Değerli hemşerilerim, geçtiğimiz sayıda sizlerle paylaştığım ve T.C. Anayasası tarafındankoruma altına alınmış olan temelhak ve hürriyetlerle ilgili yazıma kaldığım yerden devam ediyorum. Bu yazımda bahsedeceğim haklar da yine hiçbir şekilde bir sınırlamaya veya durdurmaya tabi olmayan; dokunulmazsert çekirdek haklardandır. Aynı şekilde bu hakların ne anlama geldiğini ya da ne anlama gelmediğini sizlere açıklamaya çalışacağım.
Din ve vicdan hürriyeti, T.C. Anayasası’nın 24. maddesinde “Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.” şeklinde düzenlenirken; “Düşünce ve kanaat hürriyeti” ise T.C. Anayasası’nın 25. maddesinde “Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.” şeklinde düzenlenmiştir. Kimsenin din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamayacağıve bunlardan dolayı suçlanamayacağı düzenlemesinin ise sert çekirdek haklar dediğimiz haklardan olduğunu daha önce belirtmiştim.
Görüldüğü üzere anayasamız herkesin vicdan, dini inanç ve düşünce (kanaat) hürriyetine sahip olduğunu garanti altına almaktadır. Bununla birlikte kişinin sahip olduğu bu inanç, düşünce ve kanaatlerin ise kimse tarafından açıklanmaya zorlanamayacağından ve bunlardan dolayı kişinin suçlanamayacağından bahsedilmiştir. Öyle ki kişinin inanç, vicdan, düşünce ve kanaatlerini;herhangi bir üçüncü kişi, polis, jandarma veya savcıdahil hiç kimse ne amaçla olursa olsun kişiye açıklattıramaz ve kişiyi buna zorlayamaz. Aynı şekilde Türkiye Cumhuriyeti yargılama makamları tarafından, hiç kimse düşünce, inanç ve vicdani kanaatleri sebebiyle suçlanamaz, bu sebeplerle yargılanamaz.
Anayasanın bu korumasına paralel olarak devletde insanlar üzerinde bir din, vicdan ve kanaat baskısı kuramaz. İnsanların vicdani kanaat ve düşüncelerini değiştirmeye veya etkilemeye çalışamaz. İnsanların, din, vicdani kanaat veya düşüncelerine yönelik ödül ve ceza getiremez. İşte devletin hiçbir müdahalesinin olmadığı veya müdahalenin hiçbir şekilde kabul edilmediği bu hakkımız açıklanan sebeplerden dolayı sert çekirdek haklardandır.
Yukarıda açıklamaya çalıştığım düşünce ve kanaat hürriyetiyle birlikte belirtmem gerekir ki anayasamızda bu hakkımız ile ilgili yer alan “Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti” ise belirli koşullar altında sınırlandırılabilmektedir. Anayasanın ilgili hükmüne göre düşünceyi “açıklama” ve “yayma” hakları; millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilecektir.
Özetlersek, düşünce ve kanaat hürriyeti sınırsızdır, kimse düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz; bunları açıklamaya da zorlanamaz. Ancak kişilerin bu düşünce ve kanaatlerinin yukarıda saydığım sebeplerden dolayı “açıklaması ve yayması” sınırlanabilecek ve engellenebilecektir.Sevgi ve saygılarımla.