30 Kasım 2013 tarihinde Buldan’da yapılan “Buldan Platformu” toplantısına katıldık.Toplantı genel olarak başarılı geçti.Beklenen amaç büyük oranda gerçekleşti.Ancak, katılan sayısı istenilen düzeyde değildi.Gerçi bu düzey katılımdan kimin ne beklediğine göre değişir ama yine de katılım daha fazla olmalıydı diye düşünüyorum.Bir de, toplantının başındaki kalabalığın toplantı sonuna doğru giderek azalması hatta sonuna doğru üçte bir düzeyine inmesi dikkat çekiciydi.
Konular mı yeterince ilginç değildi, konuşmalar mı uzundu, gereksiz tekrarlar mı vardı.Belki de hepsiydi.Çin mallarının Buldan’da satışı konusunun neredeyse tüm konuşmacılar tarafından tekrar edilmesi yersiz ve gereksizdi.Ancak yine de bütün bunlar toplantının başarısına gölge düşürmedi.Zamanla bu sorunların da aşılacağına inanıyorum ve düzenlemede emeği geçenleri kutluyorum.Ayrıca toplantıya gelerek konuşma yapan ve hatta ciddi bir biçimde toplantının sonuna dek tüm konuşmaları can kulağı ile dinleyen katılımcıları gösterdikleri ilgiden dolayı da ayrı ayrı kutluyorum.
Toplantıya gelirken ben de kısa bir konuşma hazırlamıştım.Ancak yanımda oturan Denizli Buldanlılar Dernek Başkanımızın : “Burada bölgesel, yerel bir toplantı yapılıyor; izin ver burada oturan Buldanlılar konuşsun” şeklindeki uyarısını dikkate aldım.Konuşmaktan vazgeçtim.Hem ne de olsa orada yapamadığım konuşmayı Yaşam gazetesinde yazma olanağım vardı.Bu nedenle de konuşmakta ısrarcı olmadım.
Söz alsaydım, Buldan’da Yaşam gazetesinden söz etmek istiyordum.Gazete hemşehriler arasında iletişimi sağlayan bir organ olma niteliğiyle çok önemli bir rol üstlenmiş durumda.Bu nedenle gerek reklam ile gerekse yeni aboneler bularak gazeteyi güçlendirmek gerekiyor.Gazete aynı zamanda Buldan platformunun da bir yayın organı olma işlevini üstlenebilir.Ancak tüm kişi ve kuruluşlara karşı bağımsız tutumunu koruyarak elbette.Gazete, platforma bir ya da iki sayfasını ayırarak burada platformla ilgili görüş ve düşüncelere yer verilebilir.Buldan’la ilgili görüş ve düşünceler bu sayfa(lar)da müzakere edilebilir.Benim düşüncelerimi anlatabildiğim gazetede bir köşem var.Ancak çoğu platform üyemiz bu olanaktan yoksun.Böyle bir olanak gerçekleştirilebilir.
Konuşma olanağı bulsaydım: Platformun Kurucular Kurulunun oluşmasına gösterilen tepkilerden, her seçimin doğal olarak bir kırgınlar, küskünler kitlesi yaratmasının kaçınılmazlığından, bu durumları tolere etmek gerektiğinden, bunları geride bırakıp elbirliği ile çalışmamız gerektiğinden ve ayrıca 4 Eylül kutlamalarına yeni bir ivme ve anlam katarak yeniden ele almak gerektiğinden, Şirince örneği markalaşmak gerektiği konularından ve Kent Konseylerinden söz edecektim.
Bu konulara önümüzdeki yazılarımda değineceğim.Şimdilik bu kadar.
Dostlukla kalın.
Av. MEHMET SEYREK
Yorumlar
Kalan Karakter: