GEYİK BOYNUZU

          Sarımahmutlu köyü camiinde bulunan Geyik boynuzu için iki rivayet vardır.

Birinci rivayet: Köyün olduğu yere ilk yerleşen Türk obası (ailesi) reisinin adı Mahmut ağa imiş. Mahmut Ağanın saçı-sakalı altın sarısı imiş. Obalar arasında Sarı Mahmut Ağa diye tanınırmış. Mahmut Ağanın obası Orta Asya’dan Anadolu içlerine göç ederken, obanın imgesi(sembolü) olan geyik boynuzunu taşımışlar. Geyik boynuzu her çadır kurulan yerde, oba beyinin çadırının girişine asılırmış. Sarı Mahmut Ağanın da çadırının girişinde de asılı imiş. Yıllar sonra çadır hayatından, yerleşik hayata, ev içinde yaşamaya başlayınca, köye cami yapılmış ve geyik boynuzu da Mahmut Ağanın torunları tarafından cami girişine asılmıştır. Bu rivayeti eski muhtarlardan Cemal Ak ve eski imamlardan Hatip dayı, köy öğretmeni Ahmet Kozacıoğlun’a anlatmışlardır.

        İkinci rivayet: Köy halkından İbrahim oğlu Mustafa Öz (1916–1986) askerliğini Denizli’de yapmış. Honaz, o zamanlar büyükçe bir köy imiş. Mustafa Öz de Honaz’a devriye görevine, bir takım askerle birlikte gidermiş. Köylülerimiz köye gelen jandarmaları evlatları gibi bağrına basar, beslermiş. Bir defasında köylüler köye gelen askerlere geyik avı yapmayı teklif etmiş. Yapılan avda, Mustafa Öz bir geyik vurmuş. Köylüler vurulan geyiğin boynuzunu askere hediye etmişler. Asker de, askerlik dönüşü tezkere alıp evine dönerken geyik boynuzunu köyüne getirmiş cami girişine asmışlar. Bu rivayeti Mustafa Öz’ün damadı Cemal Uz(1932) rivayet etmiştir.

                                             Kaynakça: Ahmet Kozacıoğlu–1942

                                                                Cemal Uz–1932