11- Buldan Devlet Hastanesinin (Aşağı Hastane) olduğu yerde medrese ve cami varmış. Savaş yılları, fakirlik, cahillik vb. sebeplerden bu medrese binaları, binalara ait hocaların kaldığı evler(Lojmanlar) ve cami yıkılmış. Doktor Abdullah Sayıner, Buldan’a ilk geldiğinde, Yukarı Park yakınındaki Çarşı mahallesinde Ahmet- Mustafa Tuncay kardeşlere ait evin olduğu yerdeki bahçeli-tek katlı iki odalı binayı sağlık ocağı olarak kullanmaya başlamış. İhtiyacı karşılamayınca, daha büyük bina ihtiyaç olunca ve yeni bina yapma fikri ortaya çıkınca Tarakçı’nın ilk Belediye Başkanlığı döneminde, medrese arazisi uygun görülmüş. Yıkılan cami temelleri üzerine, Dörteylül okulu bina planı örnek alınarak, ilk hastane yapılmış. İlk doktoru da Doktor Abdullah Sayıner olmuş. Bir rivayete Dr. Abdullah Sayıner pratisyen doktor imiş. Kendisi Buldan’a gelmeden önce tüberküloza yakalanmış. Dr. Behçet Uz’un tavsiyesi üzerine Buldan’a gelmiş, iyi olmuş. İlerleyen yıllarda Göğüs Hastalıkları Hastanesinin yapımına öncülük etmiş ve gerçekleştirmiş. Kaynakça- Sami Çelikyurt(1918-2017)
12- Türk Hava Kurumu 1925 yılında kurulmuş. Sonra Valiliklere ve Belediye başkanlıklarına şube açılması için resmi yazı gönderilmiş. İlçemizde THK şubesi açılması düşüncesi oluşunca Talat Tarakçı, yetki belgesi almak için Ankara’ya gitmiş. Atatürk ile görüşmesi o zaman gerçekleşmiş. THK merkezine giden Tarakçı müracaatını yapmış. Denizli vilayeti Buldan kazası Belediye başkanı olduğunu söyleyince oradakiler şaşırmış. Zira müracaat eden vilayet sayısı dahi yarıyı bulmamış. Çünkü şube açmak için şartlardan birisi de yüklü miktar depozito yatırmakmış. Tarakçı istenen parayı kendi cebinden sayarak masanın üstüne koymuş. THK yetki belgesini alarak Buldan’a gelmiş. 11-06-1930 tarihinde şube açılmış. Kaynakça – Totocu Turgut Erensoy(1934-2019)
13- Şehir temizliği- 1930 yılına kadar hemen her evde sığır beslenirmiş. Şehrimizde üç bölgede sığır sürüsü(Gezek) varmış. Biri Karşıyaka mahallesinde Karadere bölgesine gidermiş. Biri Yeni Mahalle – Bursa mahallesinde Yonatça- Işıklar bölgesine gidermiş. Biri de Düzalan – Helvacılar mahallesinde Saçyaz- İki armut- Tekke bölgesine gidermiş. Bu gezekleri, inek sahiplerinden toplanan parayla ücreti verilen çobanlar (Sığırtmaç) güdermiş. Hem evde bağlandıkları yerde hem de yollarda dışkı ve sidikleri hoş olmayan görüntü, pis koku ve sineklenmeye sebep oluyormuş. Tarakçı, Belediye meclisinden aldığı kararla şehir içinde sığır beslemeyi yasaklamış. At, eşek, besleyenlerin pisliklerini hemen temizlemeleri kararlaştırılmış. Fayton ve at arabası, eşeklerin ayaklarına nal çakma mecburiyeti getirilmiş. Kaynakça- Ali Uyum(1915-1995)
14- Her evin tuvaleti(Helası) evin dışında imiş. Tuvalet giderinin kimisi boşa akarmış, kimisinin bok kuyusu (Logar) varmış. Bu tuvaletler de çirkin görüntü ve pis kokuya sebep oluyormuş. İlçemizin ilk lağımı, Çarşı cami yapılırken yapılan, bir metre genişlik, iki metre yüksekliğe sahip Yeşildere mahallesi- Hamamdere boğazı- Kesen çeşmesi 20 metre ön tarafından başlayan, Çarşı Cami avlusu altından geçerek Çarşı mahallesindeki Karaburun Rıza’nın evinin yanında sonlanan, yaklaşık 500 metre uzunluktadır. Tarakçı, her mahalleye lağım teşkilatı yaptırarak tuvaletlerin buraya bağlanmasını, ayrıca kilim, çul ve hasırdan yapılan tuvaletlerin yerine tuğla veya taş tuvalet yapılmasını şart koşmuş. Kaynakça- Ethem Keyik(1922-2021)
15- Yolcu ve yük taşımacılığında arabalar kullanılmaya başlayınca, ilk yol genişletme çalışması Alanyazı ile Çarşı cami arasında yapılmış. 1930 lu yıllara kadar bu yol yüklü iki eşek geçebilecek genişlikte (Tahmini 4 metre) kaldırımı yok, yolun her iki tarafı altları dükkân, ikişer katlı, yarı ahşap bina, sağlı sollu insan beli kalınlığında asmalar, üç metre yükseklikte yolu boydan boya örtecek şekilde talvar oluşturmuş bir tünel görüntüsü şeklinde imiş. Dere taşından döşemesi varmış. Belediye meclisi kararı alınarak, genişletme çalışmalarına başlamadan önce, yol kenarında evi, dükkânı, bahçesi olan vatandaşlar, Belediyeye toplantıya davet edilmiş. Amaç çalışmalarda sorun yaşanmamakmış. Herkes gitmiş ama dükkânı olan Totocu Turgut’un babası eski Belediye başkanlarından Hasan Erensoy gitmemiş. Tarakçı ile çok samimi imiş. Talat Tarakçı “Yol genişlemesinde eni boyu 6 metre olan dükkânın şimdiki halinde (Eni 2- boyu4 metre) küçüleceğini, buna karşılık mülkiyeti Belediyeye ait olan bitişiğindeki berber dükkânını kendisine vereceğini ya da parasını istediği zaman ödeyeceğini” haber salmış. Hasan Erensoy yine gitmeyince, Tarakçı dükkânına gelmiş, teklifi tekrarlamış. Hasan Erensoy kabul etmeyeceğini söylemiş. Tarakçı ısrarla niçin kabul etmeyeceğini sorunca, Hasan Erensoy aşırı ısrar karşısında istemeye istemeye şöyle konuşmuş. “Biz evlendikten sonra, iş hayatında kendi başımıza mücadele etmeye başlayınca babam, dört kardeş bizi bir odaya topladı, şöyle dedi.- Evlatlarım size bir nasihatim olacak. Para kazınırken iki şeye dikkat edin. Birincisi vakıf (Devlet) malı yemeyin! İkincisi karınızın malına tamah etmeyin! Kaynakça – Totocu Turgut Erensoy(1934-2019)
Yeni cadde açılınca Afyon’dan siyah granit kayalardan kesme taşı(Arnavut taşı) getirilerek döşeme yapılmış. Yakın zamanda kilit taş döşeme yapılınca sökülen taşlar Çaybaşı ve Girne Mahallesi ara sokaklarında kullanılmış.
16-Ziftlikten, şehir su ihtiyacı için su getirmek için İzmir’den demir su boruları getirilmiş. Bu boruların dışları Buldan’da ziftle kaplanmış. Düzalan mahallesinde(Şu anda Girne Mahallesi) su deposu yapılmış. Tarakçı 1943 yılında vefat edince, boruların döşenmesi, üstten kaldırılarak çeşmelerin mahallelere konması ve evlere su bağlanması sonraki görev yapan Belediye başkanları zamanında olmuş. Bu şebekeye ilk su akıtıldığı tarih için Girne Mahallesi su deposu duvarında bir yazı var. “Bu isale tesisatı ve depo, Belediye reisi Asım Yazıcıoğlu zamanında yapılmış. 29-B Teşrin 1944” . Kaynakça (Suat Başbuğ (1933)
17- Aşağı Park(Talat Tarakçı Parkı), Mastanlı Senekçi(Kırık, çıkık bakıcısı) İbrahim Özkan baş ustalığında işçiler tarafından yapılmış. Havuzun su ihtiyacı uzun yıllar Yayla gölünden gelen arık suyundan karşılanmış. Kaynakça- Hilmi Özkan (1937)
18- Canavar düdüğü- Ramazan ayının sembolü, sahur ve iftar vakitlerini ilan eden, sirene verilen addır. Zamanın İzmir Belediye başkanı, Buldanlı Doktor Behçet Uz tarafından Talat Tarakçı aracılığı ile şehrimize kazandırılırmıştır. Önceleri İzmir’de kullanılan, daha büyüğünün alınmasıyla şehrimize getirilen canavar düdüğü, Topdamı mevkiinde Belediye çalışanı Çön Habip Rolles’in top patlaması sonucu ölmesinden sonra getirilmiş ve Yukarı Parka yerleştirilmiş. 2000 yılından sonra Belediye çatı katına taşınmış. Kaynakça – Ethem Alğan(1922-2019)
19- Şehrimizi, Atatürk’ün işaret ettiği “Muasır medeniyetler seviyesi” hedeflerinden olan, medeni şehir görüntüsü kazandırmak için, Şehir Fenni Haritası – Şehir İmar Planı çalışmalarını yaptıran Talat Tarakçı, yurdumuzda o zaman birçok vilayette yapılamayan ilkleri gerçekleştirmiştir. Asri mezarlık planı, nasıl gıpta ile bahsediliyorsa, yapılan bu imar planı da mükemmelmiş. Bu imar planındaki en flaş bölüm, spor kompleksiymiş. Şu andaki şehir stadı üst taraftaki Güngör Caddesi, sağlık ocağından mekik sitesine inen Hal caddesi stat altındaki Merkez Efendi caddesi ve Celal Bayar Caddesi arasındaki bölüm spor düşünülmüş. Bir stadyum, bir adet çok amaçlı kapalı spor salonu, olimpik kapalı ve açık yüzme havuzları, şehirlerarası, hatta ulusal düzeyde yapılacak müsabakalarda gelen sporcu ve izleyicileri ağırlayacak sosyal tesisler, araba park yerleri düşünülmüş. Ancak Tarakçı’dan sonra gelen tüm Belediye başkanları, imar planında değişiklik yapa yapa, spor kompleksi bir köşeye sıkışmış. Günümüzdeki hali ortada. Aynı şekilde cadde, kavşak ve ara yolarda da çok değişiklikler yapılmış. Kaynakça – İbrahim Haydar(1922-2020)
20- 1887 de ilk Belediye kurulunca, şu andaki Belküm binası 1946 da yanmadan önce bir üst kat daha varmış. Bu binanın bir katı Belediye, bir katı Hükümet binası, bir katıda Askerlik şubesi ve hapishaneymiş. Şu anki Belediye binasının olduğu yere, müstakil Belediye binası yaptırmış. Yukarı park altındaki iki katlı bina, Hükümet Konağı olarak, 1978 yılına kadar hizmet vermiş. Yeni Belediye binasına bina yangınlarında kullanılmak amacıyla iki adet yangın söndürme tulumbası almış. Kaynak- İbrahim Haydar(1922-2020)
21- Tarakçı, halkın çöplerin, sokağa, bahçeye, mahallenin bir yerine, dere içine gibi yerlere atmasını önlemek, temiz şehir oluşturmak için “Çöp toplama sistemini” oluşturmuş. Şehrin düz sokaklarında, at arabası ile şehrin dar ve yamaç sokaklarında eşeklere sarılan seleler ile çöpler toplanmış. Çöp toplama uygulaması Dellallar ile ilan edilmiş. Cezalar uygulanmış. Tarakçı ve sonraki Belediye başkanları, örnek olsun diye sabah Belediyeye geldiğinde, kapsının önüne içtiği çaydanlığı döken, bahçesine evinin penceresinden mutfak atıklarını fırlatan hanımlarına ya da akrabalarına, Belediye çavuşlarını göndererek ceza yazdırmış. Kaynak- Habip Peköz (1937)
22- Buldan Askerlik şubesi, Belküm binasının en alt katında hizmet veriyormuş. Eski kabirlik iptal edilince, eski Belediye binasının (Şu anki Burcu sarrafiye, Öğretmen kırtasiye, Göksu nalburiye dükkânlarının) olduğu yere Askerlik şubesi binasını yaptırmış. Bu bina 1970 yılına kadar hizmet vermiş. Kızılay Derneği, Askerlik şubesi kullansın diye, şu anki Hicazkar kafe binasını yaptırarak, Askerlik şubesi kullanımına vermiş. 2000 yılından sonra şube kapatılarak resmi işlemler Sarayköy Askerlik şubesinden yürütülüyor. Kaynak- Nadir Bostancıoğlu (1925-2014)
23- Talat Tarakçı, Alaşehir TARİŞ üzüm tarım satış kooperatifi kurucularından ve yöneticilerinden imiş. TARİŞ, üreticiye keten çuval verir, kuru üzümler 120- 150 kg arası gelen bu çuvallara konur, develere TARİŞ depolarına getirilirmiş. TARİŞ te bu keten çuvalları ihale açarak satın alırmış. Örnek olarak diyelim ki tanesi 20 liradan alırmış. Tarakçı öğrenmiş ki bunda büyük rant (Kazanç) var, araştırmış. Keten çuval üreticisi çuvalı veresiye 5 lira veriyormuş. Gitmiş TARİŞ in ihtiyacı kadar çuvalı üreticiden peşin 5 liraya almış. Hiç kar almadan TARİŞ e devretmiş. Kaynakça – Süleyman Eralp(1934-2019)
24- Büyük oğlu Kamuran Tarakçı liseyi İzmir’de okumuş. Okurken bir evde iki arkadaş kalıyormuş. Ramazan bayramına üç gün varmış. Arkadaşı okullar kapanmadan üç gün önce, ailesinin yanına dönmüş. Kamuran Tarakçı’da arkadaşı gidince, Buldan’a ailesinin yanına gelmiş. Talat Tarakçı, okul tatil olmadan geldiği için, oğlu Kamuran’ı aynı gün İzmir’e geri göndermiş. Okul tatil olduktan sonra eve gelmesini tembihlemiş. Kaynakça – Totocu Turgut Erensoy(1934-20199
25- Devlet Anadolu’da iş alanları açılması amacıyla Sümerbank fabrikaları açmayı planlamış. 1935 yılında Talat Tarakçı bu bilgiyi alınca, kimseye haber vermeden Atatürk’le görüştüğü Ankara ziyaretinde, Ticaret Bakanlığında bürokrasi ile görüşmüş. Buldan Sümerbank basma fabrikası için kulis yapmış. Olumlu cevap alınca Buldan’a döndükten sonra, şehrin eşraf denilen kişileriyle görüşmeler yapmış. Fakat menfaatleri etkilenecek olanlar ret cephesi oluşturmaya başlamış. Tarakçı, şehrimizde ikna çalışmaları yaparak birlik sağlamaya çalışırken, Türkiye’nin ve dünyanın en kaliteli pamuğunun üretildiği Aydın – Menderes ovasında, dokumanın hammaddesi olan pamuğun bolca bulunması, Sümerbank basma fabrikasının Nazilli’ye kurulması için uğraşan Aydınlıların işini kolaylaştırmış. 1937 yılında Sümerbank basma fabrikası Nazilli’ye kurulmuş. Kaynakça – Nadir Bostancıoğlu (1925-2014)
26- Ankara’da Belediye başkanlarıyla yaptığı toplantıda Atatürk şöyle bir soru yöneltmiş. “Belediyesi borçsuz olan başkanlarımız elini kaldırsın!” Toplantıda hazır bulunan Belediye başkanlarından ikisi elini kaldırmış. Buldan Belediye başkanı Talat Tarakçı ile Ödemiş Belediye başkanı… Kaynakça – Habip Peköz (1937)