Muhtar lakabı, babası muhtarlık yaptığı için. Askerden geldikten sonra, kayınpederinin tavsiyesi ile esnaflığa başlamış. Kayınpederi Gökveli , (1850-1938) Karşıyaka Yaren Evi başkanı imiş. 1906 yılında evlenen Muhtar Halil’e kayınpederi Karşıyaka’daki Hacı Muttiklerin evini satın almış (1918). Hacı Muttikler, ticaretle uğraşan bir aile imiş. 1880’li yıllarda İttihat ve Terakki yıllarında Jön Türkler’den bir grubun Buldan’da Hacı Muttiklerin evinde yaptığı toplantı, şehrimizden birilerinin ispiyonlaması ile jandarma tarafından basılması ve evdekilerin tutuklanması sonucu, Hacı Muttikler ailesi itibar kaybetmiş ve birkaç sene sonra İstanbul’a göçmüş. (Yaşar Fadime Uyum’dan nakille; babasından duymuş. -1917-1995)
Meşhur Buldan kadın terzisi Terzi Türkan Aydoğan’ın annesi Hesna, Hacı Muttiklerin kızı imiş.
Hikaye 1: Muhtar Halil seferberlikte Yemen cephesinde (......) Savaşmış. Başlarındaki komutanlarının ihaneti sonucu İngilizlere esir düşmüşler. İngilizler bu esirleri (Mekke-Medine) Hicaz’a getirmişler. Üç sene orada kalmışlar. Orada oldukları yıllarda arkadaşlarından bazıları Hac zamanı, dini şartları yerine getirerek hacı olmuş. Arkadaşları Muhtar Halil’e “Bu fırsat bir daha ele geçmez, gel sen de bize katıl” dediklerinde, “ben bu hacılığı güdemem !“ diyerek kabul etmemiş. Diğer esirlerin yaptıkları gibi, Hicaz demiryolunu takip ederek Anadolu’ya gelmişler. Arap eşkıyalar, üstlerindeki giysileri dahil neleri varsa almış. Anadan doğma, aç susuz, saç sakal birbirine karışmış, kirden deriler kalınlaşmış, tırnakları uzamış bir halde Anadolu topraklarına girdiklerinde, Anadolu insanı bu esaretten kaçan evlatlarına giyecek vermiş, karnını doyurmuş. Bu şekilde her yiğit evinin yoluna koyulmuş. Muhtar Halil de evine gelmiş. Oğlu Rıza altı yaşındaymış. Evdekiler “baban, öp dediklerinde“ “ben bu yabancı istemiyorum, evimizden gitsin“ dermiş.
Hikaye 2: Uşak ve Simav tarafına esnaflık amacıyla giden Muhtar Halil’in güçlü bir atı varmış. Evinin üst katındaki iki odada evli oğlanları oturur, alt kata bitişik müstakil odada kendisi oturur, evin alt katında, bir tarafta at bağlanır bir tarafta saman ve arpalık olurmuş (Haney ev). Muhtar Halil Buldan ev tekstil ürünü dokumalarından oluşan balyaları atının iki tarafına sarar, 150 kg’ı bulan ağırlığıyla atın üzerine biner, Uşak, Simav taraflarına kilometrelerce giderek ticaret yaparmış. Dönüşte ise şeker, tuz, zeytinyağı, sabun getirir satarmış. Hem de ailesinin ihtiyaçlarını karşılarmış. Bir gün dönüşte, Ulubey taraflarında, yolun ortasında altından yapılmış tütün tabakası ve çakmak görmüş. Atını yavaşlatmış, inerek almayı düşünmüş. Birden fikrini değiştirmiş. Atının karnını üzengi ile vurarak hızla yoluna devam etmiş. Zira bu bir tuzakmış, eşkıyalar bu esnaf indiğinde hemen üzerine saldıracaklar, atının yükünü, üzerinde neyi varsa hepsini alacaklar, kendisini öldüreceklermiş.
Hikaye 3: Komşusu Eldirekli Mustafa’nın kızı Şengül’ün 10 Haziran 1960 Cumartesi günü düğünü varmış. Düğünde Çalgıcı Süreyya, Muhtar Halil’in evinin avlusundaki meydanda davetli bayanları eğlendiriyormuş. Muhtar Halil de biraz hovardalık varmış. X Y Z adında bir bayan ile gönül ilişkisi varmış. Akşamın karanlığında bu kadın da düğüne gelmiş. Muhtar Halil’in karısı Fatma (....’ 1958) düğün evinde yardım ediyormuş. Yatsıya doğru hizmetler bitmiş. Hizmet işlerini yapan kadınlar biraz düğünde oynayanları seyredelim diye avlu kenarına gitmiş. Muhtar Halil’in karısı Fatma giysilerim kokuyor, değiştirip geleyim, sonra bakayım düşüncesiyle evine gitmiş. Bir de ne görsün Muhtar Halil, X Y Z adlı kadın ile fingirdeşiyormuş. Bu durumu gören Fatma, odadan dışarı çıkmış. Kapıya dikilmiş, oynayanlara doğru başlamış bağırmaya: “Yetişin komşular, içeride yangın var! “Yangın var!“. Fatma Çelebioğlu 1958 tarihinde Kızıldere hamamı yolunda askeri bir araç (cemse) çarpması sonucu vefat etmiş.
Hikaye 4: Eldirekli Mustafa kızı Saliha Kadın Şener (1933) komşu oğlu Mustafa Şener (1930-1982) İle 1950 yılında evlenmiş. Mustafa Şener evlendikten sonra on ay kadar askere gitmiş. Evlenince babası Hüdü Ali Şener’in evinin üst katında ki bir odaya yerleşmişler. Mustafa Şener askere giderken babası, “gelin evde kalacaksa her ay kira verecek“ demiş. Saliha Kadın da “ben kira vereceksem nasıl para bulacağım, babamın evine giderim“ demiş. Muhtar Halil’in en büyük oğlu rıza Sarayköy’den Akseller ailesinin kızını kaçırmış. Akseller ailesi evlilik şartı olarak, bahçelerine ev yapmalarını ve müstakil tapu çıkarmalarını şartını söylemiş. (Şimdiki Ethem-Ülker Baştatlı evi). Rıza evlendikten birkaç sene sonra Sarayköy’e göçmüş. Komşu Muhtar Halil, Mustafa Şener ve Saliha Kadının durumuna şahit olunca Eldirekli Mustafa’ya giderek “Bizim Rıza’nın evi boş, Mustafa askerden gelene kadar kızımız bu evde kalsın, kira istemiyorum diğer masraflarını da üstüme alıyorum!” demiş. Saliha Kadın Şener üç sene bu evde oturmuş.
KAYNAKÇA: Şengül Çelebioğlu-1941, Halil Aydoğdu 1935, Halil Çelebioğlu 1887-1969, Suat Süleyman Uyum 1933-2003