Çin'de ortaya çıktı. Hızla bütün dünyaya yayıldı. Bütün insanlığı etkiledi. Yaşama biçimleri değişti. Dünya görüşleri değişti. Değer yargıları değişti. Tarihe not düşmek adına bu günleri yazmamak olmazdı. Ama bu konuda yazılmış çok güzel bir yazı için sayfamı bu seferlik bir konuk yazara bırakmak istiyorum. Ne demiş Sultan Süleyman:
Halk içinde muteber bir nesne yok sıhhat gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi
Evet, sonunda aldığımız nefesin değerini anladık (mı dersiniz)
NEFES
Dünyanın kaybettiği buymuş meğer... Bir virüs geldi ve insanları bir nefese muhtaç etti.. Virüs ile sarsılan beden nefes almakta zorlanıyor. Nefes için çırpınıyor, sonunda bir makina yardım ediyor o nefese kavuşmasına. Herkes durup derin nefesler aldı, bazen endişeden nefesi sıkıştı derinini alamadı. Nefesini (solunum cihazını) kendinden daha genç olan hastalara hediye ettiğine tanık olundu görmüş geçirmiş bedenlerin...
Ve bir isyanın; tüm eşitsizliklere, ırkçılığa, haksızlıklara karşı, otoritenin dizinin ezdiği tüm boyunların ortak sesi, sloganı da “nefes alamıyorum” oldu...
Ne büyük tesadüf değil mi. Sanki doğaya uzanan koca insanoğlu eli bumerang gibi dönüp kendini boğmuyor mu?
Oysa uzun zamandır zaten nefes alamıyorduk... Şehirli insanın zevklerine ulaşmak için tükettiği bedenini iyileştirmek için, kadim öğretilerin ışığında nefes çalışmaları yapılır olmuştu... Hangimiz ciğerine huzurla, gönül ferahlığıyla nefes dolduruyordu ki. Hangimizin durup, aldığımız nefesin tadını çıkarmaya, mucizeviliğine şükretmeye zamanı vardı...
Şimdi bir nefeslik mesafe yaklaşmaya aç olacağız birbirimize, yaklaşamayacağız sevdiğimiz yüzlere, maskelere bırakacağız gülüşlerimizi ve mimiklerimizi... Daha uzun süre kaçacağız birbirimizden, 1 metrelik çember uzağında olacak belki yaslanmak istediğimiz omuz...
Haksızlıklar denizinde ve tüketmek denen deli akan nehirde boğulurken anlamıyorduk. Ama nefes alamıyorduk. Şimdi farkında mıyız? Nefes alabiliyor muyuz? Gerçek anlamda nefes almanın ne demek olduğunu anladık mı? Ya kıymetini? Peki, düzene karşı çıkmaya cesaretimiz olacak mı, nefesimizin kıymetini bu kadar anlamışken ve en ufak karşı çıkmada nefesimize basılacakken?
Isabetli yorumlamışsın Mehmet tebrik ederim. Bilmediğimden bundan onceki yazılarını kaçırmışım. Bundan sonra kaçırmam. Selâmlar.