır. Sebze ve meyvede katma değeri yüksek olan zeytin ve üzüm üzerinde özellikle durulmalıdır. Bu iki meyve sadece meyve olarak kullanımlarının yanı sıra kendilerinden elde edilen ve yüksek kazanç sağlayan ürünlerle de tüm dünyada ön plana çıkmaktadır. Zeytin ve zeytinyağı, üzüm ve pekmez ya da üzüm ve şarap bu anlamda marka değeri oluşturabilme fırsatı sunan ürünlerdir. Bu meyveler hem sofralık hem de bu şekilde yan ürünler üreterek değerlendirilmelidir. Buldan’ın iklimi her iki meyvenin üretimi için oldukça elverişlidir. Yayla Gölü ve çevresi yaz döneminde yayla turizmi için, kış döneminde ise kış turizmi için bulunmaz coğrafi güzelliğe sahiptir. Buldan’a gelen misafirlerin aynı gün dönmemeleri için butik otel haline gelen tarihi evlerde konaklamaları, işletmeye dönüşenlerde yemek yemeleri sağlanmalıdır. Tripolis Antik Kenti’nde kazı çalışmaları ilerledikçe gelecekte hem Buldan turizmi hem de ülke turizmi için önemli bir kazanım olacağı şimdiden görülmektedir.
Bu fırsatlar değerlendirilmeli, Buldan’ın turizmde söz sahibi olabilecek yeterlilikte güçlü bir alternatif olduğu ortaya konulmalıdır. Çağımızın vazgeçilmezi halini alan sanal dünyada da tanıtımlar arttırılmalıdır. Çünkü artık günümüzde turizm çok yönlü düşünülmektedir. Buldan, çok yönlü turizm için önemli bir merkez olma yolunda ilerlemektedir. Trend Buldan hedefi için ilerleyen bu trene, yüreğinde Buldan sevgisi olan tüm bileşenler olarak hep birlikte hız verilmelidir.