AA-24- Ayva- İshal kesmek için iyi bir ilaçtır. Yaprakları kaynatılarak içilir. Çocuk ishaline çok faydalıdır. Çekirdekleri suda kaynatıldığında elde edilen yapışkan madde dudak çatlağına iyi gelir.
AA-25- Ebegümeci- Nezle, bronşit, öksürük gibi nefes yolları ile ilgili rahatsızlıklarda rahatlatıcıdır. Hemen faydası görülür. Mideyi düzeltir, bulantı ve kusmayı önler.
AA-26- Havlıcan- Vücuda kuvvet verir, iştah açar, göğsü yumuşatır, tükürüğü artırır.
AA-27- Kekik- İştah açar, yemeklerin kolay sindirilmesine yardım eder, Öksürüğü keser. Vücuda kuvvet ve çeviklik verir.
AA-28- Maydanoz- (Meedinoz)- Vücudu terletir, idrarı boşaltır, kanın temizlenmesine yardım eder.
AA-29- Nane – Az alınırsa ağıza serinlik, çok alınırsa açıklık verir. Mide ağrılarına, bulantıları giderir. Mideyi, bağırsakları düzene koyar. Baş dönmesini giderir.
AA-30- Papatya – Bağırsaktaki gazları giderir. Ateşi düşürür. Vücuda ferahlık ve rahatlık verir. Vücudu terleterek zehirli maddelerin dışarı çıkmasını sağlar.
AA-31- Sarımsak – Mikrop öldürücüdür. İştah açar, vücuda kuvvet verir.
AA-32-Sirke – Sindirimi kolaylaştırır, iştah açar, bayılanlara koklatılırsa ayıltır.
AA-33- Zeytinyağı – Bağırsakları yumuşatır. Safra taşlarına, karaciğer sancılarına ve sağlığa iyi gelir. Sindirimi kolaylaştırır. Safrayı düzene koyar.
AA-34- Sızı geçirme- Yayla gölünden sülük tutulur, kişinin ağrıyan yerine sülük yapıştırılır. Sülük pis kanları emince sülük oradan alınır.
AA-35- Ayak kesmek- Emeklemeye başlayan oğlan ve kız çocuk, yastıgaç üzerine dikeltilir. Yastıgacın bir kenarına Kuran’ı – Kerim, makas, iplik, kitap konur. Çocuk yastıgaç üzerine dikeltilir. Ayakları arasından yumurta yuvarlatılır. Bu işi oğlanlardan dedeler, kızlarda neneler yapar. Sonra çocuk yastıgaç üzerindeki eşyalardan birini alır. Makas alırsa terzi, kitap alırsa öğretmen, Kuran’ı – Kerim alırsa hoca olacak denir. Sonra ardına bakmadan camiye götürülür. Kız çeğiz sandığının üzerine oturtulur.
8- HALK EDEBİYATI
A- Halk dili
Alakla- Hızlı yürü, Abe- Ağabey, Annaç – Karşı, Avrat – Kadın, Alcek – Alacak, Almalık gaşı – Rafın en üstü, Apa- Arpa, Asa – Arsa, Aan – Hayır, Amıt – Armut, Anıy – Korku ifadesi, Accık – Biraz, Akıdeş – Arkadaş
Bovul – Bavul, Beebe- Berber, Bübe – Biber, Buldan bazarı – Perşembe, Baçıvan – Bahçevan, Billur – Bardak, Burk – Kapat, çevir, Böyün – Bugün, Böbek- Bebek, Buba – Baba, Baklova – Baklava, Babıç – Ayakkabı, Beşbıyık – Muşmula, Baadak – Testi, Burma – Musluk, Balcan – Patlıcan, Booçlu – Borçlu, Büyük bzaa – Perşembe, Böyük – Büyük, Bek – Pek, Böle – Böyle, Baaşiş – Bahşiş, Biyon – Ber defa, Bazaa – Pazar, Bilmeyon – Bilmiyorum
Civacı – Sucu, Coğur – Gavur, Cume – Cuma,
Dırabbaz – Güçlü, kuvvetli, Debba – Diyor, Deftar – Defter, Dığan – Tava, Deyeken – Derken, Dabdayı – Güzelce, Dıyha – İşte, Düggen – Dükkan, Dilbarım – Güzel, değerli olan, Desdümbek – Dümbelek, Dapmak – Tapmak, Deeze – Teyze, Dene – Tane
Emme – Ama, Enkirde – Orada, Eekek – Erkek, Er – Erken, Enigöl – Sarıgöl, Enteri – Entari, Eetesi – Ertesi, Eelence – Eğlence, Ester – Katır, Eene – Cumartesi, Eski – Çamaşır, Engastan – Yalandan, Eeşi – Ekşi, Ececik – Azıcık, Ellak – Çocuk, Eğşigulak – Ekşi yaprak, Eski yümek – Çamaşır yıkamak, Ezinmek – Keselenmek
Fistan – Elbise, Filançı – Falanca, Fişne – Vişne
Gada – Kadar, Gidibbarı – Gidiyor, Gidibba – Gidiyor, Gidibbaakan – Gidiyorken, Gitmiyon- Gitmiyorum, Gitmicen – Gitmeyeceğim, Gidibbaalakan – Gidiyorlarken, Gidibbaala – Gidiyorlar, Gelibbarım – Geliyorum, Gelibba – Geliyor, Gelibba – Geliyor, Gelibbala – Geliyorlar, Gelmeyom – Gelmiyorum, Gelmeyo – Gelmiyor, Gelmicen – Gelmiyeceğim, Gelibaalaken – Geliyorlarken, Gelibbasın – Geliyorsun – Gidibbasın – Gidiyorsun, Gümül – Madeni testi, Galan – Artık, Eggeli – Geliyor, Gari – Artık, Gayfaltı – Kahvaltı, Gave – Kahve, Ganevçe – Kaneviçe, Gıymık – Kıymık, Gırgır – Fermuar, Garik – Artık, Gadef – Kadayıf, Güccük baza – Salı, Güccük – Küçük, Güve – Damat, Golay – Kolay, Gire – Pazar, Gaba – Akılsız, Garanlık – Karanlık, Gaymak – Kaymak, Gaynatma – Kazan, Gamış – Sürahi, Gadeş – Kardeş, Gırmızı – Kırmızı, Gazite – Gazete, Gova – Kova, Giretesi – Pazartesi, Galaycı – Kalaycı, Gocaman – Büyük, iri
Hoşça – Şaş, Hı – Evet, Hovuz – Havuz, Haneyaltı – Bodrum, Hotugıraf – Fotoğraf, Hokka – Kutu, Hodduk – Leblebi, Hıya – Salatalık, Hagetten – Hakikaten, Hota – Hafta, Hova – Hava, Herek – Uzun boylu, Hambal – Hamal, Hatt-ı Ustura – Ekvator, Harannı – Tencere,
Irak – Uzak, Iraf – Raf, Iscak – Sıcak, Ispınak – Ispanak,
İlan – Yılan, İleş – Çirkin, İliyen – Leğen – İlana – Lahana, İşkillenmek – Şüphelenmek, İnaata – Anahtar, İstirpe – Kibrit, İna – Nar, İskembe – Sandalye, İleşebe – Çiftçi, İlik – Düğme, İrezil – Rezil
Keymek – Giyinmek, Keyinmek – Giymek, Kesdine – Kestane, Kendicezim – Kendim, Kupa – Bardak, Karnıbaha – Çiçek, Kapıt – Astar, Kirlik – Gömlek, Koka – Salak, manyak, Kerevet – Divan, Kamer – Ay, Kumpir – Patates, Kahet – Kâğıt
Lalin – Nalın
Muştu – Müjde, Meedinoz – Maydanoz, Malıç – Pamuk, Meetek – Sırık, Meynimetsiz – Hayırsız, Mizan – Bölme, Muştuluk – Müjde, Mevta – Ölü, Makes- Makas, Manekür – Oje, Maket – Divan, Mintan – Gömlek,
Nobiye – Taze yeşil fasulye, Neelen – Ne ile, Naaki – Hangisi, Nebediz olmak – Yoklamak, Nuzül – Felç, Naf – Laf, Nişlebban – Ne yapıyorsun, Neniyen – Bana ne, Needek – Domates salçası, Nüsübet – Kırgınlık ifadesi, Nalinga – Takunya, Naşırfa – Maşrapa, Örüzge – Rüzgâr,
Ovcu – Avcı, Ocak – Şömine, Ootanca – Ortanca, Ovuç – Avuç, Oturubba – Oturuyor
Pampır – Vapur, Pırsa – Pırasa, Peşgir – Havlu, Pontul – Pantolon, Poytukal – Portakal, Piron – Çatal, Payam – Badem, Pürçük – Taze soğan
Sıtarasız – Çirkin, Seet – Saat, Sako – Manto, Sofralık – Sofra bezi, Setre – Ceket, Sındı – Makas, Sovan – Soğan, Sözün çalımı – Sözün gelişi, Sundurma – Balkon, , Süs yolu – Şose, Süleymancık – Kertenkele, Sali – Salı,
Şovk – Işık, Şarpa – Eşarp, Şaş – Aptal, Şılak – Parlak, Şam işi – Şam tatlısı, Şeebet – Şerbet, Şibbidik – Terlik, Takes gelmek – Yetmek, Toba – Torba, Bohça, Tez – Çabuk, Tamah etmek – Özenmek, Tomet – Domates, Tosba – Kaplumbağa, Tasvir – Fotoğraf, Taata – Tahta, Tumafil – Otomobil, Taslık – Raf, Takdim – Takvim
Urfan – İrfan, Uğur ola – Güle güle, Ufaccık – Küçücük, Üslük – Başörtüsü
Vırık – Düşüncesiz
Yee- Yer, Yedek – Cezve, Yaalık – Mendil, Yon – Kez, defa, Yazma – Yemeni, Yeldirme – Başörtüsü, Yüklük – Dolap, Yalım – Herhalde, Yuka – Yufka, Yuka- Yumuşak, Yiyemin – Yer misin, Yolluk – Metre kilimi, Yabıbbasın – Yapıyorsun, Yaşıl – Yeşil, Yokarı – Yukarı
Zarinne– Çengelli iğne, Zenne – Kadın
B – Buldan’a özgü bilmeceler
Altı odunca, ortası unca, üstü kadife(İğde). Ağaç üstünde sarı tavuk bakar(Kayısı). Ağaç başında gök boncuk(Çitlenbik). Ayağı iki iken üç olmuş(Baston). Ak tavuk suda yüzer(Sabun). Allah’ın görmediğini kul görür(Rüya). Alçacık papaz, bayır çıkamaz(Bit). Altı tahta, üstü tahta, içinde kara sultan (Kaplumbağa). Açıldı sandık, döküldü fındık (Keçi gübresi). Ak odada sarı gelin (Lamba). Ağlar iken göz kırpar (Yağmur, şimşek). Allah yapar yapısını, kul açar kapısını(Karpuz). Apil apil yürürsün, samur kürkü sürürsün, kırk kalem kırk kazan, niçin yayan yürürsün(Ayı). Bir acayip kubbe gördüm, yarısı altın yarısı gümüş, gerçi canı yoktur amma, murat etsem canlanır(Yumurta). Bir kuru kafa, koydum rafa, yemesi tatlı, maymun suratlı(Hindistan cevizi). Pişirirsen aş olur, pişirmezsen kuş olur(Yumurta). Ben giderim o kalır(İz). Ben giderim o gider, yanımda tın tın eder(Gölge). Bin bir minare, yüz bin çiçek, bir lale(Gökyüzü). Bir direk üstünde on adamım var(Şemsiye). Babam odada oturur, elini duvara götürür(Soba). Basamaklı yapısı, göğe bakar kapısı(Sepet). Bir atım var atlamaz, susuz yerde duramaz(Köprü). Bir kuyum var, çeken ölmez, içen ölür(Tabanca). Bizim evde deli var, başında gülü var(Kandil). Bürüm bürüm bürümcüklü gelin, dürüm dürüm gelincikli gelin(Lahana). Çit içinde çıldır Yusuf(Fare). Çıtırdatmadan ormana gider(Duman). Çin çin minare, minarenin üstünde balık, balığın kuyruğu yanık(Gaz lambası). Çıtırdamadan dağdan aşar(Güneş). Dağdan gelir, taştan gelir, bir kükremiş aslan gelir(Sel). Dağda tak tak, suda şıp şıp, arşın ayaklı, kırmızı bıyıklı(Balta, ördek, leylek, tavşan). Dışı katık, içi kütük(Zeytin). Deli Koyun, tepede gezer(Tıraş makinası). Dört kardeş bir kovaya ak akar(İnek memesi). Dam üstünde takır tukur, sanırım halı dokur(Fare). Dağdan gelir, taştan gelir, kıçı açık enişten gelir(Keçi).
Devam edecek.