Havalar soğumuş, Karaoğlan adı verilmiş sobalar evlerin en güzel yerine kurulmuş, Moramıdın Kahvesinde de, yaş çam odununun çıtırtıları eşliğinde çaylar yudumlanıyordu.
Dışarıda yağmur şiddetini artırmış, rüzgârla birlikte çıvgınlı yağmur kahvenin camlarına vuruyordu.
- Daha dün sildiydim camları, dedi Kahveci Halil İbram “Gine battı huna bak”
- Üle oğlum, dedi Cıngıllıların Üsen” Bi daha silive ne olcek, camların mı aşıncek, bu yağan ne biliyomun sen, sarı altın bu sarı altın” diye karşılık verdi.
Şiddetle yağan yağmurda, elinde kırık bir şemsiyeyle girdi geldi kahveye Toruman. Dosdoğru yanan sobanın başına dineldi.
Üstünü başını düzeltti ama yağmur adamakıllı tepesinden geçmişti.
- Ne geldin üle sen bazara, diye sordu Cıngıllıların Üsen. “ Sen bek bazara enmezdin ya”
- Kiremit akdarddırcen ağa da Teyyare’ye bakam gavede va mı deye endim geldim.
“ Üle senin kiremidi Dumbal Ali akdarıveribbadı ya geçen hota. Ben senin damda gördüm de – Guvat ola Ali Abe- deye seslendim ya.
Toruman burnundan soluyordu. “ Akdardı gurtuldu galan”dedi. “Hurdan bi çay söyle de içerem ısınsın accık” dedi. Oturdu Toruman Cıngıllıların Üsen’in yanına.
Cıngılların Üsen laf gurdurcek adam arayıp yörüydü. Zaten aylakçıydı, pinekleyip duruyordu kahvede. Çayı geldi Toruman’ın . yarım yamalak karıştırdı öfkesinden çayı
-Eee, annat bakam Ali abe kiremit akdarıvemedi mi senin orda, diye sordu Toruman’a Cıngıllıların üsen.
- Ülen Ali’sinin de Veli’sinin de, benim tepemi attırma, zaten bulduk başımıza bi iş.
- Ya ne oldu, annat bakam diye sorunca başladı Toruman annatmaya.
- Üle akıdeş, yazın ünnedim geldim Ali abeye kiremit akdarıve deye. Gündelik bazalık ettik. Ben ne bilem iki bilmedin üç gün süre dedim kendiliğinden. Bi hafta onbeş gün bekledik gelcek deye. Çaşıda bazada görüyom “Ağam benim bağ va, üzümle kesilcek de amele beklebbarım deyo. Neyse bi gün çıkdı geldi. Çıkdı damın tepesine, eline geçen kiremidi fıydırı fıydırıveriyo. Benim kiremitle de yoz kiremit, hinci bulunmeyo bile. Kiremidin hepsini endirdi aşaya. Tahtaların çürüyenlerini değiştirelim dedi. Yazıvedi kağıda beş on dilme, on on dilme. Aldım geldim Avni abenin gızanlarından . Neyse öğlene gada çalışdı accık “Abem ben bi bağa varam gelem” dedi. Bırakdı gitti. Bi gün yok iki gün yok. Bizim damın tepesi açık. Ehh yaz günü bu zara vemez dedik, bulundu geldi dört beş gün sonra. Alıp geldiğim dilmeleri tepeye çıkarıyo orda ölçüyü alıyo, ondan sonra merdivenden aşağıya enip gelip orda kesiyo. Üle Ali abe, enkine yukarda kessene ne enip geliyon deyom “ Sen garışma usdanın işine deyo”. Ben sinirleniyom, benim garı işaret ediyo sus deye. Neyse on beş gün tahtaları kesdi biçdi bu enerken çıkarken. Perşembe günü olduğu bile goşturup geliyo Toruman yevmiyeleri ve deye. Ben de para bile yok Ali abe bitir işi al paranı deyom, hadi le sen ne kirçıkısındır deyip atıyo. Tam kiremit döşencek bi gitti gelmeyo. Üle nerdeykim bu nerdeykim bu derken aklıma gelivedi. Bağdadır bu deye. Ben sanıyom ki on, on beş dönüm bi bağı va. Buldum vadım bağına, senin ki uzanmış armut ağacının altına, horul horul uyuyup duru. Ne asma va bağın içinde ne amele. Bağırı bağırıvedim, buna. Ağam bek yorulmuşsum yarın gelen emi dedi. Ne edcen el mecmur eh dedim buna. Sabalan geldi bu aşağıdan bi kiremit alıyo eline yukarıya gada biceccik kiremidi alıyo, yukarıya varıyo, elinnen kiremidi vuruyo, sen bilmezsin deyo buna tef çalmak denir, iyi kiremit ten küt küt ses çıka deyo beğenmedimi fıydırıveriyo aşaya. Ya sabır deyom emme benemin demeyo hey akıdeş. Üle Ali abe acele et enkine, ben getiriverem kiremitleri ekireye sen enip çıkma deyom, aaan deyo sen benim işime garışma deyo. Accık çalışıyo, ben eşeğe bakam gelem deyo bi daha gelmeyo. Bakdım olcek gibe değil, bi gün sabret iki gün sabret olcek gibe değil.
Bi gün öğlen seninki çıkmış gene dama sağa sola laf yetiştiriyo. Gelen geçen seslendimiydi işi gücü bırakıp cevap veriyo bunlara. “ Anan nişlebba, bubana selam söyle. Üsen abe tepem atıvemiş gözüm görmeyvedi. Evde bubam ırahmetlikden galma bi çifteli tüfek vadı. İçinde sıkı bile yok. Dama doğrulttum. “Ha bene bak Ali Abe ya, bu iş akşama gada bitti bitti, bitmedi seni ta orda vururum, ölün de damda kalır çürürügidersin ona göre bak” dedim. Seninkinin ödü bedi kopdu. Hiç söylenmeden makine gibe çalışdı. Akşamoltu bene bile görünmeden gaçdı gitti. Emme sanki kiremit akdarmamış, damın tepesine bi çeşme goyvemiş. Yağan yağmur tepemizden geçipba. Ondan Teyyare’ye görüsem benim kiremidi akdarıve deyem deye endim geldim bazara
Yorumlar
Kalan Karakter: