Bu ayın başında annem hakkın rahmetine kavuştu. Annemin vasiyeti üzerine Buldan Mezarlığına defnettik. Vefat sonrası tüm dostlarımız, akrabalarımız törelerimize uygun olarak taziye için aradılar, geldiler, telefonla veya internet üzerinden üzüntülerini rahmet duygularını ve sabır dualarını dile getirdiler. Ablam Latife, kardeşim Raziye ve sülalemiz adına hepsinden Allah hepsinden razı olsun.
"Külli nefsin zâikatü'l-mevt", yani "Her nefis ölümü tadacaktır." (Âl-i İmran, 3/185) ayetinde anlamını bulan hakikatin tercümesinde ölenin ruhunun Allah’ına kavuşması yorumundan hareket ile Hakka kavuşmadır.
Çarşı Camiinde kılınacak namazda herkesin göreceği yerde yazılı bulunan Şairimiz Hayrani’nin, “… Zannetme ki her mevtanın/ Namazını kılacaksın/Değişecek bir gün devir/Sen tabutta olacaksın. …” mısralarının ne kadar doğru yazıldığını,o mevtanın aslında bizi uyarmak için bir bahane olduğunu, bir gün, ama mutlaka o musalla taşında bizimde olacağımızı hatırlatıyor. “… Sakın güvenmeyesin/Servetine yaşına/Nice canlar ki yattı/Bu musalla taşına. …” Hayrani amcamızın diline, yüreğine sağlık. Ona da teşekkür ediyor, hayırlı sağlıklı ömür diliyorum.
İSTANBUL’DA HEMŞERİLERİMİZ İÇİN BİR TOPLANTI YERİ, MERKEZİ VE MEKÂN İHTİYACIMIZ
Bu yazımı ve talebimi kim nasıl anlarsa anlasın, neye yorarsa yorsun, senelerdir ifade ettiğim bir talebim vardı. İstanbul’daki hemşerilerimizin cenaze veya sevinçli günleri veya gerektiğinde sosyal faaliyetleri için, her türlü toplantıya uygun olan, ailelerin, bayan ve çocuklarında gece gündüz yani her zaman gelebileceği, otopark sorunu olmayan, merkezi bir yerde, dairemiz olsa ne kadar güzel olurdu.
Bu mekanın adı lokal olur, merkez olur, daire olur, ama olsaydı ne güzel olurdu. Bu çağrıdan sonra da olursa birileri de buna vesile olursa ne güzel olur, ne kadar çok dua alır. Zaten 8 senedir bir araya gelemeyen hemşerilerimiz için böyle bir merkezimiz olsaydı, bu yerde isteyen her aile örnek olarak Pazar günleri saat 09.00 ila 15.00 arasında, aile ve özellikle çocuklarıyla birlikte gelebilseler, cumartesi günü Buldan’dan getirilecek Buldan simidiyle, patlıcan pişmesiyle, kahvaltı yapsalar yada öğleyin yaptırılacak otlu pide ile Buldan hasretini giderseler, bu arada birbirlerini görseler, hallerini hatırlarını sorsalar, akrabalar kopmuş olan bağlarını kuvvetlendirseler, dayanışmayı görseler, yaşasalar kötü mü olur Allah Aşkına. Örnek olarak o merkezde her zaman Buldan’dan getirilen yoğurdumuz, peynirimiz, taze sebze ve meyvelerimiz olsa isteyen istediği zaman bunlara ulaşabilse, hatta bundan kar bile edilse güzel olmaz mı? Örnek olarak dini bayramların 2., 3., 4. gününde bayramlaşmalar olsa, herkes veya akrabalar belirli bir saat belirleyip bayramlaşmalarını burada yapsa, herkesin ayrı ayrı evine gitmek zorunluluğu olmasa, bayram trafiği işkencesi yaşanmasa, insanımız her türlü ihtiyaç için kullanılabilecek böyle bir açık kapının varlığına güvense güzel olmaz mı?
Mehmet Cabar abimizin eşi rahmetli Şükran ablamızın cenazesinde de bu ihtiyaç fazlasıyla yaşandı, bu konu dile getirildi. Cenaze ile ilgili dini merasimden sonra ilk yada ikinci veya üçüncü gün taziye için geleceklerin merkez belli olmalı ve herkes kolayca oraya gelebilmeli. Örnek olarak herkes cenazenin ikinci veya üçüncü günü öğleden sonra o mekânda gelecek hemşerilerimizin taziyelerini kabul edebilir, dua ve hayırlar burada ciddi bir organizasyonla çok kolay yapılabilir.
Kurban Bayramınız şimdiden kutlu olsun. İletişim için Facebook “İSTANBUL’DAKİ BULDAN’LILAR” ve kolgesiz@hotmail.com; 05322352135, Eylül 2013Selam ve saygılar. Av. AlaiddinKölgesiz
Yorumlar
Kalan Karakter: