İlçemizi kuşatan ve insanlarımızın yazı geçirdiği pek çok mekan vardır. Haydar, Kepsel, Cemyet, Yonatça, Koçyazı, Saçyazı, Tekke, Karadere, Büyük ve Küçük Vakıf ve de daha başkaları… Bütün bu yazlık mekanlar, ilçemiz insanlarının yaz aylarını geçirdiği bağlarla donanmıştır. Bu mevkilerdeki bağlara, daha yazın başında göçülür ve sonbaharın soğukları hissedilinceye kadar da kalınırdı. Bağ kültürü bir başkaydı. Buradaki komşuluklar, yardımlaşmalar, sohbetler hala orta yaş ve daha ilerisindekilerin hafızalarındadır.
Son zamanlarda yeniden bağ kültürü canlanmaya başlasa da eski hava yakalanamıyor. Eski, eskilerin burnunda ince bir sızı gibi duruyor.
Bu mekanlar, ayni zamanda suları ve çeşmeleriyle de ünlüdürler. Bağlarda yaşayanlar bu çeşmelerden taşıdıkları sularla ihtiyaçlarını giderirlerdi. Bu çeşmelerin bakımını da o yörede yaşayanlar üstlenirlerdi. Ve sular devamlı bakıldığı için sürekli akardı.
İlçemizin hemen burnunun dibindeki Bulak mevkiini ve Bulak suyunu yukarıda bahsettiğimiz mevkilerden ve sulardan asla ayrı tutamayız. Üstelik şehir yerleşimine en yakın bir bölge olduğu için, sadece bağ kültürünün yaşandığı bir yer değil, ayni zamanda insanların boş vakitlerinde biraz dinlenmek ve biraz da hava almak için ilk tercih ettikleri bir yerdi. Bulak suyu ise her daim akan ve insanların susuzluğunu giderdiği bir çeşmeydi.
Ancak ne var ki Bulak suyu artık akmıyor. Kaynağının bakımı sürekli yapılmadığı için çeşme kurumuş durumda.
Zaman zaman etrafa gezintiye çıkan vatandaşlarımız, “artık Bulak bölgesine gitmek istemiyoruz. Bakımsız ve çeşmenin suyu akmıyor. Bu durumu içimiz kaldırmıyor. Allah rızası için bir ilgilenen çıkarsa seviniriz” diyorlar.
Fotoğraf: Musa Dönmez
Yorumlar
Kalan Karakter: