İSTANBUL’DA HARMANDALI VE ZEYBEK KURSU AÇTIK, FOLKLORUMUZA VE YEMEK KÜLTÜRÜMÜZ GİBİ DEĞERLERİMİZE DE SAHİP ÇIKIYORUZ VE SİZLERİ DE BEKLİYORUZ
İstanbul’daki Buldanlı gençler boş durmuyor. Facebooktan “DENİZLİ BULDANLILAR DERNEĞİ” GRUBU İLE İSTANBUL’DAKİ BULDANLILAR GRUBU” nu takip ediyorsanız Harmandalı ve Kerimoğlu, Çökertme gibi zeybek oyunları kursu düzenlediğimizi, sadece folklorumuzun halk oyunları kısmıyla da yetinmeyip yöremize has damak zevkimizi de yaşatma gayretimizi de birleştirerek ve destekçilerimiz ile hem oyun oynuyoruz, hem de yöresel yemek zevkimizi kaybettirmiyoruz. Hem de tanışma, dayanışma, kaynaşma ve destek duygularımızı geliştiriyoruz.
Belki Buldan’da Harmandalı, Kerimoğlu veya diğer zeybekleri oynamak çok önemli değil gibi görünür. Herkes kendi çapında oynayabiliyordur veya oynadıklarını zannediyorlardır. Ama burada yani Ege’den uzakta Harmandalı dendi mi tüm hemşerilerimizin yüreklerinde güzel bir heyecan, bir burkulma hissi oluşuyordur. Çünkü burada Doğulular halay çekerken, Karadenizliler horon teperken, Kafkas kökenlilerin Kafkas oyunları, Trakyalılar Damat Oyunu ile heyecanlanırken yaşadıkları duyguyu bizler maalesef yaşayamıyorduk. Çünkü herhangi bir toplantıda bir zeybek çaldığında güzel bir oyun gösterisi ile göz doldurmak istediğimiz halde bunu yapamadığımızdan içimiz burkulur, hayıflanırdık. Göze ve kulağa hoş gelen melodiler ile zeybek figürlerinin bir bütün olarak gösterilmesi hep arzulamışızdır. Hiç olmaz ise halaydan, horondan sonra çalan zeybek melodisinde hakkıyla ve layıkıyla zeybek oynayabilen birileri çıkıp da yaptıkları gösteriden sonra hepimizi temsil ettiğini düşündüğümüzden çılgınca alkışlarız. Bir de çoğunlukla yaşanan tabloda harmandalı çalmaya başladı mı bilen, bilmeyen, bildiğini zanneden, oynayan, oynayamayan herkes sahneye kendini atar, hiçbir estetik değeri olmayan, biri kalkarken diğeri diz çöken, biri dönerken diğeri yürüyen, birbiriyle uyumsuz figürleri farklı zamanlarda oynamaya çalıştıklarını ve göz zevkine de zarar verdiklerini görünce “… keşke oynamasalardı …” dediğimiz çok olmuştur.
Benim bu yazımı okurken lütfen teybinizde, ipodlarınızdan veya bilgisayarınızdan, “youtube” den bir Harmandalı veya zeybek melodisi dinleyin veya bilimsel olarak zeybek oynayan efelerimizi, kızlarımızı seyredin. Bakın gözleriniz dolacaktır.
Olması gereken, özellikle okumuş gençlerimizin, yada imkânı olup da folklor kursuna gidebilmiş olanların ne kadar güzel ve estetik oyun oynadıklarını, hakkıyla oynanan her oyundan sonra keşke bende oynayabilsem denmez mi? Hepimizin içinde bu duygu vardır. Bu nedenle bu duyguyu özellikle İstanbul’da yaşayan bizler en iyi anlayanlarız.
Aslında derneğin sahiplenerek yapması gereken bu faaliyeti gene İstanbul’daki gençler başardılar. İnternetten yapılan sade bir duyuru ile yapılan çağrıya 80-90 kişiden olumlu cevap gelmiş, kursa katılmak istediklerini bildirmişlerdir. Folklor kursunu uygulayabileceğimiz geniş bir alana ihtiyacımız vardı. Ama bu kursu katılımcılar arasında bayanların çok olması sebebiyle sadece cumartesi günleri yapabiliyoruz.
Hocalarımız Muğlalı hemşerilerimiz olan Levent Ketenci ve eşi Gülcan Şamlı Ketenci. İTÜ konservatuvarı mezunu, folklor konusunda uluslararası başarılara imza atmışlar. Sağ olsunlar, bu işi severek yapan başarılı gençler, atalarımızın oynadığı gibi oyunumuzu orijinal haliyle öğretiyor.
SİZLERİ YEMEK ZİYAFETLERİNE DAVET EDİYORUZ
Mehmet Özbilgiç’den Allah razı olsun. Yeri ve şirketin mutfağını kursa katılanlara tahsis etti. Hazırlık ve düzenlemeleri yaptı ve her zaman misafirperverliğini fazlasıyla gösterdi. İlk kurs günü ben 100 adet otlu Buldan pidesi ile tahinli pide yaptırdım. İkinci hafta Güllülerden Fatma (Baştürkmen) Demirbaş ablamız, “Düğün Dolması, Keşkek ve Börtme Turşu” ve kardeşim Av. Raziye Kölgesiz’de “Bulambaç” ziyafeti verdi. Bu hafta bu olaya en çok katkı yapan Mehmet Özbilgiç “Fırında Kuzu Göveç ile Tereyağlı Pilav” ve rahmetli Peynirci Alefali Yaşarın kızı Ayşen (Başsayın) Ersavaş “Şamtatlı” yapmıştır. Önümüzdeki hafta Reşit Öz “Balcan Soğan” ziyafeti verecektir. Bizler bir taşla üç kuş vuruyoruz. Hem oyunumuzu öğreniyoruz hem de kendimize has damak zevkimizi unutturmamaya çalışıyoruz, hem de tanışma, dayanışmaya ve birbirimize her konuda destek olmaya çabalıyoruz. Bizlere her zaman madden ve manen destek vermek için gelen Kemal Özverir, Cabarlar’ı temsilen Basri Cabar, İbrahim ve Ayşen Duruay ve Halil Kural, Halil Boylu, Süleyman Demirbaş, Reşit Öz’ün kardeşi Rahmi Öz her hafta kursa katılanlara gönüllü araç servis hizmeti yaptığı için sonsuz teşekkür ederiz. Yeni kurs talepleri için zaman ve yer organizasyonu yapıyoruz. Müracaat için aşağıda yazılı adres ve telefonlardan bana ulaşabilirsiniz.
Bu kursa katılanlar İstanbul’da yapılacak yeni oluşumlar ile düzenlenecek faaliyetlerde, düğünlerde gösteri yapıp öğrendiklerini de sergileyecekler ve sizler de eminim bunları şimdiden gıpta etmeye başladığınızı düşünüyorum. Bunların hepsi bizim değerlerimiz hepimiz sahip çıkmak zorundayız. Desteklerinizi bekliyoruz.
Daha güzel projeleri ve hizmetler ile varsa görüş, öneri ve eleştirilerinizi bekliyoruz. Fecebook “İSTANBUL’DAKİ BULDAN’LILAR” ile “DENİZLİ BULDANLILAR DERNEĞİ” grubunda da görüşlerinizi serbestçe yayınlayabilirsiniz. kolgesiz@hotmail.com ve kolgesiz@gmail.com veya Cep: 05322352135, Ocak 2014, Av. Alaiddin Kölgesiz
Yorumlar
Kalan Karakter: