Kahramanmaraş’ta gerçekleşen depremler sonucunda hayatını kaybeden vatandaşlarımızı anarken geride kalan ailelerine ve milletimize baş sağlığı diliyorum.
Ülkemizin içinde bulunduğu coğrafya, özelliği gereği binlerce senedir depremler ile mücadele etmektedir ve sayısız insanımız yaşanan depremler yüzünden geçmişte de hayatını kaybetmiştir. Son olarak 06.02.2023 tarihinde gerçekleşen Kahramanmaraş depremlerinde de yaşadığımız üzere maalesef ülke olarak geçmişte yaşanan yakın tarihli depremlerden bile hiçbir ders çıkarmadığımızı görmüş olduk.
Kahramanmaraş’ta gerçekleşen depremler ve sonrasında yaşananları maalesef kader diyerek de geçiştiremeyiz. Çünkü ülkemiz coğrafyası itibari ile bir deprem bölgesidir ve tarihten edinebildiğimiz bilgiler doğrultusunda depremler büyüğü veya küçüğü ile ülkemizde hep yaşanmıştır. Bu sebeple; özellikle bu coğrafyada sosyal ve hukuk devleti bir cumhuriyetin gereği olarak depremler ile mücadelenin; devletin tüm imkânlarının kullanılarak gerekli plan ve programların hayata geçirilmesi suretiyle depremlerden sonra değil önce yapılması gerekmektedir. Böylece alınacak tedbirler ile depremin şiddeti ve büyüklüğü ne olursa olsun oluşabilecek zarar en aza indirilebilecektir.
Ülkemizde ise bu durum tam tersi istikamette ilerlemektedir. Çünkü nice yerbilimciler ve bilim insanları özellikle 2020 yılında yaşanan Elâzığ depreminden sonra Kahramanmaraş bölgesinde bir depremin beklendiğini söylemekteydiler. Aynı yakın gelecekte İstanbul’da beklenen büyük bir deprem gibi… Ancak ülkemizin yöneticileri uzun yıllardır bilim insanlarının bu sözlerine önem ve karşılık vermeyerek somut bir adım atmamıştır. Somut bir adım atılmadığı gibi de imar affı adı altında kanun ve yönetmeliklere aykırı olarak inşa edilmiş binlerce yapı devlet tarafından farklı saikler doğrultusunda resmi olarak tescil edilmiştir.
Her zaman olduğu gibi Kahramanmaraş depremlerinden sonra da Yüce Milletimiz tarihine yakışır bir dayanışma ve fedakarlığı yine göstermiştir. Ancak tarih bir süre sonra olan bitenin çabucak unutulduğunu da göstermektedir. Umarım bu sefer bu durum değişir ve Kahramanmaraş depremleri ile yaşananlar son olur. Bilimin ışığında doğru bir planlama ile alınacak doğru tedbirler sonucunda da ülkemizin en önemli şehirlerinden İstanbul’da yakın gelecekte olması beklenen deprem gibi ülkemizde gerçekleşecek nice depremlerden ülke ve millet olarak en az zararla kurtulabiliriz.
Son olarak, Kahramanmaraş’ta yaşanan felaketin etkileri ve acıları devam ederken ülkemizde bu yıl gerçekleşecek seçimlere ilişkin bazı önemli bilgileri hemşerilerim ile paylaşmak isterim. Anayasamızın ilgili maddesine göre ülkemizde seçimler ancak savaş sebebiyle ertelenebilmektedir. Bu şekilde seçimlerin savaş sebebiyle ertelenmesine de sadece TBMM karar verebilmektedir. Bu usul dışında seçimlerin ertelenebilmesi için öncelikle Anayasa değişikliğinin yapılması zorunludur. Sayın hemşerilerimizin bilgisine sunarken tüm kalbimle yakınlarını kaybeden vatandaşlarımıza sabır, yaralılara acil şifalar ve deprem bölgesinde gece gündüz demeden gerek arama kurtarma için gerekse sosyal yardım için çalışan tüm insanlarımıza güç ve kolaylıklar diliyorum. Eminim ki millet olarak yaralarımızı hızla saracağız. Sevgi ve saygılarımla.