- Olubilişine bek şaşımdır hey akıdeş, başım beladan hiç gurtulmaz, dedi Seyreklerin Hilmi yan masada oturan Sibeksiz Duran’a. Sibeksiz Duran kulakları ağır duyduğundan lafın yarısını anlar yarısını anlamaz, ama karşısında oturan adam, gülerek anlatırsa o da gülerdi. Hatta bazen dalga geçmek için gülerek “Filança genç yaşta ölmüş gitti zovallı” diye anlattıklarında Sibeksiz Duran’da gülerek karşılık verirdi.
- Ne muhabbet edipbaasınız akıdeşle, anladıverin bakam,
- Muhabbet yok, zaten bunun gulakları az duyuyo, bensem zaten her zamandan şaşımdır. Ben şaş anladıyom bu sağır dinleyyo. Onu deyveriyoodum. Ta ilkokuldan başladı benim şaşlıklarım. İlkokul beşinci sınıfa gidiyom. Onda bizim gadın öğretmen hasda olmuş. Sabaalan okula gidiyoz, onda öğretmen olmadığından bizim cıbaala tirkişirken müdür bizi okuldan kooleyyo. Eve gidiyoz, emme yolda bodiyeyi çıkarıyoz, çılbanıp eve varıyoz, ondan sonra doğru top oynumeye. Anam bi oldu iki oldu bene soodu.
Anam soomuş öğretmene “ Geçmiş olsun, hasda olmuşsun, neyin vaa” deye. Öğretmen de “Kürtaj oldum ben abla, bir iki güne gada gitcem okula” demiş. Aaşam oltu yemek yirken babama anladıveedi anam. “Bunların öğretmeni gurttaş olmuş, ondan gitmebbamış okula” deye. Cahil anam kürtaja, gurttaş deye anlamış.
Ben de öğretmen geldiği gün akıdeşlere deyvediydim. Öğretmen gurttaş olmuş akıdeşle, ben ne demek deye soocem dedim. Öğretmen sınıfa girdi ben hemen atıldım. “Öğretmenim gurttaş olmuşsunuz, geçmiş olsun, gurttaş ne biçim hastalık, ne demektir gurttaş” deyesiye gada öğretmen bi sinirlendi, beni bi dövdü, bi dövdü. Ülen şaş herif senden başka soocek galmadı mı? Taa o günden beri bek şaşımdır gari.