Yıl 1975… Bülent Ecevit – Necmettin Erbakan koalisyon hükümeti dönemi. Reşat Çalışkan’ın kamyon ile şehirlerarası taşımacılık yaptığı yıllar. Meslek gereği şehirden şehire giderken hem faklı insanlarla tanışıyorsun hem de farklı yerler görüyorsun. İşte bu faklı yerlerde belediyelerin ve kuruluşların, halkın faydalanması için yaptıkları sosyal tesisleri görme şansınız oluyor. Faklı gözle bakarsan, içindeki memleket sevgisi seni faklı düşüncelere sevk eder. O şehirlerdeki belediye ve orman müdürlüklerinin, orman içi dinlenme veya tatil tesislerinden etkilenerek “Buldan’da neden olmasın?” düşüncesiyle kafasında proje hazırlamış. Bu düşüncesini yakın arkadaşlarından Avukat Hamdi Türkmenoğlu’na açmış. Gün gelmiş, bir iş için Ankara’ya birlikte gitmişler. O zamanki Turizm Bakanı İlhan Evliyaoğlu ise Hamdi Türkmenoğlu’nun üniversiteden okul arkadaşı imiş. Özel işlerini bitirdikten sonra iki Buldanlı Turizm Bakanını ziyarete gitmişler. Biraz sohbetten sonra, Hamdi Türkmenoğlu, Reşat Çalışkan’a dönerek “Hani sen bana bir şeyler demiştin, işte bakan karşında söyle!” demiş.
Reşat Çalışkan şöyle demiş. “Sayın bakanım, bizim ilçemizde Vakıf bölgesinin batısında, meyilli arazide, Akyar(veya Cemet) denilen bir bölge var. Kısmen tarlalar var ama çoğu bölge çam ormanlarıyla kaplı. Suyu bol olan bir bölgedir. Buraya belediye, devlet destekli 200 kadar orman içi bahçeli evler yapsada satsa veya kiraya verse bu bölgede hareketlilik kazansa iyi olur diye düşündüm!”. Turizm Bakanı şu konuşmayı yapmış. “Böyle işler konuşmakla olmaz. Düşüncenizi bir proje olarak hazırlarsınız, dosyayı getirir önüme koyarsınız. Siz Ankara’dan Denizli’ye hareket ettiğinizde daha yolda iken, projenin parası sizden önce Denizli’ye varır!”.
Reşat Çalışkan Buldan’a geldikten sonra, bu düşüncesinin gerçekleşmesi için çok uğraşmış ama parti içi çekişmeleri nedeniyle sonuç alamamış.
Kaynakça- Reşat Çalışkan(1940)