“Epey bi şeyle hazırladık, guru diri, gışın ne yicez Ağam” dedi Tarakcı Mustafa, kahvede yanı başında oturan Lebbe Memet’e. “Akıdeş bi sıyırma getirivedile geldile Tekke’den, Şahan’ın bağından. Nasıl ya bırış gibe. Çiçeği burnunda. Yengen accık yemek vurdu, accıkda buzdolabına godu. On kiloda nobiye aldım tezecik, dizdik astık, gurudu. Allah’cım ağız dadınnan yidirsin galan” dedi Tarakcı Mustafa.
Tarakcı Mustafa boğaz düşkünü bir adamdı. Öyle zevkli anlatırdı ki yediğini içtiğini, karşısındakilerin ağzının suyu akardı.
Lebbe Mehmet “Üle abe, sen napcen o kadar nobiyeyi sıyırmayı, balmeyi. Gışın guru fasulye yi, tana, bulgur, nohut aşı yi. Naha senin işlerin, o gada her şey alınır mı gaç hada ” diye sordu.
“Hııı, sen öle de gari, gış girdi mi, çıkmak bilmeyo yiğidim. Karpuz gabuğu yinmeyo gışın. Yazın hazır edesen yiceğine işceğine gışı ıpırat geçirisin. Odun, kömür takas gelmeyo yarın soğukla başladımı. Tezenpere geçmeyo hey akıdeş. Hem biz galabalığız, gelenimiz gidenimiz çok oluyo. Gızanla dışada, hele benim gelinle bek seve dizgi nobiyeye, dışadan benim gelinle emme, benim garı öğretti bişirmesini onlara alıg gidiyola üçe beşe dizi- Üle baba deyo –benim böyük gelin- Nobiyenin içine kıyma gatıyon, ufacık soğana bi sümsük vuruyonda bi geçiyoz başına, neynicen kebaba. Benim gelin bek güze yemek bişiri. Ne edcen akıdeş, goca gışın bunları yicez gari. Hem ben guru fasile bile yiyimeyon. Garnım desdümbek gibe şişiyo. Zaten tokturlada öyle dedi.-Amca dedi, guru fasille yicesen hasdanenin yanında yicesin, bi gılık olur galırsan hemen at kendini hasdaneye dedile. Ondan ben yiyimeyom guru fasilleye. Düğünlede bile önüme godulamı bi gaşık bile almam.”
“Benimkinden bizim gonşu Ceren Amat vardı. Oncazda böle guru fasille yidiği bile garnı şişedi. Gaz olurdu, sığınımazdı. Bi gün yimiş buncaz bili bilmez guru fasilleyi. Vermiş kaşıklamış, vermiş kaşıklamış, yanında da börtme turşu.Yirmin, yimemin. Ağa senin ki gaveye gidem deye çıkmış evden. Zaten kapıdan çıkaken biyon osurmuş bu. Gök gürlebba gibe. İki adım atmış gine zaaart diye bide. Osura osura buncaz taa Ucatanların kapısının önündeki incir ağacına gada varmış. Bi daha goyvemiş Ceren Amat. Onda arkasından bizim gonşu Aşkellerin Hanımaşa geggeliymiş. Hanımaşa da peşdimal üslüğü guşanmış da buruşmaya gittemiş. Ceren Amat her osuruşda, Aşkellerin Hanımaşa kalgır gidemiş zovallı. Neyse gari Ceren Amat dönmüş bakmış biyon gelen giden varmı arkamdan deye, bi bakmış Aşkellerin Hanımaşa arkasından geggeli. Hanımaşa ablada bek mugallipdir. “Üle Hanımaşa, sen nezamandan beri arkamdasın gız” deyince, bizim muzip Hanımaşa hemen “İlk toptan beri Amat abe, ilk topdan beri” diye karşılık vermiş. Adamın osurması Irmızan topu gibeydi, güm der düşerdi senin anlıceğin”
.
Yorumlar
Kalan Karakter: