İçme deresine doğru dik bir yokuşu tırmanınca tepede solda birkaç mezarla birlikte içme dedesi yer alır. Aşağıda içme deresi.
Eski yıllarda halkımız bu içme dedesine adaklar adar, istediği olunca da dedenin başında adağını keser gelen konuklara ziyafet verirdi. Bir tür sosyalleşme vesilesi idi bu tören. Yenilir, içilir özellikle derenin içinden kaynaklanan içme suyu sindirime iyi geldiği için bolca içilirdi.
Derenin içinden doğal olarak kaynaklanan bu su uzun yıllar Buldanlılara şifa kaynağı olmuştur.
Meşhur Asalı Osman her sabah eşeği ile İçme Deresine doğru yola çıkar, heybesine doldurduğu içme suyu ile dolu şişeleri kuşluk vakti Buldan’a getirir, satardı. Sonraları başkaları da bu işi yapsalar da en meşhuru Asalı idi. O yıllarda reklam ve pazarlama konusunda kimse eline su dökemezdi. Bir ara belediye tarafından içme deresine birtakım tesisler yapıldıysa da başarılı olamadı.
Çocukken çok giderdik. Kimi zaman o küçük sulama havuzunda yüzmeye çalıştığımız olurdu. Havuzun alt tarafında Saçaklı Tahir'in bahçesinin altında ninemin bahçesi vardı. Sebze yetiştirdi. Geçen yıllarda gittim ama ne havuzu ne de bahçemizi bulamadım.
İçme suyuna rağbet özellikle Ramazan ayında artardı. Bilmem hâlâ öyle midir? Bu rağbetin nedeni içme suyunun sindirime iyi gelmesidir. İşi bilenler suyu doldurduktan sonra su kabına kaynaktan aldıkları küçük bir taşı da koyarlardı. Suyun etkisi bu sayede uzun süre devam ederdi.
Bir Facebook sayfasında rastladığım bir paylaşımda bu suyun 50 yıllığına Ayrancı gruba kiralandığını öğrendim. Ne kadar üzüldüm. Bir suyumuza sahip çıkamamışız. İzmir Buldanlılar Derneği olarak bu yanlıştan dönülmesi için yetkililere sesleniyoruz. İÇME SUYUMUZU GERİ İSTİYORUZ
Dostlukla kalın