DOĞAL ANCAK ZARARSIZ DEĞİL
Soğuk havalarla birlikte, neredeyse hepimizin elinde sıcacık bir bitki çayı fincanı var. Ihlamur, adaçayı, zencefil, karanfil… Kış aylarının vazgeçilmezleri. Ancak son yıllarda bu keyifli alışkanlık, bilinçsiz bir tüketime dönüşmeye başladı. Her bitkinin kendine özgü bir etki mekanizması olduğunu unutarak “doğal olan zararsızdır” düşüncesiyle hareket etmek, vücudumuza istemeden zarar verebilir.
Birçok kişi bağışıklığını güçlendirmek, ödem atmak ya da kilo vermek amacıyla karışık bitki çayları tüketiyor. Ancak bu çayların bazıları ilaçlarla etkileşime girebilir, tansiyonu düşürebilir veya mide rahatsızlıklarını artırabilir. Özellikle hamileler, emziren anneler ve kronik hastalığı olan bireylerin bitki çaylarını hekim ya da diyetisyen önerisi olmadan tüketmemesi gerekir.
Bir diğer önemli nokta ise “karışım çaylar”. Marketlerde satılan, içinde birden fazla bitki bulunan poşet çaylar her zaman masum değildir. Bu tür karışımların içeriğindeki bitkiler birbirinin etkisini artırabilir ya da tamamen yok edebilir. Üstelik hangi oranda karıştırıldığı da genellikle belirtilmez.
Kış mevsiminde bitki çaylarını bilinçli tüketmek için şu küçük ama etkili adımları hatırlayalım:
· Günlük 2-3 fincandan fazlasına çıkmamaya özen gösterin.
· Her gün aynı çayı içmek yerine çeşitlendirin.
· Bitkiyi taze ve güvenilir kaynaklardan temin edin.
· Kronik hastalığınız veya ilaç kullanımız varsa mutlaka uzman görüşü alın.
Unutmayalım, doğa bize şifa verir ama doğru miktarda, doğru zamanda ve doğru şekilde kullanıldığında…
Yorumlar
Kalan Karakter: