Sağ-sol çatışmalarının filizlenmeye başladığı yetmişli yıllar. Buldan Belediyesi’nin eski binasının bahçesine yaptırdığı iki katlı binanın alt katına özel bir banka şubesi açılır. Üst katıda lojman olarak kullanmak amacıyla yapılmıştı. Banka burayı lojman olarak kullanmayınca belediye kiraya çıkarır. Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği Buldan şubesi bu katı kiralar.
Kış geceleri dernek yönetimi lokalde seminerler düzenlemektedir. Seminerler halktan her kesime açıktır. Bu nedenle lokal kalabalık olmaktadır.
O gece seminer verme sırası Doktor Yaşar Ertunç’tadır. Seminerin konusu ‘ Kapitalist sistemde bankaların rolü’ dür. Semineri pür dikkat izleyenler arasında ortaokul çağında çocuklar da vardır. Seminer sonunda Doktor Yaşar katılanlara teşekkür eder ve katılımcılar dağılmaya başlar. Heyecanlı gençlerin aklında “ bankaların insanları ne zor durumlarda bıraktıkları” fikri kalmış ve bu da o anda öfkeye dönüşmüş.
Kalabalık dağıldıktan bir müddet sonra gençler lokalden ayrılırlar. Kapının önünde birer ikişer dağılmaya başlarlar. İçlerinden iki samimi arkadaş Kübra Amed ve Fındık Sali “ biz bilardo oynamaya gidiyoruz” deyip gruptan ayrılırlar. Hava buz kesiyordur. Şükür Camii meydanına doğru hızlıca yürürler. Meydanda in cin top atıyordur. Şükür Camiyi döndükten sonra caddenin her iki tarafındaki bankaların ortasında dururlar. Seminerde anlatılanlardan çok etkilenmişler ve bankalara karşı içlerinde öfke oluşmuştu. Bir bankanın yanına yaklaşıp buldukları taşlarla camını indirirler.
Kırılan camın gürültüsünü duyan bir mahalle bekçisi bunları görür ve arkalarından kovalayıp, yakalar. Doğru karakolun yolunu tutarlar. Yolda giderken bekçi “ Söylen bakalım! Hangi bankacı size rakip bankanın camını kırmanız için tuttu!” Birdenbire olayın boyutunun değiştiğini fark eden Kübra Amed “ Kimin kırdırdığını söyleyemeyiz !” “Ben sizi karakolda konuştururum.” Karakolda nöbetçi polise durumu anlatan bekçi “ Yeni açılan bankanın elemanları yaptırmıştır bu işi. Şimdi itiraf edin bakalım. Boyluların Nadir mi, Mustakların Sali mi, Halıların panço Mustafa mı,Bâdırların Amed mi yaptırdı ?” deyince Fındık Sali sayılan bu adlardan Bâdırların Amed’i tanıyormuş. Bu benim nazımı çeker, bizleri hoş görür düşüncesiyle onun adını vermiş. ”Git, hemen banka müdürünü bu, gel” diye bekçiye talimat vermiş polis. Gecenin geç vaktinde bekçi Banka Müdürünü karakola davet etmiş ifadesine başvurmak için. Polis “Beyefendi, sizin bankanın elemanları mı tuttu bu çocukları?”Ben sizin dediklerinizden hiçbir şey anlamadım. Biz bu gençleri ne diye tutacağız?” “Yenisiniz ya, eski banka şubelerini korkutmak istemiş olabilirsiniz!” “ Ne benim, ne de bankamızın bu gençlerle bir alakası vardır, olayla da yakından uzaktan bağlantımız yoktur, uydurmuş bu gençler” Camın neden kırıldığı tam alarak ortaya çıkmamış. Bu nedenle “kazayla camı kırmışlar” diye tutanak tutup çocukları salıvermişler. Camı kırılan banka da kendi camını taktırmak zorunda kalmış.
* Mustafa Ertarakçı’ya teşekkürler…
* Doktor Yaşar Ertunç’u vefatının birinci yılında özlem ve rahmetle anıyoruz.
Yazıda adı kişiler yazım hatası nedeniyle sehven hatalınyazılmıştır. Adı geçen kişilerden gazetemiz adına özür diler, yanlışlığı düzeltiriz.