KADIN TERZİLER
Osmanlı dönemi kadın terziler: Melek Hanım Nine, Arap Fatman Nine, Altın Nine, Palalı Nine, Karahafız Safiye Nine, Ekmekçi Nine, İzmirli Nine, Kasapların Hanım Ayşe Nine, Terzi Nezaket.
Cumhuriyet dönemi kadın terziler: Terzi Türkan, Altun Ayşe, Terzi Nurten, Terzi, Ülkü, Topalların Aliye, Terzi Halime, Terzi Cabar Şadiye, Terzi Arap Ayşe, Terzi Fethiye, Terzi Müşerref, Eksinlerin Ayşe, Terzi Sabahat, Tokatlı Musa’nın kızı Ayten, Terzi Ülker, Kör Hacı Ayşe, Kıncı Hafız’ın Saadet, Terzi Mürüvet, Terzi Bostancı Sıdıka, Terzi Sabiha, Terzi Güler Ölmez, Terzi Saliha, Bakkal Şerif’in Hatice, Terzi Fadima, Terzi Ulviye.
Osmanlı dönemi erkek terziler:Tterzi Niyazi Gürelme, Çön Yaşar veya (Çallı Yaşar), Büyük Cemal Algan.
Cumhuriyet dönemi erkek terziler: Terzi Raşit tek, Sarayköylü İsa Karataş, Terzi Hilmi Arıkan, Hüseyin Yılmaz, Mehmet Öztürk, İrfan Uz, Küçük Cemal Algan, Terzi Muzaffer Ziğnak, Halit Algan, Orhan Selek, Asım Pamuk, Orhan Mutcan, Arif Yalçın, Orhan Efeoğlu, Salih Uz (Kalleş), Terzi Muhsin, Nadir Seyrek, Süleyman Keyik, Göbekli Veli’nin Mehmet, Terzi Kır Ali, Fethi Baha, Ateş Kalfa (Tayyar Çelebioğlu), Evyakanlar’dan Terzi Mehmet Çavuş Durusoy, Terzi İsmail Durusoy, Terzi Mehmet Durusoy, Terzi Kamil Durusoy (bu dört isim dede,baba ve torunlar), Mehmet Türe, Ali Yalçın, Cevat Baylar, Bahadır Mehmet’in Yusuf, Ahmet Yavaş, Turgut Ünsal, Ahmet Topçu, Ölçülü Kemal, Dinarlı Musa, Kemal Yenicelioğlu, Kadir Yükünç, Nejdet Özkan, Mehmet Algan, Terzi Abdullah (1950 deki kaymakamın veya mahkeme baş katibinin kardeşi), Mustafa Tecimen, Hikmet Bahçeci, Ali İhsan Terzioğlu, İbrahim Baylar, Saadettin Şahal, Kemal Göksu, Selahattin Başçulha, Turgut Kaymak, Paşa Mehmet Başkaya, Kamil Güzin, Ramazan Karapınar, Suat Çil, Hasan Çomuk, Evyakanlar’ın Şinasi, Kürdeli Ali Özkan, Ahmet Gülsoy, Süleyman Erten, Sedat Tokat, Mustafa Boylu, Mustafa Kaymak, Horozcu Ahmet Gürsoy, Şevki Özalp, Veli Kaymak, İsmet Duru, İsmail Güngör, Süleyman Tunç, Güngör Orpak, Fanti Yaşar Kaval, Kadir Altuntop, Kemal Özverir, Salih Şırlakoğlu, Fevzi Durusoy, Fahrettin Bakır, Cevizvi Orhan Dağdeviren, Atıf Peker, Panço Mustafa, Piyongocu Kanat Mehmet, Ali Ük, Ramazan Karaca, Cabar Şükrü, Teneke Habip, Ata Altun, Enver Özdil, Zeki Göker, Nadir Tekin, Osman Çamkır, Terzi Haydar Salih, Terzi Haydar (Çal kazasından), Ali Orhon, Abdullah Kaymak, Ali İhsan Şener, Mustafa Keyik, Metin Ergör, Muammer Çetin, İbrahim Battal, Mehmet Boz, Salih Şener (Can Can), Sabahattin Al, Emre Kaymak, Serdar Vural, Terzi Hacı, İsmail Öztürkmen, Suat Aksit, Neşet Durusoy, Terzi Reşat.
Yenicekent kadın terziler: Emine Çimen, Terzi Ümriye, Ayşe İncebacak, Fatma Aydemiri, Şevkiye Kurttaş. Yenicekent erkek terziler: Terzi İbiş (İbrahim Demirtaş), Terzi İsmail, Terzi Hasan, Terzi Süleyman, Terzi Ahmet Demirtaş, Mehmet Cingit, Mustafa Tarçın, İsmail Hakkı Avcı, Mehmet Mermer, Ali Mermer.
Gömlekçi terziler: Gündüz Gürelme, Ali Gürkaynak.
Tüccar terziler: Hüseyin Yılmaz, Asım Pamuk, Kadir Yükünç, Ahmet Topçu, Kamil Durusoy. NOT: Tüccar terzi demek; terzi kendi dükkanında hem elbiselik kumaş satıyor hem de elbise dikiyor ise böyle terzilere tüccar terzi denir. Esnaf odasına kaıylı kadın terziler (2012 yılı bilgisi): Aysun Keyik , Zehra Açıklar, Melahat Yılmaz, Nazenin Dayıoğlu, Hadiye Kangal, Zeynep Altuntop, Raziye Kızılkaya, Mülkiye İncebacak, Ayşe Ergene, Gülay Kölgesiz. Paris’e giden terziler: Kır Ali Erkoç, Süleyman Keyik, Ölçülü Kemal, Şinasi Durusoy, Fanti Yaşar Kaval, Mustafa Keyik, Bahadır Mehmet’in Yusuf, Haydar Salih. Londra’ya giden terziler: Fethi Baha. Almanya’da terzilik yapan: Süleyman Erten, Zeki Göker. Amerika’da terzilik yapan: İsmet Duru.
TERZİLİK MESLEKİ BİLGİLER
Erkeklerde takım elbise normalde 2,80 m kumaştan dikilir. Yelek dikilecek ise 3 m kumaş gider Ancak, elbise diktirecek kişinin zayıf yada kilolu oluşu uzun yada kısa boylu oluşu, dikilecek takım elbise ölçüsünü belirler. Elbise diktirecek kişi diktireceği elbisenin kumaşını, dışarıdan satın alarak terziye getirdiği gibi terzideki kumaştan beğenerek te elbise diktirirdi. Vatandaş elbise diktirmek için terziye adi kumaş getirmiş ise terzi “bu kumaştan elbise dikmem” derdi. Çünkü böyle dikilecek kötü elbise terzinin meslek kariyerine zarar verebilirdi. Elbise diktirecek kişi terziye geldiğinde dükkanın ortasında hiç kımıldamadan dikilirdi, terzi naylon metresini (mezurosunu) eline alır kişi üzerinde ölçüler alır defterine kaydederdi daha sonra aldığı ölçülere göre kumaşı keser elbiseyi dikerdi. Ceket için ölçü: sırt ortasından bele-belden boya-sırt ortasından kol başına omuza- omuzdan dirseğe- dirsekten bileye kol boyu- göğüs ölçüsü (göğüs ölçüsüne beden denir).
Pantolon için ölçü: kalça kemiğinden diz kapağına- diz kapağından topuğa boy ölçüsü-göbek altından bel ölçüsü- kalçadan basenden (popodan) ölçü- diz ölçüsü- paça ölçüsü.
NOT: kasık sağda veya solda ise ona göre pantolon kesimi yapılır.
Külot pantolon özelliği: pantolonun diz ile bel arası geniş, dizden bir karış aşağıya kadar yırtmaçsız ama dar olur. Daha aşağısı kişinin bacağının özelliğine göre dar veya yırtmaçlı. 3-4 veya 5 düğme dikilir. Normal külot pantolon ile at binenlerde (jokeylerde) külot pantolon farklıdır. İlçemizde külot pantolon dikim işini Sarayköylü İsa getirmiş onun çırakları devam ettirmiştir. İngiliz külot pantolon dikiminde dizin bacak iç tarafına, içten ince meşin dikilirdi. Terzi dükkanındaki malzemeler: dikiş makinası, iğne, iplik, makas, mezuro, cetveller (riga), ütü, ütü masası, yastık takımı, çizgi taşı, yüzük, toplu iğne, iğnelik, kalem, ölçü defteri, makara, masa, sandalye. Ceket dikilirken: erkek ve kadınlarda dikkat edilen noktalardan biriside şu idi. Erkeklerde ceketin sol tarafı sağ tarafının üzerine kapatılır düğmeler sağa dikilir. Kadınlarda ceketin sağ tarafı solun üzerine kapanır düğmeler sola dikilir.
Kapaklı ceket- kruvaze ceket, iki veya üç düğmeli ceket- monopeto ceket.
Terzi müşterisinin ölçüsünü aldıktan sonra normalde müşterilerinin dükkanına geliş sırasına göre elbiseleri dikerdi. Ancak aciliyeti yada hatırlı olanların dikimi öne alınırdı. Terzi elbise dikim sırası gelen müşterisine ait bilgileri defterden bakar. Kumaşı masanın üzerine serer (yayar). Malzemeleri ile çizer. Makasla keser iğne iplik ile kabaca dikerdi (teğellerdi). Sonra bazı yerlerini dikiş makinasında diker, bu vaziyette müşterisini dükkana çağırır Elbiseyi giydirirdi. Müşteri üzerinde tekrar iğne iplik ve çizgi taşı ile kişinin vücudunun en rahat edebileceği şekilde müşterisine de “nasıl rahat ediyor musun? Beğendin mi? Gibi sorularda yönelterek prova denilen bir uygulama yapılırdı Üç defa prova yapılırdı. ilk iki provada ceket ve beden provası, üçüncü provada (son prova veya kol provası) ceket kolunun ön tarafının düzgün olup olmadığı provası. Provadan sonra elbise dikimi bitince elbise askıya geçirilerek dükkana asılırdı. Müşteri elbisesini almaya gelince dikilen elbise ya güzelce katlanır paketlenir yada askıya takılır üstü örtülür naylon geçirilirdi.” İyi günlerde giyin” dilekleriyle müşteriye verilirdi.
Ramazan ayı terzi, ayakkabıcı ve berberler için farklı bir bayramdı.kurban bayramı öncesi kurbanlık koyun alma telaşında olan insanlar ramazan bayramı öncesinde yeni elbise ve ayakkabı alma telaşında olurlar yada elbisesini ayakkabısını tamir ettirme telaşına girerlerdi. Birde bayramlık traşı unutmazlardı. Ramazan ayında berber terzi ve ayakkabıcılar nerede ise 24 saat çalışırlardı. Her terzi dükkanında usta kalfalar ve çıraklar uyumaya yemek yemeğe fırsat bulamazlardı. Ramazanda veya diğer zamanlarda terziye elbise diktiren kişi elbisesini teslim alarak dükkandan çıkarken diktirme parasını öder ve çıraklara kalfaya bahşiş verirdi. Ramazanda biriken bahşiş parası çalışanın aldığı haftalık ücretten fazla olurdu. Damatlık elbise dikilecek ise onun telaşı daha başka olurdu. Damat adayı damatlık elbise kumaşını mağazadan beğenir, elbiseyi kendi istediği terziye diktirirdi. Damatlık elbisenin kumaş ve elbise dikim parasını kız tarafı öderdi. Damatlık elbise dikilince terzi dükkanındaki kalfa veya çıraklardan birisi paketlenen elbiseyi kız evine teslim ederdi. Kız evinden de elbiseyi getirene para çorap mendil vb… bahşiş verirlerdi.
1960’dan önceki yıllarda ilçemizdeki mağazalar: Demirci Sadık Ülkü’nün, Batakçı Musa’nın, Musa Hafız Ali Süren’in, İbrahim Tuncer’in, Mastan Şükrü’nün, Balcılar’ın, Müftü İzzet Şükrü’nün Ahmet Ağa Hamdi’nin.
PISAT KESME: kız ve oğlan aileleri ilk sözü kestiklerinde (verdiklerinde) düğün tarihi belirlenir. Düğün hazırlıklarına da başlanırdı. Bu hazırlıklardan biriside gelin adayının gelinlik ve diğer elbiselerinin dikimi idi. Dikimi yapacak veya erkek terziyi kız evi belirlerdi. Hatta gelin adayının tercihi dikkate alınırdı. Israr olunursa oğlan evininde isteği dikkate alınırdı. Terci belirlendikten sonra terziden randevu alınarak “felan gün şu kadın terziye pısat kesimi’ ne gidilecek” diye karar verilirdi. Kesime gidilmeden birkaç gün önce mağazaya gidilerek diktirilecek elbiselerinin kumaşları beğenilirdi. Mağazaya kumaş beğenmeye; gelin adayı annesi haricinde hala, teyze, yenge, gibi yetişkin bir kadın ile kız kardeşler ve arkadaşlardan mehel görülen dört, beş kişilik bir gurup ile oğlan evinden mehel görülen kadınlardan birkaç kişi birlikte mağazaya giderdi. Erkekler görmesin dedikodu olmasın diye kumaş beğenmeye mağazaya akşama doğru gidilirdi. Bazen de kumaşlar mağazadan kız evine mağaza çalışanlarının omuzlarında getirilerek gelin adayının beğenisine sunulurdu.
Gelin adayını ayakkabıları, ayakkabı imalatçı dükkanlarına diktirilirdi. En çok tercih edilen ayakkabı ustaları Babışçı Gedik Ahmet ve Babışçı Şevket idi. 1950 den sonra fabrikasyon ayakkabı üretimi başlayınca hazır ayakkabı satıcıları çoğaldı. Düğünde ve sonrasında giyilecek ayakkabı ve terlikler kargıdan örme üstten tek saplı seleye çeşitli ebat ve renklerde doldurulur ayakkabı dükkanı çalışanların biri seleyi koluna takarak kız evine götürürdü. Gelin adayı da içinden beğenirdi. Devam edecek…