1900 lü yıllar. Mestan(Aktaş) köyü ya da Kovanoluk köyünde iki aile arasında arazi anlaşmazlığı olmuş. Taraflar mahkemelik olmuş. O zamanlar mahkeme hâkimine KADI denirmiş. Kadı keşif yapmaya karar vermiş. Taraflardan biri haklı imiş ama fakirmiş. Diğeri haksız imiş ama hem zengin hem kalabalık bir aile imiş. Fakir olan kişinin adı A… adlı bir oğlu varmış. Oğluna demiş ki “Eğer davayı kaybedersek kadıyı öldüreceksin”.
Belirlenen günde kadı, köyden yol ve yer göstermek için gelen köylünün getirdiği eşeğe binmiş. Birlikte anlaşmazlık olan araziye gitmiş. Kadı şahitleri dinlemiş. Fakir kişiyi haksız bulmuş, öyle karar vermiş. Yanında yardımcı olan kişi ile eşeklerine binerek Buldan şehir merkezine dönüyorlarmış. Gidip geldikleri yol da Buldan’dan Ödemiş ve Tire’ye gidip gelen Buldan esnafının devamlı kullandığı o bölgedeki köylülerin kullandığı yol imiş.
Kadı yanındaki kişi ile dönerken, şu andaki Yayla yolu üzerinde Başçeşme ile Ziftlik deresinin hemen hemen tam ortalarında bir yere geldiklerinde davayı kaybeden kişinin oğlu önlerine çıkmış. Yanında getirdiği bıçak ile kadı ve yanındaki köylüyü öldürmüş. Sonra evlerine giderek babasına “Kadıyı öldürdüm, muradına erdin, ben cezaevinde çürümek istemiyorum, köyü terk ediyorum” demiş. Alaşehir’e gitmiş, orada evlenmiş. 15 sene sonra zamanaşımı sonrası köye gelip gitmeye başlamış. Kadı ve yanındaki köylünün cesetleri oradan geçen köylüler tarafından görülmüş. Jandarmaya bildirilmiş. Resmi makamlar, kadının ailesi olmadığı için cenazenin öldüğü yere gömülmesine karar vermiş. Köylülerde cenazeyi götürmemiş. Köylünün cenazesi de oraya gömülmüş. Gelen geçen ruhlarına Kur’an okurmuş. Bakacak bölgesinden giden Yayla yolu 1960 lı yıllarda açılınca bu kabirler de yol açan dozer tarafından tahrip edilerek kaybolmuş. Yani kabirler şu andaki yol üzerinde imiş.
Kaynak – Mastanlı Hilmi Özkan (1937) – Mastanlı Mehmet Özkan (1941)