Değerli hemşerilerim, sizlere bu ayki yazımla birlikte gelecek birkaç ayın yazılarında T.C. Anayasası uyarınca temel bazı haklarımızdan bahsedeceğim. Bahsedeceğim haklar hiçbir şekilde bir sınırlamaya veya durdurmaya tabi olmaksızın dokunulmaz olan sert çekirdek haklardır. Aynı zamanda sizlere bu hakların ne anlama geldiğini ya da ne anlama gelmediğini açıklamaya çalışacağım.
T.C. Anayasası uyarınca şu haklar sert çekirdek haklardandır: 1- Kişinin yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulamaz. 2- Kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz. 3- Suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.
İlk cümleden başladığımızda karşımıza herkesin anlamını hemen kavrayabildiği yaşama hakkı ile maddi ve manevi varlığın dokunulamaz olması çıkmaktadır. Yaşama hakkı, en basit anlatımıyla bir insanın daha çok fiziksel, biyolojik ve psikolojik olarak; yani maddi ve manevi tüm varlığıyla hayatını özgürce ve dışarıdan hiçbir olumsuz etki görmeksizin sürdürebilmesidir. Yaşama hakkı hukuk devletlerinde anayasal ve kanunsal koruma altındadır. Yaşama hakkı bir insanın en temel hakkıdır.Ülkemizde insanın bu en temel hakkının korunduğu kanun hükümlerinin en başında Türk Ceza Kanunu’ndaki düzenlemeler gelmektedir. Cezai sorumluluğu düzenleyen bu hükümlere göre bir insanı öldüren, yaralayan, eziyet veya işkence eden ya da vücut bütünlüğüne herhangi bir şekilde zarar veren diğerkişiler kanunda sayılan müeyyideler ile cezalandırılırlar.Ancak doğrudan yaşama hakkı ile ilgili olarak hukukun cevaz verdiği istisnai hallerdehaklı/ meşru savunma hükümleri saklıdır.
Peki, kişinin maddi ve manevi varlığı ne demektir? Neden dokunulamazdır? İnsanı insan yapan her şeykişinin maddi ve manevi varlığının bütünlüğünü oluşturmaktadır. İnsan, her konuda ve her alanda özgürce yaşayabilmeli, düşünebilmeli ve düşüncelerini de serbestçe açıklayabilmelidir. Keza yukarıda yaşama hakkında kısaca bahsettiğim üzere insanın fiziki varlığının korunması da buna dahildir. İnsanı insan yapan her şeyden kasıt ise aslında bir insanın diğer insanların haklarına ve özgürlüklerine dokunmaksızın istediğini yapabilme özgürlüğünden yola çıkarak;hukuk devletlerindekendisinin koruma altına alınmış olan temel hak ve hürriyetlerininyasal güvencesi altında hareket ederek oluşturduğu, yarattığı veyahut yaşadığı her şeydir.
Kişinin maddi ve manevi varlığının bütünlüğü veyahut serbestçe korunması ile geliştirilmesi hakları, insan onuruyla ilişkilidir. İştehukuk devletlerideinsan onurunu güvence altına almak için kişilere sağladıkları anayasal temel hak ve hürriyetler ile insanın maddi ve manevi varlığının bütünlüğünün dokunulmazlığınıbizatihikendileri sağlamaktadır. Yani anayasalar kişinin temel hak ve özgürlüklerini sağlarken ve korurken, bu temel hak ve özgürlükler aynı zamanda sert çekirdek hak olan insanın maddi ve manevi bütünlüğünün ihtiyaçlarını karşılar, onları korur, dokunulmaz kılar ve gelişmesini temin eder.
Böylece kişinin maddi ve manevi varlığının dokunulmazlığı,anayasal temel hak ve özgürlüklerinin her biriyle ayrı ayrı koruma altına alınmakta ve bu dokunulmazlığa kişinin tüm temel hak ve özgürlükleri ile maddi ve manevi varlığının geliştirilmesi ve korunması hakkı ile birlikte hizmet etmektedir.Özetle kişinin yaşama hakkı ile maddi ve manevi varlığının bütünlüğünün dokunulmazlığı belki de tüm anayasal ve hukuk devletlerinin temelini oluşturmaktadır. Öyleyse bu haklar nedir? Her şeydir. Sevgi ve saygılarımla.