— Emir Hasan, Urgancı Hüseyin Özbilgiç’in (1328–1994) amcası olur.
Uyan Yakup (Uyan İsmail’in babası), Perşembe günü, Pazar yerinden aldığı sebze ve meyveleri heybesine yerleştirmiş. Aldığı pırasaları da heybesinin bir tarafına, diklemesine koymuş. Heybeyi de eşeğinin semerinin üzerine yerleştirmiş. Eşeğinin çilbirinden (Ucunda yarım metre kadar kalın ip-urgan bulunan zincir) tutarak, bağ evine doğru yürümeye başlamış. Uyan Yakup’un bağı Vakıf bölgesinde imiş. Uyan Yakup önde, eşeği arkasında giderlerken; eşek ara sıra kafasını pırasanın olduğu tarafa çevirir, ağzıyla koparır yermiş. Yolda karşılarından gelmekte olan Hasan Çavuş, bu olayı görmüş. Uyan Yakup’a şöyle demiş.
Dam ardına takılan mı oldu?
Çuval delik, dökülen mi oldu?
Uyan Yakup, senin eşek, topalan mı oldu?
(Not: Topalan olmak, karnı ağrımak, anlamında kullanılır. Topalan olan insanlara kara üzüm, incir, sarımsak, soğan (veya pırasa), zeytinyağından yakı hazırlanarak bir bez üzerine serilir. Ağrıyan karın üzerine sarılır, en az beş altı saat bekletilir.)
— Hasan Çavuş’a ait, Kestane Deresi ile Çayır Deresi arasındaki tepe uzantısında ( Buraya Bozdağ denilir) üzüm bağı varmış.
Çağlalar çiçek açınca bağlara göçülür, kestane karası soğukları başlayınca şehirdeki evlere göçülürmüş. Yaklaşık altı yedi ay bağ evinde kalınırmış. Bir yaz günü Ağustos ayı son haftasında, Tahtacı İsmail Buruk amca, bağ yanından Bakacağa, tarlasına giderken, Hasan Çavuş’un bağının içinde çok miktarda kuş görmüş. Bağ evinde el tezgâhı dokumakta olan Hasan Çavuş’a seslenmiş “Hasan Çavuş, bağ içindeki üzümlerini kuşlar yiyorlar!” Hasan Çavuş da bağ evinin içinden şöyle cevap vermiş:
Yarısını kuşlar yesin!
Yarısını puştlar yesin!
Hasan Dayınız, taşlar yesin!
—Hasan Çavuş’un komşusunun oğlu hafızlık çalışıyormuş. Ama sesi de berbatmış. Sanki yarık çağ gibi çıkarmış. Oğlanın babası Hafız oğlu ile övünürmüş. Bunu duyan Hasan Çavuş dayı şöyle demiş:
Dam ardında takur, tukur.
Ben sandım çulhalar, ince gömlek bez dokur.
Bizim oğlan hafız olmuş, ince sesten Kur’an okur!...
Not: Çulha, dokumacı anlamındadır.
—Bir gün bir sohbette bazı insanların hatır gönül bilmedikleri; paraya, mevkiye, giyime itibar edildiğinden bahsedilir. Hasan Çavuş da sohbet sonunda şöyle der:
Nar’a bağladık katırı!
Olmaz fakirin hatırı!
Hasan dayınıza, bir yük ters verseniz!
Yorulmadan bağa götürü!...
Not: Ters, hayvan b…u anlamındadır.
Kaynakça: Ali İhsan Şenözen–1937
Yorumlar
Kalan Karakter: