Buldan Verem Savaşı Derneği 05-10-1951 tarihinde kurulmuş. Türkiye’de kendi alanında açılış sıralamasında 74. sıradadır. Denizli’nin en eski ilçe derneğidir. Dernek kurucu üyeleri, Dr. Abdullah Sayıner, Dr. Baha Müderrisoğlu, Ziraat Bankası Müdürü Süleyman Kayacan, tüccar Mehmet Erdebil, tüccar Nuri Yüksel, tüccar Mehmet İşseven, tüccar Ahmet Dalkıçlar, tüccar Bekir Baylar, Eczacı SettarSayıner, öğretmen Cahit Akıncı… Derneği kuruluşundan kapatıldığı 2004 tarihine kadar aşağıda ismi yazılı şahıslar dernek başkanlığı görevini yürütmüşlerdir. Dr. Abdullah Sayıner(1951-1958), Yusuf Kardeşler(1959-1959), Halil Tuncer(04-12-1959- 23-12- 1959), İbrahim Ocakçıoğlu (1960-1968), Reşat Çelebi(1968-1969), Ali Rıza Demirbağ( 1969-1981), Dr. Cengiz Zeytinoğlu).
Belediyeden arsayı satın alan Kaymakamlık memuru, bankadan aldığı krediyi ödeyemeyince arsa Emlak Bankasına geçmiş. 1961 yılında Türkiye Emlak Kredi Bankası Denizli şubesine ait ve Buldan tapu sicilinin 02-05-1960 tarih, cilt 25, sayfa 10 ve 39 numarada kayıtlı gayrı menkulü (Cumhuriyet Mahallesinde) satın alınarak Verem Savaş Dispanseri Binası yapılmak üzere arsa içindeki binada tamirat ve tadilata başlanmış. Gerek maddi ve teknik imkânsızlıklar gerekse hekim (Doktor) sorununun çözülememesi yüzünden dispanserin açılışı 1963 yılı sonbaharına sarkmıştır. 1968 e kadar dernek imkânlarıyla işletilen dispanser bu tarihte Sağlık Bakanlığına bağlanmıştır. 1990 yılına kadar bu binada faaliyetini sürdüren dispanser, dernek başkanı ve dispanser Başhekimi Dr. Cengiz Zeytinoğlu’nun girişimleri sonucunda bitişikteki arsa Belediyeden uzun uğraşlar sonucunda 41.500 TL ye alınarak dernek arsasına, hayırsever bir vatandaş olan Rahmi Terzioğlu’nun yaptırdığı binaya söz konusu tarihte taşınmıştır. 2004 yılında önce derneğin kapatılmasıyla şevki kırılan dispanser personeli, Sağlık Bakanlığının kararı gereği Nisan 2006 da dispanserin kapatılmasıyla ikinci büyük şoku yaşamıştır. 40 yılı aşkın bir süre Buldanlıların veremle (Tüberküloz) savaşında, ayakta tedavi ve takibini yaparak büyük bir hizmeti yerine getiren bu kurumun yarattığı boşluk kolay kapanmayacaktır. Bugün genel bir sağlık kurumu hüviyetinde olan Dr. Abdullah Sayıner Göğüs Hastalıkları Hastanesinin tüberkülozlu hastaların ayaktan tedavi ve doğrudan gözetimlerini yapamadığı gerçeğinden yola çıkarsak, bu hastaların Denizli Verem Savaş Dispanserine gitmesi gerekmektedir. Buldan’ın 40-50 km. uzaktaki dağ köylerinden maddi imkânsızlıklar içerisinde Buldan’a gelip buradan da Denizli’ye gitmelerinin yaratacağı zorluklar, hastalıklarla mücadeleyi sekteye uğratacaktır.
Kaynak – Buldan Sempozyumu Bildirileri(23-24 Kasım 2006) Öğretim Görevlisi İzzettin Beştaş(Sf. 208-212)
Dispanserdeki röntgen cihazı(Ayna), Van Devlet Hastanesinden, Dr. Abdullah Sayıner’in hastanede görev yapan bir doktor arkadaşı vasıtasıyla delmiş. Van Devlet Hastanesi yapılınca Rusya’dan satın alınarak, kullanılmış. Devlet yeni röntgen cihazı gönderince depoya kaldırılmış. Bu röntgen cihazı dispanser kapatılınca Bekilli Devlet Hastanesine götürülmüş.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde birçok alanda ilkleri yaşayan ilçemizde Dr. Abdullah Sayıner sayesinde, Türkiye genelinde müstakil(ayrı) başhekimlik ile hizmet veren beşinci Verem Savaş Sanataryomu(Hastanesi) olarak açılmış. Ne yazık ki Buldan’dan, Sağlık Bakanı, sağlıkçı, akademisyenler veya diğer bakanlıklarda bürokratlar gelmiş, geçmiş. Hastanemizin daha ileri düzeyde geliştirilmesi, teknik malzeme ve personel takviyesi ile en modern hizmetlerin verilmesi için hiçbir çalışma yapılmamış. Bazı güzel çalışmalar ya engellenmiş ya da siyasi malzeme yapılmış. Hastaneye gelen bazı müfettişler ise “Küçücük bir ilçede iki tane hastane olmaz” şeklinde rapor vermiş. “Bak Buldan’ı nasıl yönetiyoruz” düşüncesinde olan üst akıl olarak geçinenlerin kepazeliğinin bir örneği. Bu herşeyin sonu değil. Günü kurtarma hesapları yapan siyasetçi veya yöneticilere önerilerim olacak.
1- Hastane girişlerindeki şahıslara ait araziler istimlak edilmeli. Hastane çevresi duvar ve tel örgüyle çevrilmeli. Hastane çevresi peyzaj ve çevre düzenlemesi, 7/24 bakımı yapılmalı.
2- Dünyadaki gelişmiş ülkelerdeki sanatoryum olarak hizmet veren sağlık kuruluşları incelenerek, Dr. Abdullah Sayıner’in yaptırdığı bina aktif hale getirilmeli.
3- Rahmetli Ahmet Nadir Özlen’in başkanı olduğu dernek şu anda pasif durumda. Yer aranıyor bahanesiyle çalışmalar durmuş görünüyor. Nasıl olsa Dr. Abdullah Sayıner’in adı devlet hastanesine verildi. Yukarı Hastaneyi de “Yaşlı Bakım Evi” yapsınlar. Ne güzel olur değil mi?