BAYRAMLARIMIZ

            Milletlerin tarihlerini özellikle kendi tarihlerimizi incelediğimizde milletçe benimsemiş olduğumuz milli ve dini bayramlarımız vardır. Bu günler en kutsal günlerimizdir. Zira bu günlerde tarihi olaylar meydana gelmiştir. Bu nedenle bu günlerde milletçe sevinçli olmaya çalışırız. Bu yazımızda dini bayramlarımızla ilgili olarak okuyucularıma bir nebze bilgi vermeye çalışacağım.

            Peygamber efendimizin Medine ye hicretinin ikinci yılında Ramazan ve Kurban bayramları teşri

buyrulup ilk bayram namazı hicretin ikinci yılında kılınmıştır. Enesbin malikin rivayetine göre Medine ye hicret buyrulduğunda Medinelilerin cahiliyet zamanına ait iki bayramları vardı. Bu bayramlarda eğlenir sevinç izhar ederlerdi. Bunların yerine Ramazan ve Kurban bayramları teşrih buyrulunca peygamber efendimiz ‘Allah size o iki bayram yerine onlardan daha hayırlı iki bayram ihsan buyurdu. Fitre günü,

Kurban günü’ diye buyurmuşlardır.

            Milli bayramlarımızı olduğu gibi dini bayramlarımıza da milletçe en iyi şekilde yaşatmaya çalışıyoruz. Şöyle ki her iki bayramdan önce bayram namazlarını kılıyoruz. Aile fertlerimizle bayramlaşıyoruz. Bizden büyük olanlarımıza ziyarette bulunuyoruz. Dışta olan yakınlarımızı arıyor ve bayramlarını tebrik ediyoruz. Mezarlığa giderek Kuran okuyup mevtalarımızın ruhlarına bağışlıyoruz. Hastalarımızın yattığı hastanelere, Kimsesiz çocukların barındığı çocuk yuvalarına, ceza evinde bulunan ceza evlerine gidip oradakilerin de bayramlarını tebrik etmek en güzel bir hareket olacaktır.

            Kurban kesmekle mükellef olan insanlar kurbanlarını kesip o etten ailece yiyecek, bir bölümünü de fakirlere dağıtacaktır. Böylece kurban kesmeyen kardeşlerimiz mahrumiyetten kurtulmuş olurlar. Kurban bayramları günlerinde Mekke de bulunan hacı adaylarımız kurban kesecekler, Kâbe yi tavaf edecekler ve mina da şeytan taşlayacaklardır.

            Yukarıda ifade ettiğimiz hususları yapmak suretiyle iç alemimizde zulmet yerine aydınlık, kin ve husumet yerine sevgi, düşmanlık yerine kardeşlik, kopukluk yerine kaynaşma halleri hâkim olacaktır.

İşte bu meziyet sayesinde milletçe ayakta kalmasını devam ettireceğiz. Öyleyse bu günleri bu duygu ile yaşatmaya çalışalım.

                                                                                                        SALİK GEYİK

                                                                                                  EMEKLİ DİN GÖREVLİSİ