İlçemizdeki kireç üretimi Bozalan köyü kırsalında yapılmıştır. Köy merkezi ile kayaların arasındaki bölgede kireç ocakları vardı. Bu bölgedeki ocaklarda kireç elde edilmesi çok eskilere, belki Osmanlı Devletinden önceki zamanlara dayanıyordu. Halk arasında rivayetler vardır. Kireç ocakları, ocak işletmecisinin adı ile anılırdı. Tespit edebildiğimiz ocaklar, Selim Ağa’nın(Tecimen) ocağı, Arzu Osman’ın ocağı, Mehmet Kaya’nın ocağı, İbişin ocağı, Tarakçının ocağı, Kör Ali İçel’in ocağı, Mustafa Tecimen’in ocağı, İbrahim Taşlı’nın ocağı, Alaşehirli Molla Ahmet Sarı’nın ocağı, Demirci Sadık Ülkü’nün ocağı, Hacı Salihlerin(Mustakların) ocağı, Mehmet Taşlının ocağı, Sabıkalı Hüseyin Taşlının ocağı.
Taştan kireç elde edilmesi, kireç söndürme ve kirecin taşlaşması olaylarındaki kimyasal değişiklikleri şöyle özetleyebiliriz.
1-Kireç taşı+ Isı-Sönmemiş kireç +Karbon dioksit gazı
CaCo3+Isı-CaO+Co2
Kalsiyum Karbonat Kalsiyum Oksit Karbondioksit
2- Sönmemiş kireç+Su-Sönmüş kireç+Isı
CaO+H2O-Ca(OH)2+Isı
Kalsiyum oksit Kalsiyum Hidroksit
3-Sönmüş kireç+Havanın karbon dioksidi-Kireçtaşı+Su
Ca(OH)+CO2-CaCo3+H2O
Kilsiyumhidroksit Karbon dioksit Kalsiyumkarbonat Su
Kireç elde edilen kireç ocaklarında şu anda kullanan yok. Sabıkalı Hüseyin Taşlının kireç ocağı sağlam duruyor. Diğer ocakları bir şekilde yıkılmış. Sabıkalı Hüseyin Taşlı (1929–2007) ait bu kireç ocağında 1960 yılından 1985 yılına kadar üretim yapmıştır. Bozalan köyü Çolaklar tarlası mevkiinde bulunuyor. Ocak iç tabanı daire şeklinde tahmini 8 metre çapında, yukarı doğru bombeli daralıyor. Beyaz killi kayalık bir bölgede, meyilli bir arazide yere oyularak yapılmıştır. Taban tavan yüksekliği yaklaşık 12 metre, kireç elde etme kapasitesi 80 tondur.
Bir kireç ocağında kireç elde temek için çevreden çıkarılan farklı büyüklüklerdeki kireç taşları ocak içine taşınır. Kireç ocağı tabanında odun yakılacak mesafe bırakılarak aralarından ısı ve alevin rahat geçmesi için taş yığma işinde uzman işçiler, taşları aralarında boşluk bırakarak, ocağın tavanına kadar örerek yığarlar. Kireç ocağı içinde yakılarak odun olarak çam odunu veya pıynar meşesi tercih edilir. Zira bu odunlar yakılınca bol ve sürekli alev verirler. Kireç ocağında arananda budur. Zaman içerisinde kireç ocakları çevresindeki ormanlar, bu amaçla yapılan kesimler sonucu tahrip olmuştur. Kireç ocağı sayısı artınca yakacak odun ihtiyacını karşılamak için Bostanyeri köyü hudutları içindeki Karadere ormanlık bölgesinden Durasıllı Raşit Kundak, çocukları ile birlikte, eşeklerle kireç ocaklarına çam odunu taşımıştır. İlçe Orman Şefliği çam kesimini yasaklayınca kireç ocaklarına Çameli ve Tavas ilçelerinden kamyonla çam odunu taşınmıştır. Bu taşıma kireç maliyetini yükseltmiş, ocakların kapanma sebeplerinden biri olmuştur. Kireç ocağında, kireç taşları örüldükten sonra, taban kısmından odun yakılır. Yakma işi 24 saat devam ettirilir. 7 veya 8 gün yakılır. Kireç ocağında ilk yakıldığında ilk çıkan duman siyahtır. Beyaz duman çıkınca kireç taşları, sönmemiş kirece dönmüş demektir, yakmaya son verilir. Yanmakta olan odun üzerine odun atılmaz, odun köze dönüşerek küllenmeye başlayınca odun atılır. Çam ve pıynar meşesinden başka odun yakılmaz. Yakmaya son verilince iki gün kendi halinde soğumaya bırakılır, sonra kireç kullanıma, pazarlanmaya hazırdır.
Kireç ocaklarında, kireç taşlarının ocak içinde örülmesi maharet isterdi. Bu ocaklarda taş örme ustalarından bazıları, Kazım Kılınç, Karaveli Mehmet Uslu, Rıza Tecimen, Osman Aydoğdu, Sabıkalı Hüseyin.
Ege bölgesinde İzmir, Söke, Uşak ve Muğla’da kireç ocakları vardır. Bozalan köyünde elde edilen kireç ile diğer bölgelerdeki kireç arasındaki farkları şöyle sıralayabiliriz.
1- Bozalan köyünde kireç ocağına yığılan taştan yarıya kireç elde edilir. Diğer bölgelerde 3de2 oranında elde edilir.
2- Bozalan köyünde kireç ocağında yakma işi bitince, ocaktan çıkarılan sönmemiş kireç içinde kireç taşı bulunmaz, diğer bölgelerde sönmemiş kireç içerisinde yanmamış kireç taşlarına rastlanır.
3- Bir inşaatta Bozalan kirecinden 100 kilo kullanırsan, aynı işi görmek için diğer bölgelerde çıkarılan kireçten 200 kilo kullanmak gerekir. Bozalan sönmemiş kireci yüksek kalitededir. Bu sebepten daha pahalıdır. Kaliteli olması sebebiyle özellikle badana işinde Bozalan kireci tercih edilir.
Buldan ilçe merkezindeki kireç ocağı, Cumhuriyet mahallesinde Akçeşmenin üst tarafında Gayrangaşı tepesi yamacında, şu anda parsellenerek binalar yapılan Cabarlar bağında, Hacıellezlerli Ahmet Taşdöğenin evinin yanında imiş. Bu kireç ocağı Hacıevli Mehmet’e (Evliyazaderden) ait imiş. Bu kireç ocağının varlığı 1975 yılında Kadiköy çayından ilçemize kullanma suyu getirilmek amacıyla döşenecek boruların yerleri kazılırken ortaya çıkmıştır.
1954 yılında Bostanyeri köyüne okul yapılması kararlaştırılınca Bozalan köyünden Sabıkalı Hüseyin Taşlı, babasının asker arkadaşı Bostanyeri köyünden Memiş Süleyman Çiçek’in ricasını kırmayarak, bir defaya mahsus olmak üzere Bostanyeri köyüne gider. Bostanyeri köyü, Kumralı mevkii Hacıibanlar gediği denilen yerde geçici kireç ocağı yapar. Elde edilen sönmemiş kireç, köy merkezinde eski su deposunun yakınında, şu anda Durmuş Çiçek’e ait bağ hudutları içine açılan havuza kireç söndürülmüş, üzeri toprakla örtülmüştür. Okul çeşitli sebeplerden yapılmamış, kireç hala bozulmadan durmaktadır.
Osmanlı döneminde ve Cumhuriyette 1950 yılına kadar Buldan’dan Sazak köyüne giden eski yol üzerinde Karadere ve Akyar tepesi arasında iki adet kireç ocağı varmış. Ocaklardan biri Kasap suyu mevkiinde Kadıyoranlar ailesine (Şu anda Hüseyin Kundak’a ait) Heybeli tarla yanında imiş, yakın zamana kadar sağlam duruyormuş. 1994 yılından sonra ormanda yollar açılırken, bu ocak yol geçirme bahanesiyle yıkılmış. (Koskoca ormanda geçirecek başka yer bulamamışlar). İkinci kireç ocağı, 1000 metre güneyinde Mesken tarlası, kenarında taş ocağı denilen yerde idi. Bu ocağın ilk işletmecisi Ekmekçi Ahmet Çakmak kayınpederi Hacıveli Salihler(Çimenler) ailesidir. Bu iki ocağın işçileri Bozalan köyünden gelmişlerdir. 1952 yılında orman affı çıkınca Bozalan köyünden İsmail Tecimen, kireç ocağı çevresindeki ormanda tarla açarak yerleşmiştir. Bölmekaya köyünün istikametinde Taştepe bölgesinde, Güney ilçesinden gelen Saltık Ahmet kireç ocağı çalıştırmış(1942), Söğütdöşü (Kapızbaşı) denilen yerde kireç ocakları varmış.
Buldan’daki kireç ocaklarının kapanma sebeplerini şöyle sıralayabiliriz.
1- Kireç ocaklarında yakılacak odunun dışarıdan gelmesi, maliyetin artması
2- 1960 dan sonraki yıllarda ocak işletmecilerinin ve işçilerin yurt dışına çalışmaya gitmeleri
3- Ürettikleri kireci, kendilerinin yurt içinde pazarlayamamaları, ocaklara kadar gelen esnafın istediği fiyattan kireç alması, iyi kazanç sağlanmaması
4- İlkel üretimden kurtulamama, modern üretime geçişin sağlanamaması
5- Kireç ocaklarında çalışan işçilere emeklerinin karşılığının verilmemesi
6- Kireç ocaklarında esnafın kamyonuna yüklenerek, yapılan hileler
7- Üretilen kireç ve kireç kalitesinin reklâm ve pazarlama olmaması
Kaynak Kişiler:
Durmuş Arık 1934, Salih Mutsak 1941, Ramazan Erdoğan 1958,Musa Güler 1933, Orhan Gülmez 1947, Ramazan Taşlı 1965, Mehmet Tecimen 1958, Hüseyin Hüsnü Duru 1936, Hafız Cabaroğlu 1931, İsmet Say 1939, Mehmet Yurtlu 1942, Ali Baltalıoğlu 1931, Durmuş Çiçek 1936, Musa Ervar 1936
Yorumlar
Kalan Karakter: