Mimar Erol YOLCU
Öncelikle tüm ülkemize geçmiş olsun dileklerimle başlamak istiyorum. 6 Şubat 2023 günü saat 04:17’de meydana gelen Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde 7,4 büyüklüğünde deprem ile tüm ülke olarak sarsıldık. Deprem Gaziantep, Sivas, Hatay, Şanlıurfa, Mersin, Samsun, Trabzon başta olmak üzere birçok kentte hissedildi. En büyüğü 6.6 olmak üzere sayısız artçı deprem meydan geldi. Peki, ama bunca yıkılan bina, bunca kaybettiğimiz canlar NEDEN?
Deprem öldürmez az gelişmiş müteahhit öldürür.
Yakın tarihimize baktığımızda 1999 Marmara depremi, 2003 Buldan depremi, 2011 Van depremi, 2020 Elazığ depremi, 2022 İzmir depremi ve en acısı da 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremi.
Tüm bu büyük depremler ve diğer sayamadığımız sayısız depremlerden hangi birinde önlem aldık yada hangi depremden sonra kendimizi ve yapılarımızı bu depremlere hazırlıklı hale getirdik?
Cevap belli; yıkılan onca binalara ve kaybettiğimiz binlerce canlara rağmen yapılan tek şey; canımızın derdinden geçip nasıl ucuza getirebilirim yada nasıl daha fazla para kazanırım derdine düşmektir.
Depremler ülkemizin kaçınılmaz bir parçası haline geliyor ne yazık ki. Depremlerden korunmanın yapısal boyutundaki yeri kaba inşaat diye tabir edilen iskelet sistemi ve öncesinde proje aşamasında alınan zemin değerlerinden geçer. Jeoloji mühendisleri tarafından yapılan ve hayati öneme sahip olan zemin değerleri binanınız yükünün toprak üzerindeki direncini sağlamlaştırmak üzere bizlere bir yol çizer. Bunun tam hakkıyla gerçekleşmemesi durumunda çizilen projelerin neredeyse hiçbir önemi yoktur. Bu değerlere göre yapılan demir ve beton hesabı ne kadar doğru olabilir ki? Eski düzen yapılan yapılara örnek göstererek lütfen kendinizi riske atmayın, kötü örnek, örnek değildir.
İskelet sisteminin yapımı aşaması toplam inşaat maliyetinin %40’ını oluşturur. Bu aşamada demirden ya da betondan eksilterek yada yok ederek binanın sağlamlığı konusu tartışmaya kapalı bir konudur. İnsan vücudundan baz alırsak zayıf kemikli bir insan nasıl ki ayakta durmakta zorlanırsa yapılan binalardan eksiltilen demir ve beton malzemesiyle de ne yazık ki binalarımız ayakta kalamıyorlar. Kendi evimizi, kendi paramızla göz göre göre mezar haline getiriyoruz.
Uzun vadede düşünülecek olursak iskelet sistemi sağlam bir betonarme binanın ortalama ömrü 45 ile 50 yıl arasındadır. 50 yıllık bir yatırım yapıyoruz, fakat yatırımın ilk adımlarında ana malzemeden çalıp sonradan dışı güzel olsun diye uğraşıyoruz. Ve bunları fahiş fiyatlara satmaya çalışıyoruz. Resmen bu insanın kendisini ateşe atmasıdır.
Artık buna bir son verelim. Yaptıracak olduğunuz yapılarda lütfen geçmiş zamanları ve yaşanılan kötü olayları lütfen hatırlayın ve ders alalım, çünkü biz genelde 2-3 gün sonra her şeyi unuturuz.
Bana bir şey olmaz demeden önce lütfen unutmayın, DEPREM DEĞİL HIRSIZ ÖLDÜRÜR.