Moramıdın kahvesi bugünlerde üst üste siyasetçileri ağırlıyordu. Kahveye gelen her reis adayı muhtar adayı yaşlıların ellerini öpüyor, hal hatır soruyor, onlara çay kahve ısmarlıyordu. Kısacası keyifler yerindeydi kahve müdavimlerinin.
Muhabbetlerin çoğunluğu da reislik seçimleri oluyordu. Filança hunu demiş, feşmança hu partiye geçmiş milletin husası tasası bu olmuştu.
— Bırakın seçimleri, önücü seçerle birini, geçimler nasıl? diye sordu Gazangıranların Üsen. Gazangıranların Üsen aklı başında laf guran, sözü dinlenen muhabbet bir adamdı.
— Millet geçimi bile bıraktı gari, seçim derdinde abey diye cevapladı Sibeksizlerin Memet. “Zaten çaaşıda bazaada başka muhabbet yok. Alışveriş oluyomu, milletin gaanı doyuyo mu soran bile yok. Ağşama gada arabala geziyo, bağırış çığırış, şarkıla türküle, reis olceklede herkesin elini sıkıp rey isteyola. Bene galırsa millet memnun halinden” diye devam etti konuşmasına.
Muhabbet çıkıyordu ağır ağır Moramıdın Kahvede. Gelen giden de katıldı artık muhabbete.
—Bene galırsa esnafcıkla gan ağlebba, emme ginede ayakta durmaya çalışıyola, dedi Gırmızıların Kerim. Gazangıranların Üsen sordu Gırmızıların Kerim’e.
—Esnafla şefte etmeden dükken kapadıbbarız debbalamış aslı vamıkim.
—Valla Üsen abe, benim gonuşduğum akıdeşle hep böle debbala, vaziyet kötüye gidibba deyola, Allahcım hayırlısını nasip etsin galan, dedi Gırmızıların Kerim.
Hafif hafif öksürdü Gazangıranların Üsen, bişeyler anlatacağa benziyordu. Devam etti konuşmasına.
— Şefte etmebbalamış dedin de aklıma geldi. Bi hoyun Buldan bazarına Güney’den iki akıdeş, şarap satmaya gelmişle. İkisi de şarap galonlarını umuzlamışla, satcekle para kazancekle, ağşam oltu Güney’e gitcekle galan. Bunla oturmuşla ikisi yan yana, kaldırımın üsdüne başlamışla müşderi beklemeye. Bekle Allah bekle, gelen giden, siz burada nişlebbasınız deyen yok. Birbirlerine bakaala, bakaala durulamış. Nişliyelim ne edelim derken, öğlene yakın birinin aklına geliveemiş.
“ Akıdeş, benim cebimde bi yirmi beş guruş va, sen enkirden bene bi kupa şarap gatıve, hiç olmazsa sen şefte etmiş olursun,” demiş. Tamam akıdeş demiş akıdeşi, hemen gatıvemiş bi kupa şarap, öbürküsü parayı yere atmış, şarap gatıveren hemen almış yirmibeş guruşu. “Şeftesi senden bereketi Allah’dan” demiş sakalına sürmüş parayı cebine gatmış. Aradan yarım saat geçmiş, gine ne gelen va ne giden. Bu sefer şefteyi eden akıdeşi “Üle akıdeş ben ettim şefteyi emme sen edimedin, bendeki yirmi beş guruşu verem sen de bene gatıve senin şarapdan bi kupa bakam”.
“ Eh” demiş akıdeşi. Hemen bi kupa gatıvemiş buncaza. Bi dikişde bitirmiş akıdeşi, hemen cebindeki yirmibeş guruşu yere atmış, akıdeşi almış yerden o da “ Şeftesi senden, bereketi Allah’dan” demiş sakalına sürmüş cebine gatmış parayı.
Beklerken beklerken canları da sıkılmış buncazların, alışveriş yok, birbirlerine gat bakalım seninkinden bi kupa, al parayı, öbürü cebine para giren sen gat bakalım seninkinden bi kupa al parayı derken, buncazla bi yirmibeş guruşlan ağşama gada alışveriş yapmışla emme körkütük serhoş olmuşla. Ağşamoltu bir kakmışla ayağa, şarap galonları boş “Eh, böyünde ağşamı ettik. Gidelim gari evcezimize” deye binmişle Güney arabasına. Vamışla evcezlerine.
Garıları sormuş bunlara “Herif nasıl geçdi deyve bakam Buldan bazarı”
- Üle garı hiç söğlenme, böğün bi bazar oldu emme, ne deyen sene hep peşin hep peşin, ben böle baza göömedim.
-Haggeddetten öle demi akıdeş, dedi Gazangıranların Üsen, adamcıkla birbirlerinden alışveriş etmişle hem de peşin, hiç veresiye veememişle. Onunkundan bizim Buldan bazarında da alışverişle peşin oluvese ortalıkta kriz bilem galmaz galan.