Pazaryeri Durumu
Belsam’ın bulunduğu yerdeki eski binaya Mal Yoncası ( veya Dokuma Pazarı) denirdi. Bu bina tek kat, taş duvarlı, kiremit çatılı, duvarlarının dış cephesinde dükkânlar vardı. Dört yöne bakan, duvarların tam ortasında yerden çatıya kadar yüksek, tahmini dört metre genişlikte dört kapısı vardı. Buldan’da, belediye elektrik ve su satmaya başlayınca, doğuya bakan kapının iç tarafına elektrik ve su parası tahsili için oda yapılmıştır. Çatının, boydan boya uzanan ağaçlarına destek vermek için binanın duvarlarının iç tarafından, duvar dibinden çatıya kadar uzana destek veren direkler vardı. Dükkânlarda değişik meslek gurupları otururdu. Mal Yoncası ilk yapıldığında, etrafındaki dükkânların geliri, Yonca teşkilatına verilirdi. Cumhuriyet ilanından sonra Tekke ve Zaviyelerin kapatılması için çıkarılan kanuna dayanarak, şehrin yöneticileri bu dükkânları satmışlardır. Aynen, çarşı camii kenarındaki Vakıf malı olan, geliri camii için harcanan dükkânların, bu kanuna göre satıldığı gibi.
Mal Yoncası 1940’larda Dokumacılar Birlik Teşkilatının Denizliye taşınmasına kadar gerçekten ege bölgesinde dokumacılığın merkezi idi. Bu birliğe Buldanlı dokumacılardan başka Babadağ, Kızılcabölük, Karacasu, Karahallı, Dinar, Beydağı ve birçok köylerdeki dokumacılar üye idi. Üye olsun olmasın Buldan merkez ve çevrede ne kadar dokuma üreticileri, ürettiği dokumalarını satmaya gelirlerdi.
1960’lı yıllara kadar Çarşamba günün sabah ezanından öğleye kadar, Perşembe günü ise sabah ezanından öncesinden öğleye kadar, Mal Yoncasında Pazar kurulurdu. Üreticiler imal ettikleri dokuma çeşitlerini Mal Yoncasının içinde ve çevre yollarda yere koyarak ya da omzunda tutarak, etrafın almasını beklerdi. Buldan dışından gelen üreticiler ve esnaflar şehirdeki Hanlarda kalırlardı. Dıştan gelen esnafın, çarşı yerinde kiraladıkları dükkânları vardı. Yerli esnaflar ve dıştan gelen esnaflar sabah ezanından önce alımlara başlardı. Her esnaf, üretici ile pazarlığını yapar, pazarlıkta anlaşma sağlanırsa, üretici dokuduğu malını, esnafın dükkânına götürür bırakırdı. Saat 9’dan sonra gider dükkândan parasını alırdı.
Çek, senet yoktu. Saat 9’a kadar ürettiğini satamayan üretici umutla beklerdi. O zaman da ya Pazar yerine geç gelmiş esnaf Mal Yoncasında alışveriş yapardı. Ya da fırsatçı esnaf, düşük fiyata mal alırım düşüncesiyle Mal Yoncasında dolaşırdı. Pazar kurulunca Mal Yoncasındaki üreticiler esnafla alışveriş yapmayı beklerken genelde sakin bir ortam olurdu. Gürültü olmazdı. Bazı çenesi düşük insanların şakaları, ortamı biraz değiştirirdi. Üretici malını satarak, esnafın dükkânına bıraktı mı, bohçasını beline kuşak yapar, evinin yolunu tutardı ya da çarşıdaki esnaf kahvelerinde oturarak para alacağı saati beklerdi. Mal Yoncasına yakın olan kahvehaneler, Hocanın Kahvehanesi, Paşalıların Kahvehanesi, Moramutların Kahvehanesi, Goncaoğlu’nun Kahvehanesi, havuzlu kahve Çarşamba ve Perşembe günü, ocaklarındaki suyu, saat ikide kaynatmaya, çayı erken demlemeye başlarlardı. Simit fırınları da o gün simitlerini daha erken çıkarırlardı. Simitçiler bazen tabla içine sıraladıkları simitlerini kahvehanelere dolaşır. Mal Yoncasının içine dolaşarak satarlardı. Kimileri simidini alır yerdi. Kimileri de karnı aç olsa dahi simit alıp yemezdi. Çünkü o anda orada karnı aç olup da simit alamayan insanlar manen üzülmesinler diye düşünürdü.
MAL YONCASI DUASI
Perşembe günü sabah namazı kılındıktan sonra Çarşı Camii imamı Mal Yoncasının güney yönüne bakan kapısının önüne gelir, yönünü kıbleye çevirerek dua etmeye başlardı. Hoca, ÂMİN dediği anada alışveriş yapmakta olan üreticiler, esnaflar, dükkânlarda oturanlar, alışverişi yarım bırakır, herkes kıbleye dönerek, “ âmin” derdi. Mesela helvacılar camii imamı Sakallı hoca da dua yapmıştır. Duayı genelde çarşı camii imamı yapardı. Ama diğer camii imamlarından, kıdemli hafızlardan da dua yapanlar olmuştur. Duayı yapacak olan hoca duasını içinden okur, üretici ve esnaflar da kendi duyacağı kadar bir ses ile “ âmin” derlerdi.
Hocalar genelde şu şekilde dua ederdi. Kuran-ı Kerimden rızık ve bereket ile ilgili… Sure… Ayetleri okurlar ilave olarak da “ Allah’ım (cc) ürettiğimiz mallarımızı, dokumalarımızı satmak için geldiğimiz bu pazarımıza bereket ver, hayırlı işler ver, alım- satım melekleri gönder, rızkımızı bollaştır, helal kazanç nasip eyle” şeklinde içinden geldiği gibi duada bulunurdu. Uzun zaman dua yapan hocalarda, her hafta farklı dualara yapmışlar. Duasını bitiren hoca yüksek sesle “ Fatiha” diye bağırırdı. Fatiha’lar okunduktan sonra üreticiler ve esnaf, hafif yüksekçe bir sesle “ Allah (cc) hayırlı işler versin arkadaşlar” diye, tekrar kısa ve öz duada bulunurlardı. Mal Yoncası 1975 de yıkılarak, Belsam binası yapılınca, 1985 yılına kadar mal pazarı kurulmaya devam edilmiştir. Bu tarihten sonra mal pazarı da kurulmamış, dua da yapılmamıştır.
GENEL PAZARYERİ DUASI
2000 yılından sonra ilçe merkezinde Perşembe günü saat 9’da belediye hoparlöründen genelde ilçe müftüsünün bazen de bir din görevlisi tarafından dua yapılmaktadır. Cuma günü Yenicekent kasabasından belediye hoparlöründen dua yapılmaktadır. Yapılan dua şöyledir: “ Euzü- besmele ve Allah’a (cc) niyazdan sonra, devam edilir. “ Yarabbi! Bizleri sağlık ve afiyet içinde bir Pazar gününe daha eriştirdin. Hamdolsun verdiğin bunca nimete, sağlık ve afiyete – Yarabbi! Ürünlerimizi satmak ve ihtiyaçlarımızı karşılamak için geldiğimiz şu pazarımızı hakkımızda hayırlı eyle – Alışverişlerimizi hareketli, kazançlarımızı bereketli eyle – İşlerimizde kolaylıklar ve başarılar ihsan eyle- Bizlere bol kazançlar ve hayırlı rızıklar bahşeyle yarabbi! – Bizleri geçim darlığından, haramlardan, kul haklarından koru- Bizleri açlık, yokluk ve kıtlıkla imtihan eyleme, nimetlerinden de mahrum eyleme- Bizlere kanaat edebilmeyi, gönlü zengin ve gözü tok olabilmeyi, hayırda yarışmayı, daima veren el olmayı lütfeyle Yarabbi! – Vatanımızı, milletimizi her türlü görünür görünmez kaza ve belalardan, afat ve musibetlerden sen muhafaza eyle- Hasta kullarına şifalar, dertli kullarına devalar, borçlu kullarına da en kısa zamanda edalar ihsan eyle – Bizlere helal rızıklar nasip eyle, yaptığımız şu duamızı kabul eyle, günahlarımızı da affeyle Yarabbi! – Pazarımızın, kazançlarımızın hayrı ve bereketi için, bütün gelmiş geçmişlerimizin ruhları için, dualarımızın kabulü için, Allah (cc) rızası için EL- FATİHA…”
Kaynakça: Muammer Baltalıoğlu – 1935, Nafiz Özeren – 1935, Halil Aydoğdu – 1936, Ali Ünsal – 1929, Ali İhsan Açıkgözoğlu – 1936
Yorumlar
Kalan Karakter: