İlçemizde kurbanlık koyun yetiştiriciliğinde başarılı olan, ün sahibi olan, adeta uzmanlaşan merhum insanların, koyun besiciliği geleneğini, bazılarının çocukları devam ettirmiş, ettirmektedir. Size iki örnek sunacağız.
1- Merhum Evyakan Süleyman oğlu Feyzi Durusoy, İzmir’e yerleştikten sonra kurbanlık koyun besleme geleneğini İzmir’de devam ettirmiş. 1980 li yıllarda 8 sene Talat Paşa Bulvarında bulunan 8 katlı Köseoğlu iş hanının en üstündeki çatı katında her sene 20 kurbanlık koyun beslemiştir. Genelde Sakız cinsi koyun besler, İzmir’in köylerine gider, satın alırdı. Koyunları iş hanındaki dükkânlar kapandıktan sonra gece içeri alır, asansörle çatı katına çıkarırdı. Koyunların yiyeceği yemleri de gece yukarı çıkarırdı. Besleme işi çatı katında yapıldığı için koyunların çişi ve kakasının kokusu gökyüzüne dağılır, kimse rahatsız olmazdı. Kakalar her gün torbalara doldurulur, birkaç haftada bir defa asansörle indirilir, dostların bahçesine kamyonlarla götürülürdü. Çatı katında koyun beslendiği olayını sadece iş hanı sahibi bilirdi. Kurbanlıkların pazarlanması işini ise, önce iş hanı sahibi birini satın alır, diğer koyunlarını ise komşular, dostlar ve esnaf arkadaşları alırlardı.
2- Karşıyaka mahallesinden merhum Kamsız Ali’nin oğlu Adlan, babasının sağlığından beri koyun besler, hala daha devam ettirmektedir. Her sene beslediği kurbanlık koyunlar ağzının damak zevkine düşkün olan, sağlıklı ve kaliteli et yemek isteyen, eti yedikten, kurbanı kestikten sonra verdiğimiz para helal olsun, Allah razı olsun diyen vatandaşlar tarafından kurban bayramından haftalar öncesinden satın alınmaktadır.
Koyun beslemek insan da yürek ister, para ister, arazi ister, merak ister, kabiliyet ister, en önemlisi hayvana sevgi ister, saygı ister.
Sazak köyü 1954 yılında Buldan ilçesinden ayrılarak Sarayköy ilçesine bağlanmıştır. Dağlık, kayalık, su kaynağı kıt bir bölgede bulunmaktadır. 1980 li yıllarda şimdiki yerleşim yerine taşınmıştır. Yıl 1951 Sazak köyünden Halılar ailesinden Habip, yetiştirdiği koyununu kurbandan önceki yarışma için Buldan’a getirir. Yarışta birinci gelir. Buldanlı besiciler, Sazak köyünü bildikleri için koyun sahibi Sazaklı Habip’e “Sen koyunu taş ile mi besledin” derler.
Umman Ahmet ile Ak Mehmet İsmail çok neşeli samimi dost arkadaştır. Yıllar önce kurban bayramına yakın bir günde kurbanlık pazarına giderler. Bir kurbanlık koyun satın alırlar. Koyun parasını peşin verirler. İpinden tutarak evlerine doğru yürümeye başlarlar. Yolda koyun götürmekte olan bu ikiliyi gören vatandaşlar muziplik olsun diye koyunu kaça aldıklarını sorarlar. Onlarda cevap verir, verir. Artık usanırlar. Bir sigara paketini açarak üzerine koyunun alınış fiyatını yazarlar. Koyunun iki boynuzuna ip ile asarlar. Koyunun fiyatını soran vatandaşlara elleriyle koyunun boynuzunu işaret ederler. Başka cevap vermezler.
1974 yılında Bursa mahallesinden Barut Ali Hüsemlerli Gırık Hüseyin ile Güney ilçesi Haylamaz köyüne kurban bayramına kadar beslemek amacıyla kuzu almaya giderler. Yüz kuzu arasından bir kuzu beğenirler. Kuzu sahibi Hıdır Dayı ile pazarlığa başlarlar. Pazarlık bitirilip hayırlaştıkları sırada Hıdır Dayının hanımı yanlarına gelir, ve “Ben kuzuyu damızlık ayırdım, sattırmam!” der. Hıdır Dayı hanımına “Başka kuzuyu damızlık yapalım” der. Bu sohbet olurken Hıdır Dayının hanımı misafirlere kahve yapmak için evin içine girince Barut Ali ve arkadaşı bunu fırsat bilerek kuzuyu kucakladıkları gibi kiraladıkları cip içine alırlar. Buldan’ın yolunu tutarlar. Hareket ettiklerinde şaşkınlığını üzerinden atamayan Hıdır Dayıya şöyle derler. “Kuzunun parasını Buldan’da alırsın”. Bu kuzu girdiği yarışta ikinci gelmiş. Oğlan evi tarafından nişanlı kız evine gönderilmiştir.
Kaynakça
Feyzi Durusoy 1939- Ali Barut 1943- Recep Arslan1933- Ali İhsan Şenözen 1937
Yorumlar
Kalan Karakter: