Tarih boyu depremlerle içe içe yaşamış Anadolu insanı 17 ağustos Gölcük ve 12 Kasım Bolu depremi ile büyük bir acı yaşamıştır. Bu büyük depremin yaraları sarılmadan deprem gerçeği unutulmaya yüz tutmuştu ki Van depremi ile depremin acı gerçeğini bir kez daha yaşadık.
Doğal afetlerden sonra neler yapar, yaralarımızı nasıl sararız konusunda çare arayan bir millet olduğumuz içindir ki olabilecek herhangi bir doğal afet için bugüne kadar çözüm üretilmesi düşünülmemiştir. Van depremi ile hükümetimizin almış olduğu kentsel dönüşüm ve binaların depreme karşı dayanımı gündeme gelmiştir.
Buldan genel olarak Germencik, Buharkent ve Sarayköy gibi buhar üretim merkezlerinin yer aldığı Büyük Menderes grabeni ile bu tür potansiyelin varlığı bilinen Alaşehir grabeninin kesişim noktasında yer almaktadır.
Bu bilgiler ışığında Prof. Dr.Uğur Kaynak hocamızın dediği gibi “Buldan da deprem
olmasında nerede olsun” sözü doğru bir sözdür.

İşte bu noktada buldan yapı stoğunun incelenme gereksinimi doğmuştur.
OLASI BİR DEPREME KARŞI BULDAN YAPI STOĞUNUN İNCELENMESİ
Buldan yapı stoğunu 5 ana başlık altında incelemek mümkündür.
1- TARİHİ BİNALAR
Buldanın dokusunu oluşturan tarihi binalar adındanda anlaşılacağı üzere tarihi kalıntılar olan
binalardır. Çoğu bina bırakın deprem gibi doğal afeti yağmur , kar, araç titreşimi ileyıkılacak
yorgunlukta ki binalardır.
Malesef dokumanın başkenti Buldan bu tarihine sahip çıkamamıştır.
Aynı özellikteki binalara sahip Safranbolu,Beyşehir gibi ilçeler tarihi binalarını restore etmiş
ve turizm gelirine dönüştürmüşlerdir. Ancak Buldan’ımızda parmakla sayılacak kadar bina
restorasyonu tamamlanmıştır.
Acilen bu binaların güçlendirme ve restorasyon çalışmalarının ele alınması gerekmektedir.
Çoğu binanın boşaltılarak can ve mal kaybının önüne geçilmesi gerekmektedir.
2- BASİT BİNALAR
Genelde köyden kente göçen dar gelirli vatandaşlarımızın yaptığı tek katlı veya 2 katlı
yapılardır. İlk bakışta depreme karşı dayanıklıgibi görünen az katlı binalaryapım aşamasında
maliyetten kaçınılması ve imkansızlıklar içerisinde yapılmış olması depremde her an yıkılacak
binalar kategorisi içine girmektedirler.
3- 1975-1996 YILLARI ARASINDA YAPILAN ÇOK KATLI YAPILAR
1975 Deprem Yönetmenliğine göre yapılmış kontrol sistemi olmadan alelade karma betonla
inşa edilmiş binalar olmakla beraber genelde yurt dışında çalışan gurbetçilerin yaptırmış
olduğu binalardır.
Benim aileminde içinde bulundugu bu tür binalar kontrolden uzak, bir aile yakını tarafından
sadece ödeme yapılarak yaptırılmış, usta ve kalfa insiyatifi ile yapılmış kazancı büyük ama
imalatı kötü binalardır.
Bu yapı stoğundaki binalar öncelikle incelenmesi gereken acil deprem riski taşıyan
binalardır.
12 Kasım 1999 Bolu depreminden sonra Bolu bilim kurulu adına Prof. Dr Nafiz Çamlıbel
hocam ile yapmış olduğumuz çalışmada bu dönemde yapılmış olan binaların neredeyse
tamamının depreme karşı zaafiyet gösterdiği tespit edilmiştir.
4- 1995 YILINDAN SONRAKİ BİNALAR
Türkiye genelinde olduğu gibi Buldan’da da müteahhitlik bilincinin gelişmesi, yapsat (kat
karşılığı) müteahhitliğinde rekabet ve kaliteli hizmet ürettimi başlamıştır. Yeni deprem
yönetmenliği ve hazır betonun kulanılmaya başlaması ile birlikte binalar daha güvenli bir
yapıya sahip olmuştur.
Son yıllarda hızla artan bina yapımı kaliteli bina üretimi Buldan’da hız kazanmıştır. Bu konuda
Buldan’da kaliteli binalar üreten sayın meslektaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim.
İncelenen yapı stokları içerisinde güvenilir bir yapı stoğu olarak göze batmakta olan bu
binaların sayıca fazlalaşmasını temenni ederim.
5- DEPREM EVLERİ
Tek katlı yapılan bu yapı stoğu zaten depreme karşı yapılmış olduğu için, güvenilir binalar
olduğu aşikardır. Ancak 35-40 yıl önce yapılan bu binalar artık yerini daha fazla katlı binalara
terk etmektedirler.
ÖNEMLİ NOT:
Bölmekaya Köyünden yetişmiş bir inşaat mühendisi olarak buradan bir uyarıda bulunmak
istiyorum.
Bölmekaya köyü 2003 tarihinede büyük bir deprem yaşamış eski köyde bulanan cami büyük
bir hasar görmüş, bugün kullanılamaz hale gelmiştir. Yapılma aşamasında yeterli inceleme
yapılmamış, acele bir şekilde karar verilerek heyelan olan bir bölgeye acemice yapılmıştır.
Bunun sonucu köyde en son olarak yapılan betonarme bina olmasına karşın depremde ilk
önce yıkılan bina olmuştur.
Bölmekaya köyü yeni yerleşim birimine taşınmış ve büyük bir hayır severlilik örneği ile yeni
cami inşaa edilmiştir. Ancak burada da acele davranılmış. Projeli olan binanın malesef zemini
kazılmadan bitkisel toprağın üzerine devasa bir cami inşa edilmiştir. Yer altı don seviyesi
60cm derinlikte olan, Ege bölgesinde 30-35 cm kazılarak temel atılmıştır. Cami
tamamlanmadan bu konunun tekrar incelenmesi ileride oluşabilecek olumsuzlukların önüne
geçebilir diye düşünmekteyim.
BINALARINIZ 45 SANIYE DEGIL,
45 SENE DAYANMALI..
SAYGILARIMLA…

Yorumlar
Kalan Karakter: