Cumhuriyetimiz yok edilmek istenen bir ulusun yeniden dirilişini simgeleyen bir rejimdir. Yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde yok edilmek istenen ulusumuzun “ya istiklal ya ölüm” parolasıyla hareket ederek gösterdiği direniş ile vatanımız kurtulmuştur. Bu yeniden diriliş ile kurtuluştan kuruluşa geçilerek 1923 yılında Cumhuriyetimiz ilan edilmiştir. Cumhuriyetimizin 100. yaşını kutlayacağımız 2023 yılına sayılı günler kala değerli hemşerilerimize demokrasi ve cumhuriyet kavramları ile eşitlik ilkesini bir hukukçu bakış açısıyla kısaca açıklamak isterim.
Cumhuriyetimiz, halkımızdaki farklı kesimlerin tümünün fikir ve düşüncelerini doğrudan temsil eden gerçek vekillerinin vatanımızın her köşesinden yola çıkarak Ankara’ya gelmesiyle açılan ve ulusumuzun kurtuluş mücadelesini yöneten Gazi Meclis tarafından kurulmuştur. Bu yönüyle diğer medeniyetlerin cumhuriyetlerinden önemle ayrılmaktadır. Bu doğrultuda kendine özgü değerlere sahip olan Cumhuriyetimizin amaçlarından en önemlisi, daha fazla demokratikleşmektir.
İşte yurttaşlarımızın doğrudan seçtiği milletvekilleri tarafından kurulan Cumhuriyetimizin kendine özgü bu kuruluşu, ulusumuzun bizatihi kendisine dayanmaktadır. Bu yönüyle Cumhuriyetimiz daha en baştan demokratik bir rejim ortaya koymuştur. Çünkü demokrasilerin en önemli özelliği halka dayanmasıdır. Çünkü halk, demokrasilerde kendi kendini yönetir. İşte bu amaca uygun olarak, daha Cumhuriyetimiz ilan edilmeden önce Gazi Meclis tarafından hazırlanan 1921 Anayasası’nın birinci maddesinde şu husus açıkça yer almıştır: “Hâkimiyet, bilâkaydü şart Milletindir.”
Yukarıda bahsettiğim bu kuruluş felsefesinin, yani Cumhuriyetimizin ve demokrasinin milletimiz için en önemli sonucu eşitlik ilkesidir. Çünkü Cumhuriyetimiz kimsesizlerin kimsesidir. Bu sebeple yurttaşlarımız arasındaki eşitliğin teminatı olan Cumhuriyetimizin kuruluşundan sonra yapılan hukuk reformları ile de eşitlik ilkesi anayasal ve kanuni güvence ile koruma altına alınmıştır.
Herkesin bildiği üzere tüm insanlar doğdukları anda eşit haklara sahip olmazlar. Bazı insanlar daha zeki ve akıllı iken bazı insanlar diğer birçok insanın sahip olamayacağı yeteneklere sahip olabilir. Bazı insanlar örneğin kraliyet ailesine veya yönetici sınıfa mensup olarak doğuştan daha fazla olanağa sahip iken bazı insanlar tüm hayatı boyunca geçim sıkıntısı çekerek yaşayabilir. Bu gibi insanlar arasındaki eşitsizliğin kaynakları ortaya konularak örnekler çoğaltılabilir. Ama ne olursa kim olursa olsun bir ülkede insanlar ancak tek bir durumda eşit haklara sahip kişiler haline gelirler. Bir yoksulu zengin bir ailenin ferdiyle, bir işçiyi bir patronla eşit gören tek bir kurum vardır. Bu kurum ise Cumhuriyetimizin getirisi hukuk kurumudur. Eşitlik, yasalar karşısında temel hak ve hürriyetler bakımından yurttaşların aralarında hiçbir ayrımın bulunmamasıdır. İşte Cumhuriyetimizin hukuk reformları ile amaçladığı da tam olarak budur. Böylece nihai amaç tüm vatandaşlarımız arasında eşitliğin sağlanmasıdır. Bu eşitlik ise; eğitim, ekonomi, politika, sağlık, iş, adalet, sanat, kültür vb. her alanda ve sürekli olmak zorundadır.
Bu vesile ile 2023 yılına sayılı günler kala tüm değerli hemşerilerimizin yeni yılını kutlarım. Başta ilçemiz ve ülkemiz için umarım gelecek açısından umut dolu ve çok güzel bir yıl olur. Sevgi ve saygılarımla.