Türkülerimiz - 1
1870 li yıllardan sonra Osmanlı Devletinin, Balkan topraklarındaki isyanlar neticesinde Balkanlardaki bazı Türk aileler, Anadolu’ya göçmüşlerdi. İşte bu ailelerden bazıları Buldan'a 1880 li yıllarda gelerek Kovanoluk ve Süleymanlı köylerinin oldukları yerlere yerleşmişler. Bu ailelerden birkaç tanesi Dörteylül İlkokulu ile Dörteylül Camii’ne dönen köşeye kadar olan araziyi bir ücret karşılığı almış. Bunlardan arazi satın alan Macur Rıza Şanlıöz, maaşlı olarak Kaymakamlık emrinde zaptiye (Jandarma) olarak çalışmaya başlamış.
Yeni Mahalle ile Bursa Mahallesi arasındaki Sabuncu denilen düzlükte şu anki park yanındaki Yonatça Çeşme’ye giden yol ile yol kenarında dereye kadar uzanan parsellenmiş yer bir bütün olarak Molla Hasanlar tarlası imiş. Molla Hasan Tuncer (.........) Alamşahlı köyünden gelerek tarlayı, Dağarcık Hüsnü'den satın almış. Tarlanın dere kenarında tahta baraka içinde, şehrin kasaplarının hayvanlarının kesildiği basit bir mezbaha varmış. Buraya Salhane denirmiş. Dağarcık Hüsnü varlıklı bir aileymiş. Dağarcık Hüsnü'nün hanımı Tokular’ın kızıymış. Hacip ve Süleyman adında iki oğlu bir de kızı varmış. Dağarcık Hüsnü'nün bahçesinin üst tarafında on tonluk bir havuz varmış. Fırıncı Hacaşı Mehmet'in evinin arka tarafındaymış. Topdamı’nın alt tarafında belediye kavaklığının üzerinde, Tekke bölgesi ile Gülalan köyü ve çevresindeki köylere giden yol kenarında Dağarcık Çeşmesi varmış. Bu çeşme kesme taşlardan yapılmış yüksekçe bir yapı imiş. Çeşmenin suyunun kaynağı, Topdamı’nın kuzeyinde Saçyaz bölgesinde, Demirci Hasan'ın arazisinin tabanında, Softaların ( şuanda Karadayının Şükrü'nün) arazisi içinden çıkıyormuş. Bu bölgeye Terzioluk denir. Burada Terzioluk Çeşme varmış. Dağarcık Çeşme’nin ayağı, Dağarcık Hüsnü'nün bahçedeki havuza akıyormuş. Dağarcık Çeşme yıkılınca kaynağındaki su 2010 yılında Memiş Örs ( veya Irs) adına, Topdamı çay ocağı yanına yapılan çeşmeye getirilmiş. Belediye Başkanı Talat Tarakçı 1942'de yeni mezbahayı yapınca salhane iptal edilmiş.
Dağarcık Hüsnü'nün büyük oğlu Hacip, biraz şımarık büyümüş. Genetiğindeki efevari hareketleri yanında uzun boylu, beyaz tenli, kara kaşlı, kara gözlü, kaytan bıyıklı, tulumbacı tip ayakkabı giyen, yelekli, gözü kara bir delikanlıymış. Tütün kaçakçılığı gibi bir takım gayri meşru işleri olduğu gibi, yaşadığı birkaç yaralama olayında zaptiyeye karşı koymuş. Zaptiye de tutuklayamayınca, adeta şehrin mırmırı olmuş.
Dağarcık Hüsnü'nün Hacip ile arkadaşı Hacı Osmanların Nuri Yeldan, Bursa Mahallesi’nde Çakır Ayşe adlı kadının evinde eğlence yapmışlar, evden çıkınca Payamaltı denilen tepe sırtında oturarak, hem sohbet ediyorlarmış hem de Koçyazı - Yonatça bölgesini seyrediyorlarmış. Vakit akşama doğru gelmiş. Birileri Hacip ile Nuri'yi zaptiyeye ( jandarmaya) şikayet etmiş. Zaptiye Macur Rıza Şanlıöz ile zaptiye Baba İbrahim Damgacı Sabuncu’ya gelmişler. Gömbelerin evinin yanından Payamaltı’nda oturmakta olan Hacip ile Nuri'yi görmüşler. Yasal olarak " dur" ihtarı yapmak ve tutuklamak yetkileri varken, bunu yapmamışlar. Neden yapmıyorlar orası meçhul!
Macur Rıza elindeki mavizer (Kırıkkale tüfek) ile nişan alarak, Hacip'i tam kulağının arkasından vurarak öldürmüş. Nuri'ye bir şey olmamış.
Bu olayın gecesi evine gelen Macur Rıza "Belki beni öldürürler!" korkusuyla kendisine ait ev ve arsayı akrabası Pepe İsmail Özmen'e 100 altına satmış. O gece Buldan'ı terk etmiş. bir daha da Buldan'a gelmemiş.
Hacip öldüğünde küçük kardeşi Süleyman 9 yaşında imiş. Süleyman abisinin ölümünden 15 sene sonra Kepsel bağlarında, içki aleminde Bozbey İbrahim tarafından öldürülmüş.
Hacip'in anası da oğlu vurulduktan sonra ağıtlar söylemiş. Söylenen ağıtlar anonim nitelik kazanarak, halka malolan bir türkü olarak, Ege ve Batı Akdeniz’de söylenmektedir. Bu türkü TRT Halk Müziği repertuvarına 1654 no ile kayıtlıdır. Burdur-Tefenni kayıtlı, Ahmet Yamacı tarafından derlenmiştir.
Sabuncunun düzünde, yalan yoktur sözünde, aman aman aman
Sıra sıra benleri var Çakır Ayşe’min yüzünde
Sabuncunun dereleri dolaşım da dolaşım aman aman aman
Dokunmayın arkadaşlar kanım size bulaşır
-----------------------------------------------------------------------------
Sabuncunun düzünü kazmayınan kazmalı aman aman aman
Çakır Ayşe’min sözlerini kalem alıp yazmalı
Sabuncuya vardık sağlık selamet aman aman aman
Yonatçaya varınca koptu kıyamet
Arkadaşlar Hacip size emanet
---------------------------------------------------------------------------
Sabuncunun dereleri taş değil orman aman aman aman
Çakır Ayşe’m de geliyor elinde ferman
Sabuncuya vardık sağlık selamet aman aman aman
Yonatçaya varınca koptu kıyamet
Arkadaşlar Hacip size emanet
----------------------------------------------------------------------------------
Ben doydum dünyalarıma, Macuroğlu doymasın aman aman aman
Beni vuranlar dünyasına doymasın
Sabuncudan gider iken tutmadı dizim aman aman aman
Al kanlara boyandı oyalı bucum
Yenile bir gelin sevdim odur benim suçum
--------------------------------------------------------------------------------------
Sabuncuda vurdular kabrimi kazın aman aman aman
İspatımız Mülazım, deftere yazın
Ben ölünce düşmanlarım selamet gezin aman aman aman
Al atıma, kır atıma yol mu dayanır?
Hacip'in yarasına can mı dayanır?
--------------------------------------------------------------------------------------------
Buldanlılar saygıda sizi bekler
Ruhumuza Fatiha üstüne Fatiha ekler
Cennet bahçeleri hep sizi bekler
KAYNAKÇA : Mehmet Eralp ( 1933-2013)
Turgut Acıkara - 1934
Mustafa Baltalı - 1930
Yaşar Tümbay ( 1929-2010 )
Zeki AVRALIOĞLU ( BULDAN VE YÖRESİ TARİHÇESİ KİTABI)