BİRINCİ BÖLÜM
Gösterisi sokak aralarında yapılan ünlü bir Çingene mesleği olan, sokak sirki olarak icra edilen , ayı oynatmak uzun bir süre önce yasaklandı ve oynatıcıların elindeki ayılar belli bir ücret karşılığı alınarak doğaya bırakıldılar.Tıpkı horoz dövüşü gibi hayvanlara eziyet kabul edilen bu gösterilerde tarihe karışıp, sadece geriye anıları kaldı.
Buldan ve çevresinde geçimini ayı oynatarak sağlayan Cingen Ali , yavru ayı alır, onu uzun bir süre eğitimden geçirirmiş. Eğitimli ayı haline getirmek için, ekmek edilen sac ateşte iyice kızdırılırmış. Sonra ayının burnuna takılan halkaya bir kalınca ip bağlanır, ayı sacın üstüne bırakılırmış. Kızgın sacın üzerinde ayağı yanan zavallı hayvan zıplamaya, sıçramaya başlarmış . Bu işi müzik eşliğinde, genellikle def çalarak yaparlarmış. Bu eziyete alışan ayı da zamanla şartlanma oluşur, defin sesini duyduğunda başlarmış tingildemeye.
En meşhur gösterilerinden biri hamamda koca karılar nasıl baygınlık geçirir numarasıydı. “- Hadi kocaoğlan! Göster bakalım, karılar hamamda nasıl bayılır? “ Sanki denileni anlıyormuş gibi yavaşça kendini yere atar, sırtüstü yatıp arka ayaklarını açar; gözlerini yumar ve ön ayaklarını göğsüne doğru çeker, öylesi hareketsiz kalırdı. En çok beğeni ve alkış toplayan bu numaradan sonra, onu halka şeklinde toplanıp seyredenlerden kasketinin içinde para toplardı Cingen Ali.
İkinci meşhur gösterisi ise mesaj yaptırma idi. Buldan tabiriyle çinini çiğnetmekti. Ağrılarından muzdarip olan gönüllü bir seyirci yere uzanır. Sırtını açar. Ayı üstüne çıkar, sırtını çiğnerdi. Yerde yatan adam, bu uygulamadan mutlu olur, rahatladığını hisseder ve iyi bir bahşiş verirdi Cingen Ali’ye.
Kalabalığın arasından eli bastonlu , minyon tipli, beli kamburlaşmış Gülsüm nine çıkagelir. Cingen Ali’ ye : “—Oğlancazım!Hacı deden bazardan amut almış gelmiş.İstanbul amudu deyo emme, benim içime sinmedi. Senin kocaoğlana tatdır şundan bi dene. O ağzının tadını bilir. Cingen Ali armudu ayıya verir. Ayı armudu bir kez ısırır, beğenmez ve yere atar. “---Beğenmedi be ninem.” Der. Ümmü Gülsüm nine: “ --- Biliyodum ben bunların kabak amudu olduğunu, emme oruçlu ağzımlan tadamadığımdan bilemedim. Kör olmayasacanın adamı! İstanbul amudu deye bene gabak amudu yedirecekti!”
Cingen Ali profesyonel bit ayı oynatıcısıydı. O aynı zamanda çoğu ayı oynatıcısının yapamayacağı bir işi de yapardı: Ayısıyla güreşmek. Bu gerçekten zor ve tehlikeli bir gösteri idi. Vaktin birinde Buldan sokak aralarında def çalarak seyirci toplamaya başlar. Bir anda etrafını çeviren meraklılar çember yaparlar. Bu sefer yanında bir de küçük yavru ayı vardır. Onu gösterilere alıştırmak amacıyla gezdiriyordu belki. Oynak havalar eşliğinde, def çalarak ayısını oynattıktan sonra; sıra son gösterisi olan güreş tutmaya gelir. Başlangıçta her şey şova yönelik olduğundan iyi gitmekteydi. Bir ara fırlama bir çocuk ayıya taş atarak canını yakar. Bir anda öfkelenip, deliye dönen ayı, sahibini ayaklarının altına alır ve onu ezip, hırpalamaya başlar. Ortalık bir anda ana baba yerine döner. Kargaşa çıkar. Herkes korkudan kaçışmaya başlar. Bu sırada panikleyen yavru ayı da kaçar ve ortalıktan kaybolur.
Devamı gelecek ay