1956 yılı Güroluk mahallesinden Hasan Efendi Hasan’ın (Hasan Coşan, 1310/1894-1964) en küçük oğlu Salih Coşan (1938) Buldan Abbas Kuran kursunda Balhoca Hafız’dan hafızlık dersleri almaktadır. Henüz tam hafız değildir. Evlerinin yakınlığı ve babasından olan samimiyet nedeniyle Düzalan Mahallesi, Alacamesit Camii imamı Mustak Hafız (Mustafa Mustak 1333/1919-1978) camiye namaz kıldırmaya gidemediği namaz vakitlerinde, Hafız Salih Coşan’a rica ederek camide namazın kıldırılmasını sağlamaktadır. Mustak Hafız Alacamescit Camiinde 17 sene ücretsiz-fahri , 21 sene de aylıklı olmak üzere toplam 38 sene imamlık görevini kesintisiz yerine getirmiştir. 1976 yılında emekli olmuştur. Mustak Hafız’ın hanımı Meryem Mustak ise her cuma sabah namazı kılındıktan sonra camiye gelerek caminin içlerini süpürür, camları siler, sobanın küllerini boşaltır, odunları yerleştirir evine giderdi.
Hafız Salih Coşan, Mustak hafız’ın ricaları sebebiyle epeyce bir süre camide namaz kıldırıvermiş. Bir gün Mustak Hafız, Hafız Salih Coşan’ı yanına çağırarak “ Sen şu kadar namaz kıldırdın, ben şu kadar aylık alıyorum. Hesapladım benim aldığım aylığın şu kadarı senin kıldırdığın namazların karşılığı oluyor. Bu parayı al harçlık yaparsın.” demiş. Şaşıran Hafız Salih Coşan bu parayı almayacağını, hatır için namaz kıldırdığını, para için kıldırmadığını söylemiş. Parayı almamış. Fakat Mustak Hafız ısrarla parayı almasını bunu hak ettiğini söylemiş. Nihayet Hafız Salih Coşan istemeye istemeye parayı almış evlerine gitmiş. Durumu tezgah çukurunda üslük dokuyan babası Hasan Coşan’a anlatmış. Tezgah çukurundan çıkan Hasan Coşan, Hafız Salih Coşan’a okkalı bir tokat patlatmış, ardından da” Dey…. oğlu……” diye öfkesinden birde küfür savurmuş. Almış oğlunu yanına doğruca Mustak Hafız’ın yanına gitmiş, verdirmiş parayı geriye. “ Biz bu çocukları para için Kuran öğretmiyoruz, Allah muhafa buyursun!” demiş. Mustak Hafız ile helalleşmişler.
*Yıl 1964 Zehrenti’de (Yalçınkaya Mahallesi) oturan Şaban dede vefat ettikten bir süre sonra ailesi camiden mevlüt okutur. Mevlüt cemiyetinde Altın Hafız ve Hafız Salih Coşan da bulunuyor. Altın Hafız, Hafız Salih Coşan’ın anasının dayısı oluyor. Hocalardan birisi mevlüt okurken Hafız Salih Coşan biraz tebessüm eder. Fakat Altın Hafız gülüyor diye Hafız Salih Coşan’ın ağzının üstüne bir tokat patlatır. ( O kadar insanın içinde) Hafız Salih Coşan bir şey diyemez. Mevlüt biter Altın Hafız, Hafız Salih Coşan’ın abisi Hacı Ali Coşan’ın dükkanına gider. Bilgilendirmek için olayı anlatır. Hacı Ali Coşan’da teşekkür eder. Akşam yemekte Hacı Ali Coşan, kardeşi Hafız Salih Coşan’a mevlütte ne olduğunu sorunca Hafız Salih Coşan “Bir şey yok abi” diye cevap veriyor.
Kaynakça; Hacı Ali Coşan-1935
Halil Mustak- 1940