Çolak Ali Haydar Bağlarında varlıklı kişilerin bağlarında koruculuk, gözcülük yaptığı yaz sezonlarında, haftada bir Buldan’a ihtiyaçlarını almaya inermiş. O zamanlar tabaka tütünü alır, sigarasını tek eliyle sararmış. Sardığı sigaralar dolma gibi olur, gençler tarafından çok beğenilirmiş. Yine yola çıktığı günlerden birinde,önceden hazırladığı sigaralardan birini tabakasından çıkartıp, yakmak için; her zaman kullandığı kavı cebinden çıkarmış. Buldan’a yaklaşana kadar, defalarca kavı sürtmüş ama hala ateş almamış Yukarı Parkın önüne geldiğinde kav ancak ateş alınca : “—Barut mu oldun a mübarek ! deyip sigarasını yakar, aynalı Türkan Şoray kahvesinde kahvesini içip dinlendikten sonra ihtiyaçlarını almak üzere Bakkal Niyazi’ ye uğrarmış. “—Ben Gençlik kulübü lokaline gidiyon. Akşam dönüşte alır giderim nevaleleri.” Salına salına kulübün arastasına girer girmez siparişini vermiş. “—Pat İbiram! Yap bene bi gave! Süvari olsun!” Kahvesi gelene kadar sigarasını yakmaya çalışmış ama nafile kav yine bir türlü çakmıyormuş. Bir köşede maça kızı oynayan Gasseci İbiram iş.amca: “—Ali! Seni Tekelci Mehmet bey bekliyor. Buradan çıkınca bir yanına uğra bakalım.” “ --- Nişlecek Tekelci bene?” “—Tekel müdürü bakkallara sormuş. Sizden en çok tabaka tütünü kim alıyor diye. Onlar da senin adını vermişler. Bu nedenle seni mükafatlandırcemiş.”
Kahvesini içtikten sonra doğru Gölbaşı mahallesindeki tekel deposuna gitmiş. Görevliye seslenmiş: “--- İyena! Müdür nerde oturuyo? Beni çağırtmış makamına.” “--- Dayı! Üst kata çık. Odasındadır.” “--- Bene ünnetmişin Tekelci ! Gassecinin dedikleri doğru mu? Önceden Gasseci İbiram ile bu mevzuyu konuşup, her şeyden haberdar olan Tekelci Mehmet Bey : “—Hele, gel bir otur şöyle. Bir soluklan bakalım Efe Dayı! Buldan tekel bayilerine bir araştırma yaptırdık. Tabaka tütün tüketiminde sen birinci çıktın. Ödül olarak sana bir Avusturya malı muhtar çakmağı hediyemiz var. Lütfen kabul buyurun!” O dönemin en meşhur gaz yağı ile çalışan, fitilli, bol is çıkaran çakmağını gururla alan Efe dayı çok memnun bir şekilde tekelcinin yanından çıkarken ; Mehmet Bey: “ Yalnız bir şartımız var Efe! Kim senden ateş isterse bu çakmakla yakıvereceksin.”
Bu durumu daha önceden Tekelciyle hazırlayan ve her şeyden haberdar olan Gasserci dede, gençlik kulübü lokalinde, tekelci ile hazırladıkları planı gelen giden herkese anlatmış.
Bir hafta sonra Efe Dayı lokale geldiğinde, herkes sigarasını yakması için ateş istemeye başlamış. Çaresiz başlamış herkesin sigarasını yakmaya. Çakmağa gaz yetiştiremez olmuş. Artık bu durumdan sıkılmaya başlamış. Ateş isteyenlere “—Yemenden içmenden kıs da, kendine bir ateş al.” Demeye başlamış. Bu durumu gençler Gasserci dedeye iletmişler. “---Ali, oğlumuz! Milletin sigarasını yakmaz olmuşsun. Anlaşmayı bozarsan, tekelci muhtar çakmağını geri ister.” Bu lafa çok içerleyen Efe dayı , soluğu tekelcinin yanında almış. “—Tekelci! Bak bi hele! Herkesin sigarasını yakmak için, bir teneke gaz yağı almak lazım! O para da bende yok. Al çakmağını geriye! Ben cigaramı eskiden olduğu gibi , yine gav çakmakla yakarım.” Deyip muhtar çakmağını masanın üstüne atmış. Tekelci Mehmet Bey, efenin gönlünü edip, çakmağı ve yanında iki paket yeşil gurba ( üçüncü) sigarasını cebine sokuşturmuş.
Yorumlar
Kalan Karakter: