PANDEMİ SONRASI TARIM POLİTİKALARI HAKKINDA BİR KAÇ NOT
Yayınlanma :
09.08.2020 12:36
Güncelleme
: 09.08.2020 12:36

Türk köylüsü küstürüldü. Çiftçi, hayvancı üretimden umudu keserse onu tekrar üretim sürecinin içine dâhil edebilmek çok zor olur. Emeğinin karşılığında hak ettiği ölçüde kazanç sağlayamadıkları ve sosyal güvence içinde olamadıkları düşüncesi, köylülerimizi köylerinden şehirlere göçe zorladı. Asgari ücret de olsa düzenli maaş geliri ve sosyal güvence beklentisi bu süreçte en önemli etken oldu.
Hâlbuki devlet desteğinin ilk sırasında tarım ürünleri üreticilerinin ve hayvancılık işiyle uğraşan üreticilerin olması gerekir. Bizim gibi geniş ve verimli toprakları olan ülkeler için tarımsal kalkınma çok önemlidir. Bu beraberinde sanayi üretimini de arttırarak nitelikli büyümeyi getirecektir. Yıllardan beri bu anlamda çeşitli çevrelerce yapılan eleştirilere kulak asılmadı. Üretmeyen toplumların mutlaka bir gün zorda kalacağını söyleyenlere, inşa edilen beton yığınları, Alışveriş merkezleri, rezidanslar gösterilip gelişmişlik simgesi olarak sunuldu. Şüphesiz ki bunların da yapılması gerekir. Ancak öncelik sıralamasında doğru ve modern tarım sistemi ve reel ekonominin desteklenmesi gelmelidir. Şimdi şu virüs nedeniyle umarım bazı şeyler daha doğru anlaşılır. Öncelikle memleketimizde bir tarımsal üretim planlaması olması gerektiğini düşünüyorum. Devletin bunu yönetip denetlemesi ve üreticinin ne üreteceğini ve kaça satacağını önceden bilmesi, çiftçiyi tekrar toprakla barıştıracaktır. Çeşitli sebeplerle yerli tohum üretiminin yasaklanmasından dolayı hibrit tohumlara mecbur kalan üreticilere yerli tohuma tekrar dönebilmeleri için devlet desteği verilmesi, gelecek yıllardaki tarımsal ürün verimliliğimiz için son derece mühimdir. Modern tarım ve hayvancılık standartlarına ulaşabilmek ve ayrıca güvenilir ve sağlıklı gıda elde edebilmek için doğal gübre, ucuz mazot kullanımı, makine teçhizat yardımı, vergi ve prim avantajları konularında da devlet desteği şarttır. Gerçek yurtseverlik ve milliyetçilik bu konulara verilen önem ile doğru orantılıdır. Süratle her sektörde ithal ikameci politikalar benimsenmelidir. Ama hepsinden önemlisi bütün bunlara başlayabilmek için ülkede bir güven ortamının tesisi ve farklı dünya görüşlerinde oldukları için birbirlerine ötekileştirilen insanların yurttaşlık temelinde buluşturulması ve görüşlere saygı ortamının yeniden sağlanması gerektiğine inanıyorum.
İktisat biliminde şöyle bir kural vardır; ‘’Ekonomi politikalarının hayata uyarlanmasında psikolojik saiklerin ve güven unsurlarının etkisi, uygulanan ekonomi politikaları kadar önemlidir.’’ Ülkemizde üretimin artmasına yönelik çabalarda da toplumsal barış diline ve kucaklaşmaya ihtiyaç vardır. Bu anlamda merkezi ve yerel yönetim kademelerinde bulunan tüm kesimlere görev düşmektedir. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti, güçlü ve kökleri çok derinlerde olan bir devlet geleneğine sahiptir. Anlaşılmaktadır ki, pandemi sonrası kalkınmamızın lokomotifi tarım sektörü olacaktır.

Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: