Eskiden Buldan’ ın memur ve dışarıdan gelen hemşehrilerimizin buluşma yeri olan simgeleşmiş mekanlarından biri de Şehir Kulübüdür. Dışarıdan yemeklerin sipariş edilip veya bizzat orada hazırlanıp yenildiği , oyunların oynandığı, maçların seyredildiği sıcak ortamlardan biriydi.
Milli Piyango ve Spor Toto’ dan başka şans oyunlarının olmadığı yıllar. Bir Pazar akşamı Akbaş Memed televizyonda maç sonuçlarını heyecanla takip etmek- tedir. Oynadığı kolonlardan birinin 13 + 1 tuttuğunu fark edince sevincini oradaki arkadaşlarıyla paylaşır. Ali Sepetoğlu rahmetli : “Hadi o zaman, bunu kutlayalım. Sütçü’ nün meyhanesine götür bizi.” “Oğlumuz, kaç para ikramiye kazandığımız belli olsun, o zaman götüreyim.” Dediyse de arkadaşlarının ısrarını kıramayanca; soluğu Koç’ un lokantasında alırlar.
Mükellef bir masa donatırlar hemen. Gelsin mezeler, gitsin boş şişeler derken , duyan ve gören de masaya kaynak olur ve gece geç vakit meclis dağılmaya başlar, Kuvvetli bir hesap gelir masaya. “İkramiye sonuçları açıklansın. Parayı alınca , gelir öderiz .” deyip meyhaneden ayrılırlar.
İki gün sonra spor toto sonuçları açıklanır. O hafta 13+ 1 tutturan sayısı çok fazla çıkar ve alacakları ikramiye miktarı , meyhane hesabını kapatamayacak kadar azdır. Üstünü ceplerinden takviye edip, hesabı o şekilde kapatırlar.
************************
Tatarlar mahallesindeki Aşgel Etem’ in fırınında çalışan iki işçiye milli piyangodan küçümsenmeyecek miktarda bir ikramiye çıkar. Yıllardır izin yapmayan fırıncı çırakları Avdet ve Tutuş Hüsen iki günlüğüne İzmir Fuarına gitmek için izin koparırlar ustalarından.
Ertesi sabah ilk otobüsle İzmir’ e giderler. İki gün boyunca paraları bitene kadar gezer, eğlenirler. İkinci günün sonunda Konak’ tan son Buldan otobüsüne denk gelirler. Şoför Kerim Amad , onları tanır ve durur. Ancak fuar sezonu olduğu için otobüste oturacak yer yoktur. “ Ayakta gidecekseniz binin çabuk.” Der, muavinlik yapan oğlu Aliksan. Bazen ayakta, bazen arka kapının merdivenlerinde oturarak Burhaniye’ ye kadar gelirler. Denizli il sınırı levhasını gördüklerinde koltuklarında uyuklayan iki yolcuyu dürterler. “Kalkın gari! Yeter oturduğunuz! Buldan sınırlarına geldik. Buralar bizim çöplüğümüz sayılır. Bu yörede bizim borumuz öter. Azıcık ta biz oturalım.” Yolcularla aralarında bir gürültü patırtı kopar. Kavgayı duyan kaptan Kerim Amad otobüsü kenara çeker ve olaya müdahale eder. “Gençler! Bakın Köprübaşı’ na yaklaştık. Ben sizi oradaki kahvenin önünde indireyim. Siz benden çayları içegoyun. Ben bu Denizli yolcularını bırakıp geleyim. Sizi dönüşte alırım.” İki kafadar Köprübaşı’ndaki kahvenin önünde inerler.
Bir iki saat geçtikten sonra otobüs geri döner. Kerim Amad kapı çamımı açar: “Beni ve firmamızı Denizli müşterisi karşısında küçük düşürdünüz. Gece vakti Buldan’ a kadar yaya geliverin gari, bi zahmet! “
Yorumlar
Kalan Karakter: