Yıllar öncesini hatırlıyorum. Dağlarında tavşanlar yaşar, keklikler öterdi. Uzun kış geceleri Haydar bağlarından inen çakallar Kaptan Kaşı’na kadar gelirler yiyecek ararlardı. Artık Buldan’ın dağlarında bir tek çakal kalmadı. Tavşan nesli tükendi. Tek tük kekliğe rastlanıyor. Arılar görünmez oldu. Halbuki arıların yok olması insan neslinin de sonu demek.
Bu dünya yalnızca bizim, yalnızca insan neslinin değil. Bitkilerle, hayvanlarla paylaşmak zorundayız yaşadığımız dünyayı. Bazı hayvan türlerinin yok olmasının iki nedeni var. Bilinçsiz tarım ilacı kullanmak ve avcılık. Ama asıl neden tabii ki bilip bilmeden tarlaya, bahçeye orantısız bir şekilde tarım ilacı atmak. Halbuki Buldan’ımız organik tarım yapmak için çok uygun bir yer.
Birbirinden kopuk , organize olamamış çalışmalar var. Ne yazık ki bunlar her biri kendi halinde uyumsuz çalışmalar içinde olduğundan başarıya giden yolu bir türlü gerçekleştiremiyoruz.
Margarita’nın çalışmalarını takdirle anıyorum. Tekke’de bulunan çiftliğinde kendi başına çalışmalar yapıyor. Bir şeyler yapmaya gayret ediyor. Ne var ki yalnız kaldığını düşünüyorum. Ondan yararlanmanın yollarını aramalı bu tür çiftliklerin , bahçelerin yaygınlaşmasına, çoğalmasına gayret etmeliyiz.
Doğal Hayatı Koruma Derneği yıllardır çabalar. Büyük gayret sarf etmesine rağmen başarıları gayretlerine, çabalarına, çalışmalarına oranla yeterli değil. Bu derneğimiz çok daha büyük işler başarabilir. Yeter ki saha verilsin, yardım edilsin, önü açılsın.
Avcılar Kulübünün yeni bir misyon edinmesinin doğru olacağını düşünüyorum. Avcılarımız av merakını başka yönlere kanalize etmeliler. Örneğin doğa gezilerinin tertiplenmesi, endemik bitkilerin araştırılması, silahla değil de fotoğraf çekerek kuşları ve yaban hayvanlarını avlamaları uygun olur diye düşünüyorum.
İlçe Tarım müdürlüğüne çok çok büyük görev düşüyor. Kullanılan tarım ilaçlarının yerine başka çareler araştırmak, geliştirmek onlara düşen bir görev. Şimdi teknoloji çok gelişti. Tarım ilacı yerine bazı kuşların, arıların, karıncaların, kelebeklerin ve benzerlerinin kullanılması ya da zararlı olmayan doğal maddelerin kullanılmasının yollarının bulunması, bunların çiftçilerimize anlatılması, sürekli toplantılar, konferanslar yapılması bu müdürlüğümüze düşen görevdir.
Peki bu ayrı ayrı çalışmaları organize edecek, bir araya getirecek, uyum içinde çalışmalarını sağlayacak bir merci var mı? Elbette var. Belediye ve Kaymakamlık bu işte öncülük yapabilir. Başka kurum ve kuruluşlar da buna katılabilir. Ancak konuşup konuşup dağılmak değil iş yapmak için bir araya gelinmeli. İnsanın olduğu yerde, ego vardır, sürtüşme vardır, tartışma vardır, vardır da vardır. Bunları aşacak çareler de vardır. Bir şey olmak değil, bir şey yapmak için orada olunmalıdır. Bir iş yapmak. Bir şey başarmak. Buldan her şeyi hak ediyor. Belki bunu da başarır. Kolaylıklar dilerim.
DostluKla kalın.