Kelime anlamı olarak, insanlardan uzak kalmak, 24 saat Allah’ı düşünmek demektir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV), Ramazan ayının son on günü mescidinin bir odasına çekilirmiş. Dünya sözü konuşmaz, eşleri, çocukları dâhil insanlarla görüşmezmiş. Bir şeyler yemek, tuvalet ihtiyacı ve banyo yapmak için odasından çıkarmış. Bir şehir üzerine vacip olan bu durum sorumluluğu, şehirdeki bir kişinin itikâfa girmesiyle kalkarmış. Hiç yapan olmaz ise tüm şehir halkının günaha girdiğine inanılır.
Dini bir terim olarak akıl sağlığı yerinde ve ergenlik çağına gelmiş bir Müslümanın, beş vakit namaz kılınan bir mescitte(Camide) ibadet elde etme niyetiyle bir süre durması demektir. Bu süre Ramazan ayı olabildiği gibi Ramazan ayının son on günü olabilir. Camide erkekler itikâfa girer. Birden fazla kişi de itikâfa girebilir. Kadınlar kendi evinin bir odasında itikâfa girerler.
Rahmetli Şevket Gözen(Hocanın Şevket)(1946-2021) bir hatırasıdır.
1960 lı yıllar. Çarşı camii karşısındaki Arap Zeki’nin fırınının olduğu yerde Hocanın kahvehanesi vardı. Hocanın oğlanları Halis ve Şevket babalarına yardım ederlerdi. Caminin hocası Araplı Halit Hoca, müezzini ise Gömbe Hafız(Gömme Habip- 1933-1999) idi. Ramazan ayında KocapirMestan itikâfa girerdi. Müezzin Gömbe Hafız, akşam ezanından önce kahvehaneye gelir, ezan vakti camiye gider. Ramazan ayı boyunca, minare şerefesindeki ışıkların şalterini, canavar düdüğü ötünce hemen açar, akabinde ezanını okur. Namazı kıldırır, evine giderdi. Bazı aileler, itikâfa giren kişiye akşam yemeği getirmeyi kendine görev kabul eder, sevap kazanılacağına inanırlardı. Ezandan on dakika önce tepsi üzerinde, üstü örtülü yemek gelir, kapı önüne bırakılır. KocapirMestan akşam namazını kılar, tepsiyi içeri alır, yer, boşları kapı önüne bırakırmış. Ezandan on dakika sonra, Hocanın Şevket, bir ay boyunca KocapirMestanın odasına bir fincan sade kahve getirir, bir süre sonra boş fincanı almaya gidermiş.
Kaynakça- Şevket Gözen(1946-2021)