Bundan yarım asır önceki zamanlarda Buldan’a gelen memurlar, sosyal yaşam biçimleriyle farklılık yaratırlardı. Hem hayranlık, hem özenti uyandırırlardı Buldan halkının gözünde. Dönemin en iyi evlerinde otururlardı. Eşleri kendi arlarında kışın evlerde, yazın Talat Tarakçı Parkı aile bölümünde gün yaparlar, memurlar ise Şehir Kulübünde otururlardı. Muhatap oldukları esnaflar bile seçilmiş kişilerdi. Berberleri Nihat Dönmez, Halil Ergün, Terzileri Kadir Yükünç, Ahmet Topçu idi. Maaşları bir aileyi rahat geçindirecek kadar iyiydi. Eşleri ve kızları akşam parkta, gün toplantısı bittikten sonra kalırlar ve yemeklerini parkta yerlerdi. Beyleri ise Benli’nin lokantasından özel olarak getirtilen siparişlerle Şehir Kulübünde demlenirlerdi.
İşte o döneme rastlayan yılların birinde, Buldan Ortaokuluna bayan bir öğretmen atanır. Dul olan Keriman Hanım iki kızıyla Buldan’a yerleşir ve görevine başladıktan kısa bir süre içinde, kendisini hem öğrencilerine hem Buldan halkına sevdirir. Toplumda dul kalmanın zorluğunu bildiği için kızlarını yetiştirmede çok titiz davranmaktadır.
Kız öğrencilerin ev- ekonomisi dersine girerdi. Büyük kızı Suden, annesinin çalıştığı okulda okumaya başlamıştı. Orta ikinci sınıfa gitmesine rağmen, annesi gibi boylu poslu ve yaşından büyük gösteren, olgun bir genç kız edasındaydı.
O dönemin meşhur artistlerinden Kenan Pars’a benzediğinden dolayı bu isimle anılan Buldan’ın gençlerinden biri, Keriman Hanımın kızı Suden’le bir yaz tatilinde tanışırlar ve arkadaş olurlar. Arkadaşlıkları kısa sürede aşka dönüşür. Delikanlı dışarıda okumaktadır. Okullar açıldığında, herkes okuluna gider. Mektuplaşarak birbirleriyle hasret gidermektedirler.
O öğrenim yılı sonunda delikanlı okuldan mezun olacak. Kız da ortaokulu bitirecektir. Bu nedenle aralarında evlenmeye karar verirler. Bu durumu her iki genç ailelerine açarlar. Keriman Hocahanım bu ilişkiye şiddetle karşı çıkar. “---- Baban bizi terk etti. Ben dul bir kadın olarak, sizleri ne zor şartlar altında büyütüyorum. Benim elimde mesleğim olmasa, acımızdan rezil bir hayat sürerdik. Senin de mesleğini eline almadan evlenmene razı olamam.” Der.
Ailesinin bu işe şiddetle karşı çıkmasından umutsuzluğa kapılan Suden, okulun son günlerinde, bir teneffüs arası, boyahaneye bakan, sınıfın açık olan penceresinden kendini atar. İki katlı ortaokulun ikinci katından atlayan kız bahçede yığılıp kalır. Hemen hastaneye kaldırılır. Bir çok yerinde kırık vardır. Bir yıldan fazla yatmak zorunda kalır ve mecburen öğrenimine bir yıl ara verir. Keriman Hocahanım bu olayın şokundan ve çevresine duyduğu mahcubiyetten dolayı tayinini ister ve sessizce Buldan’dan ayrılırlar.
Yorumlar
Kalan Karakter: