ELEKTRİKLİ ARAÇLAR
Bilindiği gibi son yıllarda elektrikli araçların kullanımı büyükşehirler başta olmak üzere toplumda bir hayli arttı. Petrole dayalı akaryakıt fiyatlarının ve fiyatların üzerindeki dolaylı vergi yükünün fazla olması pompa fiyatlarının yükselmesine neden oluyor. Her gün işine gidip gelmek için yoğun trafikte kilometrelerce yolculuk yapan insanlar, harcadıkları zaman maliyetinin yanı sıra bir de ciddi anlamda yakıt masrafı ile karşı karşıya kaldıkları için ekonomik düzeyleri yerinde olanlar, hiç olmazsa yakıt maliyetinden tasarruf edebilmek,ayrıca araç bakım giderlerini de düşürmek için elektrikli araçlara yönelmeye başladılar. Elektrikli araç üretimine sağlanan teşviklerin etkisiyle deüretim kapasitelerinde bir ivme yakalanmış gibi görünüyor.
Bu konuda dikkatimi çeken iki hususu dile getirmek istiyorum. Bireysel kullanıcılar için kurulumları yapılan şarj istasyonlarının kapasitesi genellikle 11 kW veya 22 kW gücünde. Bu istasyonlar 6-7 saat gibi bir sürede araçları şarj ediyor. Evlerinin fiziki şartları uygun olan elektrikli araç sahipleri bu ünitelerden kurdurup aynen cep telefonu şarj eder gibi akşamdan araçlarını şarja bağlayıp sabaha kadar dolumun olmasını sağlıyorlar. Kendine özel şarj istasyonu kurabilmek için müstakilbir konuta sahip olmak gerekiyor. Müstakil konutların kurulu güçleri genelde en fazla 10 – 15 kW oluyor. Tabi ki uygulamada eş zamanlılık faktörü de var. Her ne kadar tüm evdeki elektrikli cihazlar ve araç şarjı aynı anda kullanılmasa da, yine de aynı caddede veya sokakta çok sayıda elektrikli aracın olduğu ve aynı zamanlarda şarj edildikleri ihtimali değerlendirilirse süreç içinde ilgili konutlarda güç artırımı yapma gereği ortaya çıkacak veya o bölgede bir takım elektrik alt yapı arızaları ile karşılaşılabilecektir.
Diğer husus ise bireysel şarj istasyonu kuran elektrikli araç kullanıcılarının elektrik tüketimlerini mesken tarifesi üzerinden ödüyor olmaları. Ticari firmaların bazı yakıt istasyonlarında veya şehrin muhtelif yerlerinde kurduklarıticari şarj istasyonlarının tüketimi ise ticari tarifeye göre ücretlendiriliyor. DC olarak tanımlanan bu üniteler en az 30 kW gücünden başlayarak 400kW ye kadar çıkıyor ve araçları 20 dakika gibi çok kısa sürede şarj edebiliyorlar. Tabiki kullandıkları güç de fazla. Bu firmalardan hizmet alan kullanıcıların ödedikleri dolum ücreti, kendi evinde mesken tarifesinden dolum yapan kullanıcının ödediğine göre daha yüksek. Burada ortaya çıkan tablo; evinin fiziki şartı uygun olduğu için bireysel şarj istasyonu kurulumu yapan kullanıcının mesken elektriği tarifesindenyararlanabiliyor ve idareden herhangi bir izin veya ruhsat alma şartına tâbi olmadan şarj istasyonunu kurabiliyor olması avantajı.
Yazımın başında belirttiğim gibi, şu anda uygulanan bazı teşviklerden dolayı elektrikli araç kullanımının artması bekleniyor. Ama zaman ilerledikçe kendi evinde mesken tarifesi ile aracını şarj eden kullanıcının ödediği elektrik bedeli ile ticari şarj istasyonlarını kullanan elektrikli araç sahibinin ödediği dolum bedeli arasındaki ciddi fark ve bunun yanı sıra petrole dayalı akaryakıt üzerinde önemli oranda vergi yükü varken elektrikli araçların avantajı dikkat çekmeye başlayacak ve bir takım vergi düzenlemeleri veya tarife değişiklikleri gündeme gelecektir diye düşünüyorum.
Bundan daha önemlisi ise Türkiye’ deki elektrik üretiminin ülkemizin tüm elektrik ihtiyacını karşılamaya henüz yetmediğini de düşünürsek, alternatif enerji kaynaklarını mutlaka değerlendirmek gerektiği gerçeğidir. Özellikle güneş ve rüzgâr enerjisini elektrik enerjisine dönüştüren sistemlere verilen teşviklerin artması, kurumların ve kişilerin kendi ölçeklerinde bu konuda üst düzeyde hassasiyet göstermeleri gerekmektedir.
Guzel bilgiler icin teşekkür ederiz