[email protected]
İtalyanca Citta (Şehir) ve İngilizce Slow (Yavaş) kelimelerinin birleşmesinden oluşan Cittaslow, ‘’Sakin Şehir’’ anlamında kullanılıyor. Cittaslow uygulaması 1999 yılında ilk kez İtalya’ da başlamış. Şu anda dünyada 30 farklı ülkeden 264 kent bu unvanı almış durumda. Sakin Şehir olabilmek için o kentin 7 Ana başlık altında 72 farklı kriteri taşıması gerekiyor. Türkiye’de de 18 kent Sakin Şehir unvanına sahip. Bu organizasyonun temel amacı küreselleşmenin şehirlerin dokusunu ve yaşam tarzını standartlaştırmasını, yerel özelliklerini ortadan kaldırmasını engellemek.
Cittasolw felsefesi, hayattan zevk alınacak bir hızda yaşamayı savunuyor. Gelişen teknoloji ile birlikte hayatın akış hızına yetişebilmek için insanların sürekli olarak hızlı bir yaşam tarzını mecburen sürdürmek zorunda kalmaları, aslında insanın doğasına ters bir durum. İşte Sakin Şehir kavramı tam da bu noktada insanların birbirleriyle iletişim kurabilecekleri, sosyalleşebilecekleri, kendine yeten, doğasına, el sanatlarına, gelenek ve göreneklerine sahip çıkan ama aynı zamanda alt yapı sorunları olmayan, yenilenebilir enerji kaynakları kullanan, teknolojinin kolaylıklarından da mümkün olduğunca yararlanan kentlerin gerçek bir alternatif olabileceğini anlatıyor.
Sakin Şehir olabilmek için yerine getirilmesi gereken kriterlerin başında nüfusun 50.000 den az olması geliyor. Onun için Türkiye’deki 18 Sakin Şehir unvanlı kentin tamamı ilçe. Türkiye’de ilk Sakin Şehir unvanını 2010 yılında Seferihisar almış. Aradan geçen on yıl içinde 17 ilçemiz daha bu unvana erişmiş. Türkiye’deki Sakin Şehirler; Ahlat, Akyaka, Eğirdir, Gökçeada, Gerze, Göynük, Güdül, Halfeti, Köyceğiz, Mudurnu, Perşembe, Şavşat, Seferihisar, Taraklı, Uzundere, Vize, Yalvaç, Yenipazar. Sakin Şehir olabilmek için sağlanması gereken çevre, altyapı, kentsel yaşam, tarım, turizm, esnaf ve sanatkâr ana başlıkları altında yer alan kriterlerden bir kısmı şöyle; geleneksel yapıların korunması, yerel ürünlerin kullanılması, yerel yemeklerin sunulduğu lokanta ve restoranların olması, eski yapıların restore edilmesi, el sanatlarının korunması ve geliştirilmesi, hava ve gürültü kirliliğinin engellenmesi, trafiğin azaltılması, organik ürün üretilmesi, yenilenebilir enerji kullanımı, kentsel katı atıkların ayrıştırılarak toplanması, biyoçeşitliliğin korunması, bisiklet yolları olması, engellilere yönelik mimari engellerin kaldırılması, doğal ve yerel üretim için atölyelerin kurulması, korunması ve değerlerinin arttırılması, yerel ve geleneksel kültür etkinliklerinin korunması ve arttırılması, sosyal uyum temelinde gençlik faaliyetlerin olması ve bu anlamda bir gençlik merkezinin mevcudiyeti gibi. Görüldüğü üzere aslında bu kriterler teknolojik gelişmelerin unutturduğu bir takım insani değerlere, doğaya, çevreye ve geleneksel hafızamıza sahip çıkmak anlamına geliyor. Sakin Şehir olmak için istenen şartların birçoğunu Buldan’ın taşıdığını biliyoruz. Bu yönde oluşacak bir kamuoyu desteği ve öncelikle Buldan Belediyesi’nin ve Buldan Doğal Hayatı Koruma Derneği’nin girişimleri ile eksiklerin süratle giderilerek Buldan’ımız için Sakin Şehir unvanının alınması gerektiğine inanıyorum. Ekim ve Kasım aylarında yazdığım yazılarda Buldan’da bir kent müzesinin kurulması, tescilli ve tarihi yapıların restorasyonlarının hızlandırılması, sokak sağlıklaştırması kapsamında restore edilen sokak sayısının arttırılması, Dokuma Pazarı Caddesi’nin devamında dış cepheleri restore edilen küçük dükkânlarda Buldan kültürü, mutfağı ve el sanatlarına yönelik işletme ve atölyelerin açılması önerilerim aynı zamanda Buldan’ın Sakin Şehir unvanı alabilmesi için de oldukça önemlidir.
Sakin Şehir unvanı alan kentler, dünya çapında tanınırlık ve bilinirlik anlamında çok önde olma fırsatı yakalamaktadırlar. İstenen kriterlerin sağlanması için yürütülen çalışmalar aynı zamanda o kentin halkında kendiliğinden bir doğallık, sakinlik, çevrecilik ve uygarlık bilinci oluşmasını da sağlayacaktır. Kentin turizm potansiyeli artacak, çok fazla reklam ve tanıtım çabası harcamadan yerli ve yabancı kültür turları programlarına dâhil olma avantajı elde edilecektir. Buldan’ın Sakin Şehir olmayı fazlasıyla hak ettiğini düşünüyorum. Eksiklerin tamamlanarak, sürecin başlatılması ve sonuçlandırılması konusunda Belediyemizin ve ilgili Sivil Toplum Kuruluşlarının gerekli girişimlerde bulunacağına inanıyorum.
2021 Yılının Buldan’ımıza, ülkemize ve tüm insanlığa öncelikle sağlık getirmesini dilerim. Salgın hastalık nedeniyle hayatlarını kaybeden hemşerilerimiz oldu, hepsine Allah’tan rahmet dilerim. 2021 Yılında daha mutlu, daha huzurlu ve daha umutlu olmanız temennisiyle; Yeni Yılınız Kutlu Olsun.
Ferit Bey, yazınızı zevkle okudum, son derece haklı noktalara değinmişsiniz. Umarım yazdığınız gibi eksiklikler giderilir ve memleketimiz Sakin Şehir ünvanını alabilir. Ben de kesinlikle Buldan’ın yaşam kalitesi ve özellikleriyle bunu hak ettiğini düşünüyorum.
Hülya Hanım, teşekkür ederim. Gözlemlerim ve tespitlerim sonrasında memleketimize değer katacağına tanınırlığını arttıracağına inandığım ve Buldan'da yaşayan hemşehrilerimiz için ek gelir kaynakları sağlayabilecek önerilerde bulunup bir farkındalık oluşturmaya çalıştım. Ben de sizin yazılarınızı keyifle okuyorum. Sağlıklı ve mutlu günler dilerim..