İlçemizde ilk karpuzu, Bölmekaya (Eldirek) köyünden Köküz Ramazan ailesi (Hacı İbrahim Ahmet Kaya) ve Irazkarılar ailesi dikmişler. Ancak köye ve ailelere karpuz tohumunun nasıl, nereden, kaç yılında geldiği hakkında kesin bilgi yoktur. Oğuz köyünün (Mecidiye), Osmaniye mahallesinden (Çobankırı bölgesi veya damlar) Kafa Mahmut oğlu Duran Özen; Bölmekaya köyündeki dostlarından temin ettiği karpuz tohumlarını 1932 yılında, deneme amaçlı tarlasının bir kenarına üç sıra dikiyor. Kaliteli ve bol ürün alıyor. Ertesi sene Osmaniye mahallesinde Kafa Duran, Kafa Osman, Sedef Mehmet dahil, aileler tarlalarına karpuz dikiyor. Uzun yıllar geçimlerini karpuz satarak sağlamışlardır. Osmaniye’de Buldan yolu kenarında, Eldirek Köprüsü (Karadere Köprüsü)nden başlayan ve geniş arazisi olan Buldan Karşıyakalı esnaf Ali Bakkal da esnaflık için gittiği Bursa’dan kaliteli ve bol ürün veren karpuz tohumlarından (Çekirdek) getirerek, hem kendi tarlasına dikmiş, hem de Osmaniyeli köylülere dağıtmıştır. Bozalan, Sarımahmutlu, Kadıköy ve diğer köylerimiz karpuz tohumlarını Osmaniye’den götürerek dikmişlerdir.
Osmaniye’den Sedef Mehmet Sert (1324/1908-1980) çiftçilikle uğraşırdı. Tarlalarına arpa, buğday, burçak eker, koyun beslerdi. Temiz giyinmeyi seven, uzun boylu, zayıf bir kişiydi. Buldan ilçe merkezinde, Terzi nadir Seyrek’e takım elbise diktirirdi. Eskiden dükkanlar, kahvehaneler kaliteli sohbetlerin yapıldığı, dedikodunun reddedildiği, dinleme fırsatı bulan yeni yetişen gençlerin tecrübe kazandığı yerlerdi. Özellikle yaşlı esnaf ve gazilerin anlattıkları, tarih dersi verirdi. 1960 yılı bahar ayında Terzi Nadir’in dükkanında şöyle bir sohbet geçer. (Bu sohbeti Sedef Mehmet anlatıyor.)
“Tarlalarımıza arpa, buğday, darı gibi tahıllar eker, ihtiyaç fazlasını satar, geçimimizi tamin ederdik. Sattığımızın parasını, banka faiz veriyor diye bankaya yatırmaz, tarla komşumuz Buldanlı esnaf Ali Bakkal’a (1890-1954) teslim eder, ihtiyacımız kadar gider alırdık. Asla tefecilik yapmam, Allah (C.C.) korkumdan.” Ali Bakkal da kümeli para çekeceğin zaman on beş gün önceden haber ver dermiş.
Bir gün Sedef Mehmet, Ali Bakkal’a gelmiş, tarla alacağını, paraya ihtiyacı olduğunu söylemiş. Ali Bakkal da “Git Karşıyaka mahallesinden Hacı Ahmet Çavuş’tan paranı falan gün al” demiş. Sedef Mehmet’e ayrıca “tarlayı aldıktan sonra yanıma gel” demiş. Sedef Mehmet tarlanın tapusunu almış, Ali Bakkal’ın yanına gelmiş. Ali Bakkal şöyle demiş: “yarın öküzlerle sabanı yeni aldığın tarlaya getir, on beş gün arayla tarlayı üç kez süreceksin. Sonra da sürgü çekeceksin. Bunları yapınca yanıma gel.” Bu arada ticaret amacıyla Bursa’ya giden Ali Bakkal, yüksek verimli karpuz tohumlarından getirmiş. Sedef Mehmet denilenleri yapmış. Ali bakkal’ın yanına gelmiş. Ali Bakkal “yarın tarlaya beraber gidelim, öküzlerle sabanı getir” demiş. Ertesi gün tarlada, Bursa’dan getirdiği karpuz tohumlarını çıkarıp vermiş. Demiş ki, “tarlaya arpa, buğday dikmeyeceksin. Bu karpuz tohumlarını şu şekilde dikeceksin. Tohumlar çimlenip, topraktan çıkacak, üç yaprak olunca bana haber ver.” Sedef Mehmet denilenleri yapar. Tohumlar çıkınca Ali Bakkal gelir, karpuz fidelerini çapalama bilgisini verir. Sedef Mehmet’e sıkı sıkı tembih eder: “benim dediklerimden başka, başkasının dediğini ve kendi kafana göre iş yapma!” Sedef Mehmet karpuzlar büyüyüp satmaya başlayınca, arpa ve buğday satışından daha çok para kazanır. Ali Bakkal ölünce; Sedef Mehmet, Ali Bakkal için şöyle demiştir: “Ali Bakkal sayesinde köylümüz çok para kazandı. Bu köylü Ali Bakkal’ın hakkını ödeyemez, köy meydanına heykelini dikmeli! Allah (C.C.) ondan razı olsun.”
Sarımahmutlu köyüne ilk karpuz tohumunu getirenler; Hamidağa Ahmet Gürsoy, Sabuncu Halil Gürsoy, Nizam Ali Kazak’tır. İlçemizde kavun, 1950’den sonra dikilmeye başlanmıştır. Nasıl, nerden ve kim tarafından getirildiği konusunda bilgi yoktur. Sarımahmutlu ve Kadıköy köylüleri, içi pembe, dışı beyaz “Yeni Dünya” cinsi karpuz yetiştirmeyi tercih etmişlerdir. Osmaniye, Eldirek, Bozalan köylüleri, dışı yeşil, içi kırmızı karpuz cinsi karpuz yetiştirmeyi tercih etmişlerdir. Günümüzde pijamalı karpuz yaygın olarak dikilmekte, diğer ırklar çok az dikilmektedir. Doğanköy, Oğuz Köyü ve Bölmekaya ova tarlalarına dikilen karpuzların suyu da çok, çekirdeği de çok olur. Bu bölge toprakları genelde kumlu topraklardır. Ancak Bölmekaya köyünün taş ocakları bölgesi, Oğuz köyü ve Doğanköy’ün Sotular bölgesi ve Hacıellezler bölgesi, Bozalan’ın tamamı, Sarımahmutlu’nun Burçak Ovası, diğer köylerimizin toprak yapısının tamamı, değişik toprak yapısına sahiptir. Buralarda toprak istenilen şekilde sürülerek karpuz, kavun ekilirse, kaliteli ve bol ürün almak mümkündür. 1970’den önceki yıllarda Eldirek, Osmaniye, Doğanköy, Bozalan köylüleri, tarlasında esnafa karpuzunu satar, satamadığı karpuzun büyük olanlarını Perşembe günü Pazar yerinde satardı. Küçük karpuzları ise her gün, heybelere doldurur, heybeleri eşeklerin üstüne koyar, şehrin sokaklarında dolaşırlardı. Bazı satıcılar heybesiyle karpuzu, toptan para ile satar, bazı satıcılar ise kullanılmış elbise veya iplikle değişirdi. Bu küçük karpuzu yemek isteyen iki şekilde yerdi. Birinci yeme şeklinde karpuz, temiz bir taşa çarpılır, parçalanır, önce göbeği güzelce yenir, sonra da kabuk kısmı parça parça koparılarak kemirilir. İkinci yeme şeklinde, karpuz sol avuç içine alınır, sağ eldeki bıçak (Veya Çakı) ile sap kısmından başlayarak burgamlı bir şekilde kabuğu soyulur. Yine sol avuç içinde tutularak, ilk soyulmaya başlandığı yerden başlayarak dilim veya lokma şeklinde bıçak ile kesilir, bıçak ile ağza servis yapılırdı. Afiyet olsun.
1956-1964 yılları arasında ilçemizde ziraat memuru Cemal Bey’in görev yaptığı zamanlarda üç defa karpuz yarışı, bir defa kavun yarışı, bir defa da tütün yarışması yapılmıştır. 1956 yılında Aşağı Park’ta yapılan “En Büyük Karpuz Yetiştirme” yarışmasında Sarımahmutlu köyünden Emin Can’ın Yenidünya cinsi karpuzu 36,5 kilogram ile birinci gelmiştir. 1959 yılında Yukarı Park’ta yapılan “En Büyük Karpuz Yetiştirme” yarışmasında Sarımahmutlu köyünden Zıbınsız Mehmet Ak tarafından yetiştirilen Yenidünya cinsi karpuz 26 Kg. ile birinci gelmiştir. 1964 yılında yapılan karpuz yarışmasında en ağır karpuz ölçü alınmamış, karpuzun lezzeti ve kesilince ortaya çıkan rengi ölçü alınmıştır. Üçüncü yarışta Sarımahmutlu köyünden Dedeli lakaplı köylünün karpuzu 24 Kg., Kadıköy’den Süleyman Onat’ın karpuzu 19 Kg. gelmiş ama Osmaniye’den Sedef Mehmet karpuzu 9 Kg. gelmesine rağmen lezzet ve renk oranında birinci seçilmiştir. (Washington cinsi karpuz.)
Kavun yarışında Sarımahmutlu köyünden Mehmet Uz, Ahıllı cinsi kavunu 18 Kg. gelerek birinci seçilmiştir.
Tütün yarışmasında kalite, renk ve büyüklük ölçü alınmıştır. Tütün yarışmasında Kadıköy’den Hüseyin Çoban birinci, Süleyman Onat ikinci geliyor. Ama Hüseyin Çoban kendi tütününü değil de Süleyman Onat’ın tütününü yarışmada kullanınca, Süleyman Onat’a birincilik ve ikincilik veriliyor.
Bu yarışmalarda birinci gelenlere sırt tulumbası ödül olarak veriliyor. Ayrıca derece alan ilk üç yarışmacılara birer torba suni gübre ve zirai ilaç veriliyor. Çiftçilerimiz bu yarışmalarda verilen suni gübre ile ilk kez tanıştırılıyor.
İlçemizde, 1970’den önceki yıllarda, verilen düğün daveti veya diğer davetlerde, yemek üzerine, meyveler içinde karpuz verilecekse , kayınvalide karpuzu gelinine kestirirdi. Eğer gelin hanım, karpuzu üçe böldüğünde, her bölümün yüzeylerinde, hiç çekirdek gözükmüyorsa, kaynana her yerde gelinini göklere çıkarır, hamaratlığından bahsederdi!
Sarımahmutlu köyünden Nizam Ali Kazak, Kocagöl bölgesinde, Kadı Ali tarlasına karpuz dikiyor. 1936. Çok karpuzu oluyor, şehre götürüp satamıyor. Karpuzları kesiyor, çuvalda çiğneyip suyunu çıkarıyor, kaynatıp pekmez yapıyor.
Bölmekaya (Eldirek) köyünde, Karpuzcular diye bir aile var. Soyadları Çeliker. Aslen Buldan-Karşıyaka mahallesinden, köye içgüveyi gidiyor. Bu ailenin lakabının nedeninin köyde en çok karpuz diken ve en çok karpuz satan aile olduğu bilgisi vardır.
Kaynakça:
Terzi Nadir Seyrek (1935-…), Raşit Ak (1938-…), Süleyman Onat (1928-…),
Zıbınsız Mehmet Ak (1922-…), Mustafa Çötel (1926-…), Öğretmen Sabri Gürsoy
(1926-…), Ahmet Cemal Uz (1932-…), Kafa Salih Özen (1924-…)
Yorumlar
Kalan Karakter: